
Esas No: 2017/266
Karar No: 2018/561
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2017/266 Esas 2018/561 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Kararı Veren
Yargıtay Dairesi : 9. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Ağır Ceza
Sayısı : 93-223
Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanık ..."in TCK"nın 188/3-4, 43/1, 62, 52, 53 ve 63. maddeleri gereğince 15 yıl 7 ay 15 gün hapis ve 120 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna ve mahsuba ilişkin Konya 3. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 18.09.2015 tarihli ve 101-268 sayılı resen de temyize tabi olan hükmün, sanık müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 9. Ceza Dairesince 19.01.2016 tarih ve 17107-195 sayı ile;
"Hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan ayrıca soruşturma yürütülen sanığın savunmasının aksine, tanıklar ... ve ..."ta ele geçen uyuşturucu maddelerle ilgisi olduğuna dair, bu tanıkların sonradan döndükleri soyut beyanları dışında, uyuşturucu madde ticareti yaptığına ilişkin kuşku sınırlarını aşan, mahkumiyetine yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden beraati yerine yazılı gerekçeyle mahkumiyetine karar verilmesi..." isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Yerel Mahkeme ise 05.05.2016 tarih ve 93-223 sayı ile;
"...Mahkememiz kararı yukarıda belirtilen gerekçelerle ilgili Yargıtay Ceza Dairesi tarafından bozulmuş ise de, bozma ilamı dosya kapsamı ile uyumlu gözükmemektedir. Zira bozma ilamında sadece uyuşturucu madde bulundurmak suçundan haklarında ayrı soruşturma yürütülen tanıklar ... ve ..."ta ele geçirilen uyuşturucu maddelerle sanığın ilgisi olduğuna dair sonradan dönülen soyut beyan dışında mahkumiyete yeter delil olmadığı bildirilmiş ise de, bu gerekçe dosya kapsamı ile uyumlu değildir. Şöyle ki, 29.12.2014 tarihinde yakalanan ..."ın üzerinde 10 paket eroin maddesi ele geçirildiği, yine 04.01.2015 tarihinde yakalanan ..."ın üzerinde 0,9 gram eroin maddesinin ele geçirildiği ve bu iki şahsın söz konusu uyuşturucuları sanıktan satın aldıklarını soruşturma aşamasında beyan ettikleri sabit olduğu gibi yine 04.01.2015 günü ... isimli şahsın içerisinde bulunduğu 42 ... .. plaka sayılı araçta sanık ..."in bulunduğu ve yapılan üst aramasında pantolon sağ iç çakmak cebinde brüt 1,5-2 gram gelen eroin maddesinin ele geçirildiği, dosya içerisinde bulunan ve emniyet tarafından düzenlenen 04.01.2015 tarihli tutanak içeriğinden anlaşılmaktadır. Ayrıca dosyaya celp edilen Konya Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 2015/709 soruşturma sayılı dosyasında ...."ın içerisinde bulunduğu 42 .. ... plaka sayılı araç içerisinde sanığın da bulunduğu ve sanığın oturduğu yerin zemininde iki paket halinde eroin maddesinin ele geçirildiği dosyadaki tutanaklardan anlaşılmaktadır. Mahkememizin önceki kararında da bu deliller zikredilmiş olmasına rağmen ilgili Yargıtay Ceza Dairesi tarafından söz konusu delillerin bozma kararında yok sayıldığı gözlemlenmiştir. Yine sanık müdafi tarafından özetle ele geçirilen uyuşturucu maddeler üzerinde parmak izi incelemesi yapılmadığı, uyuşturucu madde satıldığı yere ilişkin kamera kayıtlarının dosyaya sunulmadığı, tanıklar ile sanık arasında husumet bulunduğu, tanıkların uyuşturucu bağımlısı olup adliyeye intikal eden çok sayıda suç dosyası bulunması nedeniyle beyanlarına itibar olunamayacağı, tanıklar ve sanık arasında olay öncesine ilişkin herhangi bir telefon görüşmesi yapılmadığı, dolayısıyla sanığın üzerine atılı suçun sabit olmadığı iddia olunmuş ise de, öncelikle bir kısım delillerin soruşturma aşamasında tam olarak toplanmamış olduğu mahkememizce de gözlemlenmiştir. Şöyle ki, suç yerine ilişkin kamera kaydının temini ve parmak izi incelemesi sonucu alınacak rapor mahkumiyet için güçlü bir delil olmasına rağmen yukarıda belirtilen gerekçeler gözetildiğinde tek delil değildir. Diğer deliller doğrultusunda bu deliller olmaksızın da sanığın mahkumiyetine karar vermek mümkündür. Kaldı ki, bahse konu delillerin soruşturma aşamasında tam olarak toplanamadığı da gözetildiğinde suç tarihi ve karar tarihi arasındaki süre değerlendirilerek bu delillerin sağlıklı şekilde mahkememizce toplanabilmesi de mümkün gözükmemektedir. Ayrıca uyuşturucu satıcısı olan sanıkların satmış oldukları uyuşturucu paketi üzerinde her zaman parmak izlerinin çıkmadığı uygulamada sıklıkla gözükmektedir. Basit bir şekilde satış esnasında giyilen eldiven ya da uyuşturucu paketi ile teması engelleyen bir başka madde söz konusu paket üzerinde parmak izi çıkmasına engel olacaktır. Yine iddia olunduğu şekilde bir dosyada tanık olarak dinlenen kişilerin adliyede başka suç dosyasının bulunması her zaman o tanığın konuya ilişkin yalan söylediğini göstermemektedir. Nasıl ki, çok sayıda sabıkası olan bir kişinin somut olayda atılı suçu işlemediği kuvvetle mümkün olabileceği gibi çok sayıda sabıkası olan ve sürekli adliyede yargılanan bir tanığın da somut olayda doğru söyleme ihtimali kuvvetle mümkün olabilecektir. Kaldı ki, sanık tarafından hakkında suçlamada bulunan tanıklar ile aralarındaki husumet ve husumetin süresi soruşturma, sorgu ve kovuşturma aşamasında çelişkili bir şekilde dile getirilmiş, uyuşturucu dosyalarında sıklıkla görüldüğü üzere sanıktan uyuşturucu aldığını soruşturma aşamasında beyan eden ve sanığı teşhis eden tanıkların sanıkla görüşme ihtimalleri ve bu görüşme sonucunda beyanlarını değiştirme ihtimalleri her zaman gözükmektedir. Zira uyuşturucu kullanıcısı şahıslar zaman zaman gerek satıcı şahıslardan ve yakınlarından korkmaları, gerekse ilgili şahıslardan cezaevinden çıktıktan sonra tekrar uyuşturucu madde satın almaları nedeniyle beyanlarını değiştirmektedirler. O nedenle tanıkların zaman zaman olayın sıcağı sıcağına vermiş oldukları ifadeye diğer maddi deliller ile örtüşmesi durumunda itibar edilebileceği bilinen bir gerçektir. Yine iddia olunduğu gibi tanıklar ile sanık arasında olay öncesi ya da sonrasına ilişkin telefon görüşmesinin bulunmaması sanığın masumiyetini göstermemektedir. Şöyle ki sanığın kuaförlük yaptığı, bu sebeple tanıklar tarafından tanındığı göz önüne alındığında telefon görüşmesi olmaksızın da tanıkların sürekli sabit yeri olan sanığın yanına gelip gitmeleri ve telefon görüşmesi yapmaksızın da söz konusu uyuşturucuyu satın almış olmaları mümkündür. Dolayısıyla uyuşturucu satışı için sanıkla telefon görüşmesi yapılması, sanığın atılı suçtan mahkumiyeti için olmazsa olmaz delil niteliğinde değildir. Tüm bu gerekçelerle uyuşturucu madde ticareti suçundaki delil temini noktasındaki zorluk ve diğer deliller ve mahkememizin bozma öncesi gerekçesi doğrultusunda sanığın atılı suçu işlediği mahkememizce değerlendirilerek önceki kararımızda direnilmesine ve sanığın müsnet suçtan mahkumiyetine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçe ile bozmaya direnerek, sanığın önceki hükümdeki gibi cezalandırılmasına karar vermiştir.
Direnme kararına konu olan ve resen de temyize tabi olan bu hükmün de, sanık müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 22.06.2016 tarihli ve 246228 sayılı "onama" istekli tebliğnamesiyle Yargıtay Birinci Başkanlığına gelen dosya, Ceza Genel Kurulunca 07.12.2016 tarih ve 1050-1096 sayı ile; 6763 sayılı Kanunun 38. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 10. madde uyarınca kararına direnilen daireye gönderilmiş, aynı madde uyarınca inceleme yapan Yargıtay 9. Ceza Dairesince 07.03.2017 tarih ve 51-492 sayı ile direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına iade edilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığın üzerine atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun sabit olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;
29.12.2014 tarihli olay yakalama ve muhafaza altına alma tutanağına göre; 29.12.2014 tarihinde saat 10.00 sıralarında haber merkezinin “Binkonutlar Mahallesi Hisarkule Sokak üzerinde bulunan camii lavabolarında madde bağımlısı şahıs olduğu” anonsu üzerine bahsi geçen yere intikal eden görevlilerin, lavabolar önünde beklemekte olan ve hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yapılan tanık ..."ı gördükleri, yaptıkları kaba üst yoklaması sırasında tanığın elinde tutmakta olduğu sigara paketi açtırıldığında beyaz kâğıda sarılı 10 ayrı fişek halinde eroinin görüldüğü, adı geçene nereden aldığı sorulduğunda “Otogar bölgesinde açık kimlik ve adresini bilmediği Sıtkı isimli şahıstan sabah saatlerinde aldığını” beyan ettiği, tanık refakate alınarak otogar içi ve çevresinde yapılan araştırmalarda Sıtkı isimli şahsa rastlanılmadığı,
04.01.2015 tarihli olay yakalama ve el koyma tutanağına göre; KOM Şube Müdürlüğü Narkotik Suçlar Büro Amirliği görevlilerince yapılan çalışmalar sırasında, 04.01.2015 tarihinde saat 10.20 sıralarında Konya Otobüs Terminalinde ücretsiz tuvaletlerin bulunduğu yerde beklemekte olan ve hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yapılan tanık ..."ın şüpheli ve tedirgin hareketler yaptığının görülmesi üzerine görevlilerce adı geçenin yanına gidildiği, Konya 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 2014/2460 değişik iş sayılı arama ve el koyma kararı gösterilen tanığın üst aramasının yapılmak istendiği sırada elinde bulunan beyaz şeffaf poşete sarılı bir maddeyi yere attığının görüldüğü, yapılan incelemede şeffaf poşetteki eroinin muhafaza altına alındığı,
Konya Cumhuriyet Başsavcılığınca; 29.12.2014 tarihinde uyuşturucu madde ile yakalanan tanık ... hakkında 2014/64551 soruşturma sayılı, 04.01.2015 tarihinde uyuşturucu madde ile yakalanan tanık ... hakkında ise 2015/709 soruşturma sayılı dosyalarda kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan soruşturma başlatıldığı, ... hakkında 21.04.2015 tarih ve 64551-609 sayı ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verildiği,
31.12.2014 tarihli olay el koyma ve yakalama tutanağına göre; KOM Şube Müdürlüğü Narkotik Suçlar Büro Amirliği görevlilerince yapılan çalışmalar sırasında, 31.12.2014 tarihinde saat 19.10 sıralarında Dr. Sadık Ahmet Caddesi üzerinde park hâlinde bulunan 42 .. ... plaka sayılı araç ve içerisinde bulunan iki şahsın şüpheli görülmesi üzerine görevlilerce yanlarına gidildiği, polis kimlik kartları ile Konya 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 2014/2460 değişik iş sayılı arama ve el koyma kararı gösterildiği sırada aracın ön sağ bölümünde oturan şahsın elinde bulunan şeffaf naylona sarılı kahverengi toz maddeyi araçtan dışarıya döktüğünün görüldüğü, söz konusu maddenin toprağa karışması nedeniyle toplanmasının mümkün olmadığı, şahısların ekip otosuna alınarak yapılan kimlik tespitlerinde şoför koltuğunda oturan şahsın tanık ...., ön sağ koltukta oturan şahsın ise sanık ... olduğunun tespit edildiği, yapılan üst aramalarında tanık ...."ın montunun sağ cebinde 2 adet Suboxone tablet, araçta yapılan aramada ise sağ ön koltuk altında 2 adet beyaz kağıda sarılı eroin ele geçirildiği,
Konya Cumhuriyet Başsavcılığınca; 31.12.2014 tarihinde uyuşturucu madde ile yakalanan ... ve .... hakkında 2015/480 soruşturma sayılı dosyada kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan soruşturma başlatıldığı, adı geçenler hakkında 30.04.2015 tarih ve 64551-609 sayı ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verildiği,
04.01.2015 tarihli olay el koyma ve yakalama tutanağına göre; KOM Şube Müdürlüğü Narkotik Suçlar Büro Amirliği görevlilerince yapılan çalışmalar sırasında, 04.01.2015 tarihinde saat 17.10 sıralarında Horozluhan Mahallesi, Güneykışla Sokak üzerinde park hâlinde bulunan 42 ... .. plaka sayılı araç ve içerisinde bulunan iki şahsın şüpheli görülmesi üzerine görevlilerce yanlarına gidildiği, polis kimlik kartları ile Konya 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 2014/2460 değişik iş sayılı arama ve el koyma kararı gösterildiği, yapılan kimlik kontrollerinde şoför mahallinde oturan şahsın ..., ön sağ bölümde oturan şahsın ise sanık ... olduğunun tespit edildiği, yapılan üst aramalarında sanık ..."in pantolon sağ iç çakmak cebinde (1) adet şeffaf naylona sarılı eroin ele geçirildiği,
Konya Cumhuriyet Başsavcılığınca; 04.01.2015 tarihinde uyuşturucu madde ile yakalanan ... hakkında 2015/483 soruşturma sayılı dosyada kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan soruşturma başlatıldığı,
Ankara Polis Kriminal Laboratuvarınca düzenlenen 23.03.2015, 03.04.2015, 07.04.2015 tarihli uzmanlık raporlarına göre; 29.12.2014 tarihinde tanık ..."ta ele geçirilen maddenin net 0,26 gram eroin, 04.01.2015 tarihinde tanık ..."ta ele geçirilen maddenin net 0,198 gram eroin, 31.12.2014 tarihinde 42 .. ... plaka sayılı aracın sağ ön koltuk altında ele geçirilen maddenin net 0,035 gram eroin, tanık ...."da ele geçirilen hapların ise kırmızı reçeteye tabi Suboxone tabletler, 04.01.2015 tarihinde sanık ..."de ele geçirilen maddenin net 0,784 gram eroin olduğu,
Konya Cumhuriyet Başsavcılığının KOM Şube Müdürlüğüne yazdığı 16.01.2015 tarihli müzekkerede, 29.12.2014 ve 04.01.2015 tarihlerine ilişkin olarak tanıklar ...... ve......"in sanık ... ile otogarda birlikte bulunduklarına dair kamera kaydı bulunup bulunmadığının araştırılması istenildiği, yapılan araştırma sonucu düzenlenen 10.02.2015 tarihli tutanakta; kamera kayıt kapasitesinin 20 gün olması ve 20 günden önceki kayıtların otomatik olarak silindiğinin otogar görevlileri ile yapılan görüşmeden anlaşılması nedeniyle bahse konu zaman dilimlerine ait kamera görüntülerinin temin edilemediğinin bildirildiği,
Konya Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/46331 soruşturma sayılı dosyasında, suç tarihi 2015 yılı olan uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, aralarında sanık ..."in de bulunduğu (7) şüpheli hakkında iletişimin tespiti çalışmaları kapsamında yürütülen soruşturma sonucunda, 16.06.2015 tarihinde sanık ... hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği,
Sanığın kullandığını beyan ettiği ve adına kayıtlı olan 0507 481 .. 23 numaralı GSM hattı ile haklarında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan işlem yapılan tanıklar...... ile ......"un kullandıklarını beyan ettikleri 0554 755 .. .. numaralı GSM hattı arasında bir görüşme bulunup bulunmadığının araştırılması için TİB"e yazılan müzekkere üzerine dosyaya gelen 0507 481 .. 23 numaralı GSM hattına ait 25.12.2014-06.01.2015 tarihleri arasında yapılan görüşme kayıtları incelendiğinde; sanık ..."e ait numara ile tanıklar ...... ve......"in kullandıklarını beyan ettikleri numara arasında herhangi bir iletişim kaydı bulunmadığı, yine tanık ......"un beyanında geçen ve sanığa ait olduğunu söylediği 0507 411 .. 23 numaralı GSM hattının gelen kayıtlarında, bu hattın kimin adına kayıtlı olduğunun görülemediği, ayrıca tanık ......"un kendisine ait olduğunu beyan ettiği 0554 755 .. .. numaralı GSM hat ile söz konusu hat arasında 25.12.2014-06.01.2015 tarihleri arasında herhangi bir iletişim kaydı bulunmadığı,
Anlaşılmıştır.
Tanık ... şüpheli sıfatıyla müdafisi bulunmaksızın alınan kolluktaki ifadesinde; sanık ..."dan 90-100 kez kullanmak için eroin satın aldığını, 29.12.2014 tarihinde de saat 07.30 sıralarında sanığı telefon ile aradığını ve saat 08.15 sıralarında otogarda bulunan mescitteki tuvaletinin yanına geldiğini, sanıktan (13) fişek eroini 100 TL"ye aldığını, yakınlarda bulunan bir caminin tuvaletine giderek (3) fişek eroini kullandığını, bir süre sonra gelen polislerin üzerinde yaptıkları arama sonucunda geriye kalan 10 fişek eroini bulduklarını, tanık sıfatıyla alınan mahkemedeki ifadesinde ise; eroini Doğanlar Mahallesinde Kuşçu Cemal isimli şahıstan satın aldığını söylediği hâlde polislerin sanıktan aldığı şeklinde beyanda bulunmasını söylediklerini, uyuşturucuyu kesinlikle sanıktan satın almadığını, polisteki ifadesini kabul etmediğini,
Tanık ... şüpheli sıfatıyla müdafisi bulunmaksızın alınan kolluktaki ifadesinde; 04.01.2015 tarihinde saat 08.00 sıralarında otogar karşısında bulunan Semerkand Çayevine çalışmak için gittiğini, 09.15 sıralarında krize girdiği için önceki tarihlerde 15-20 kez eroin aldığı 0 507 411 .. 23 numaralı telefonu kullanan 25 yaşlarında, zayıf yapılı, otogar karşısında berber dükkanı bulunan Sıtkı isimli şahsı bulmak için otogar civarına gittiğini, burada gördüğü sanığa eroin satın almak istediğini söylediğini, sanığın “Otogarın tuvaletine gel” demesi üzerine söz konusu yere birlikte gittiklerini, sanığın “Ne kadarlık” alacağını sorduğunda “50 TL"lik” alacağını söylediğini, sanığın pantolonunun kemeri arasından çıkardığı sigara paketi içerisindeki naylonda bulunan eroini kendisine verdiğini, aldığı eroini kullanmak için otogarın dış kısmında bulunan mescidin tuvaletine gittiğini, içerideyken tuvalet kapısının çalındığını, açtığında polisleri gördüğünü, eroini yere attığını ancak polislerin bulduğunu, 04.01.2015 tarihli canlı teşhis tutanağında; eroini sanıktan 50 TL karşılığında satın aldığını beyan edip teşhis ettiğini, 15.05.2015 havale tarihli dilekçesinde önceki beyanlarından farklı olarak; hiçbir zaman sanıktan uyuşturucu madde satın almadığını, tanık sıfatıyla alınan mahkemedeki ifadesinde ise; olay günü üzerinde ele geçen eroini Yenimahalle"de tanımadığı ancak görse tanıyabileceği ismini bilmediği bir şahıstan 50 TL karşılığında aldığını, polislerin kendisini yakaladıklarında krizde olduğunu, aklına sanığın geldiğini, sanık ile ağabeyi olan tanık...... arasında husumet bulunduğundan sanıktan uyuşturucu aldığı şeklinde beyanda bulunduğunu ve teşhis yaptığını, ancak kendisinin kesinlikle uyuşturucuyu maddeyi huzurda bulunan sanıktan almadığını,
Hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yapılan tanık .... şüpheli sıfatıyla kollukta; uyuşturucu bağımlısı olduğunu, sanığı 7 yıldır tanıdığını, kendisi gibi bağımlı olan arkadaşlarından sanığın uyuşturucu sattığını öğrendiğini ancak kendisinden eroin almadığını, 4 gün kadar önce..... isimli şahıstan (3) fişek eroini 60 TL"ye satın aldığını, bu şahsın (2) adet hapı ise parasız verdiğini, 31.12.2014 tarihinde sanık ile buluştuklarını, kendisine ait araç içerisinde oturdukları sırada polislerin kendilerini yakaladıklarını, üzerinde (2) adet tablet ile aracın sağ ön koltuğunun altında eroin bulduklarını, sanığın yere eroin attığını görmediğini, mahkemede ise farklı olarak; sanığın uyuşturucu madde sattığını görmediğini ve duymadığını,
Hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yapılan ... şüpheli sıfatıyla kollukta; sanığı yaklaşık 9 aydır tanıdığını, otogar civarındaki kuaför dükkanına gidip geldiğini, sanığın da uyuşturucu kullandığını, şimdiye kadar sanıktan hiç uyuşturucu madde almadığını, sanığın uyuşturucu madde ticareti yaptığını da görmediğini, 04.01.2015 tarihinde sanık ile otogar civarında buluştuklarını ve aynı gün 17.10 sıralarında polislerin kendilerini yakaladıklarını, üzerinde yapılan aramada suç unsuruna rastlanılmadığını, sanığın üst aramasında ise (1) fişek eroin bulunduğunu,
İfade etmişlerdir.
Sanık ...; suçlamaları kabul etmediğini, eroin ve kokain kullandığını, tanık......"i 2009 yılında cezaevinde tanıdığını, aralarında bulaşık yıkama mevzusundan yaşanan tartışmadan kaynaklı husumet bulunduğunu, bir yıl kadar önce tanık......"in getirdiği eroini iş yerinde birlikte kullandıklarını, tanık ......"u diğer tanık......"in kardeşi olması nedeniyle tanıdığını, birlikte eroin alarak kullandıklarını, 7-8 ay önce krize girdiğinde tanık ......"a 50 TL vererek eroin alıp getirmesini istediğini, ancak ne eroini ne parasını getirmediğini, bu nedenle aralarında husumet bulunduğunu, 29.12.2014 tarihinde Hisarcık Mahallesinde bulunan cami tuvaletinde tanık...... ile birlikte olmadığını, o gün ailesi ile evinde olduğunu, tanık......"in ifadesinde geçen (10) fişek eroini kendisinin satmadığını, tanık ...... ile 04.01.2015 tarihinde hiç karşılaşmadığını, otogar civarına da hiç gitmediğini, bu şahsa iddia edildiği gibi eroin satmadığını, tanıklar ...... ve......"in uyuşturucu ticareti ile uğraştıklarını, 31.12.2014 tarihinde tanık .... ile araçta yakalandıklarında kullanmak için aldığı eroini yere döktüğünü, tanık Mustafa"nın üzerinde ele geçen (2) adet tablet ile araçta ele geçen (2) fişek eroin hakkında bilgisi olmadığını, 04.01.2015 tarihinde ... ile araçta yakalandıklarında üzerinde ele geçen eroini de kullanmak için açık kimlik bilgilerini bilmediği Bahattin isimli kişiden aldığını savunmuştur.
5237 sayılı TCK"nun "Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti" başlıklı 188. maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkraları suç tarihi itibarıyla;
"...(3) Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satan, satışa arz eden, başkalarına veren, sevk eden, nakleden, depolayan, satın alan, kabul eden, bulunduran kişi, on yıldan az olmamak üzere hapis ve yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. (Ek cümle: 18/6/2014 – 6545/66 md.) Ancak, uyuşturucu veya uyarıcı madde verilen veya satılan kişinin çocuk olması hâlinde, veren veya satan kişiye verilecek hapis cezası on beş yıldan az olamaz.
(4) Uyuşturucu veya uyarıcı maddenin eroin, kokain, morfin veya bazmorfin olması halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır..." şeklindedir.
Üçüncü fıkrada, uyuşturucu veya uyarıcı madde ticaretine ilişkin çeşitli fiiller, ayrı bir suç olarak tanımlanmıştır. Buna göre, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satışı, satışa arzı, başkalarına verilmesi, sevki, nakli, depolanması ya da kazanç amacıyla satın alınması, kabul edilmesi veya bulundurulması, bir ve ikinci fıkralara göre ayrı bir suç oluşturmaktadır. Fıkradaki suçun oluşması için bu seçimlik hareketlerden herhangi birisinin yapılmış olması gerekir.
Dördüncü fıkraya göre, uyuşturucu maddenin eroin, kokain, morfin veya bazmorfin olması üçüncü fıkrada tanımlanan suçun konu bakımından nitelikli unsurunu oluşturmakta ve bu fıkraya göre verilecek cezanın artırılmasını gerektirmektedir.
Öte yandan, amacı somut olayda maddi gerçeğe ulaşarak adaleti sağlamak, suç işlediği sabit olan faili cezalandırmak, kamu düzeninin bozulmasını önlemek ve bozulan kamu düzenini yeniden tesis etmek olan ceza muhakemesinin en önemli ve evrensel nitelikteki ilkelerinden birisi de, insan haklarına dayalı, demokratik rejimle yönetilen ülkelerin hukuk sistemlerinde bulunması gereken, öğreti ve uygulamada; "suçsuzluk" ya da "masumiyet karinesi" şeklinde, Latincede ise "in dubio pro reo" olarak ifade edilen "şüpheden sanık yararlanır" ilkesidir. Bu ilkenin özü, ceza davasında sanığın mahkûmiyetine karar verilebilmesi açısından göz önünde bulundurulması gereken herhangi bir soruna ilişkin şüphenin, mutlak surette sanık yararına değerlendirilmesidir. Oldukça geniş bir uygulama alanı bulunan bu kural, dava konusu suçun işlenip işlenmediği, işlenmişse sanık tarafından işlenip işlenmediği ya da gerçekleştiriliş şekli hususunda herhangi bir şüphe belirmesi hâlinde uygulanabileceği gibi, suç niteliğinin belirlenmesi bakımından da geçerlidir. Ceza mahkûmiyeti, toplanan delillerin bir kısmına dayanılıp, diğer kısmı göz ardı edilerek ulaşılan kanaate veya herhangi bir ihtimale değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalı, bu ispat, hiçbir şüphe ya da başka türlü oluşa imkan vermemelidir. Yüksek de olsa bir ihtimale dayanılarak sanığı cezalandırmak, ceza muhakemesinin en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan hüküm vermek anlamına gelecektir.
Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
29.12.2014 tarihinde haber merkezinin “Binkonutlar Mahallesi Hisarkule Sokak üzerinde bulunan camii lavabolarında madde bağımlısı şahıs olduğu” anonsu üzerine bahsi geçen yere intikal eden görevlilerin lavabolar önünde beklemekte olan tanık......"i görüp, adı geçenin elinde tuttuğu sigara paketi içerisinde beyaz kağıda sarılı 10 ayrı fişek hâlindeki eroini ele geçirdikleri, nereden aldığı sorulduğunda tanığın “Otogar bölgesinde açık kimlik ve adresini bilmediği Sıtkı isimli şahıstan sabah saatlerinde aldığını” beyan ettiği,
KOM Şube Müdürlüğü Narkotik Suçlar Büro Amirliği görevlilerince yapılan çalışmalar sırasında, 04.01.2015 tarihinde saat 10.20 sıralarında Konya Otobüs Terminalinde bulunan tuvaletlerin olduğu yerde beklemekte olan, şüpheli ve tedirgin hareketler sergileyen tanık ......"u gören görevlilerin, adı geçenin yanına gidip üst aramasını yapmak istedikleri sırada, tanığın elinde bulunan beyaz şeffaf poşete sarılı bir maddeyi yere attığını gördükleri, görevlilerce şeffaf poşetteki eroinin muhafaza altına alındığı, tanık ......"un suç konusu eroini otogar karşısında berber dükkanı olan Sıtkı isimli şahıstan aldığını söyleyip sanığı teşhis ettiği,
Tanıklar...... ve ......"un, ele geçirilen eroinleri sanıktan satın aldıklarını söylemeleri üzerine başlatılan soruşturma sonucunda sanık hakkında Konya Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 02.03.2015 tarihli ve 3438-252 sayılı iddianamesi ile uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan cezalandırılması için kamu davası açıldığı anlaşılan olayda;
31.12.2014 tarihli eylemi nedeniyle Konya Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/480 sayılı dosyasında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan soruşturma yürütülerek 30.04.2015 tarihli 480-685 sayılı karar ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilen, yine 04.01.2015 tarihli eylemi nedeniyle Konya Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/483 sayılı dosyasında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan soruşturma yürütüldüğü anlaşılan sanığın savunmasının aksine, haklarında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturmalar yürütülen tanık......"de 29.12.2014, kardeşi diğer tanık ......"da ise 04.01.2015 tarihlerinde ele geçirilen suç konusu eroinleri sanığın temin ettiğine ilişkin, adı geçenlerin soruşturma evresinde müdafisiz olarak alınan, suç atma niteliğinde değerlendirebilecek soyut beyanları ile tanık ......"un teşhisi dışında kuşkuyu aşan, yeterli ve kesin delil bulunmaması, her iki tanığın kovuşturma evresinde sanığı suçlayan önceki beyanlarından dönüp suç konusu eroinleri sanıktan almadıklarını söylemeleri, tanıklar...... ve ......"da ele geçirilen suç konusu eroinlerin içerisinde bulunduğu paketler ile sanığın irtibatını sağlayacak bir delilin elde edilememiş olması, otogar ve çevresindeki güvenlik kamera kayıtlarının zamanında araştırılmaması nedeniyle sanık ile tanıklar...... ve ......"un buluşup buluşmadıklarının tespit edilememesi, dosyaya getirtilen telefon görüşmelerine ilişkin kayıtlara göre sanığa ait numara ile tanıklar...... ve ......"un kullandıklarını beyan ettikleri numara arasında olay tarihlerinde, öncesi ve sonrasında herhangi bir telefon görüşmesi bulunmadığının anlaşılması, sanığın başlangıçtan itibaren değişmeyen savunmalarında eroin kullandığını ancak uyuşturucu madde ticareti yapmadığını, atılı suçlamayı kabul etmediğini, tanıklar...... ve ......"a eroin satmadığını, bu şahıslarda ele geçen eroinler ile ilgisinin bulunmadığını savunması, Konya Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/480 ve 2015/483 soruşturma sayılı dosyalarında ele geçirilen suç konusu uyuşturucu maddeleri, sanığın kullanma dışında bir amaç için bulundurduğu konusunda delil olmadığı gibi bu eylemler bakımından uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanık hakkında açılmış bir dava da bulunmaması, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrıca soruşturma konusu yapıldığı belirtilen bu soruşturma dosyalarından iddianamede bahsedilmiş olmasının bahsi geçen eylemlerden dava açıldığını göstermeyeceğinin ve uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan açılan bu davada sanığın suçunun sübutu bakımından delil olarak da değerlendirilemeyeceğinin anlaşılması karşısında, sanığın beraatine karar verilmesi gerektiğinin kabulünde zorunluluk bulunmaktadır.
Bu itibarla, Yerel Mahkemenin direnme kararına konu olan hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Konya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 05.05.2016 tarihli ve 93-223 sayılı direnme kararına konu olan hükmünün, sanığın üzerine atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu işlediğine ilişkin, savunmalarının aksine, kuşkuyu aşan, yeterli ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden, beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi isabetsizliğinden BOZULMASINA,
2- Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 22.11.2018 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi.
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.