Taksirle öldürme - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2015/10251 Esas 2016/6409 Karar Sayılı İlamı

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK’nın 85/1, 22/4, 51, 51/3. maddeleri gereğince mahkumiyet

Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Metro inşaat işini yüklenen taşeron firmanın ortağı ve inşaat mühendisi olan sanığın, olay günü şap düzeltme makinası ustasının işe gelmemesi üzerine görevlendirdiği, kalıp ve demir ustası olan ölenin, bu makineyi çalıştırdığı sırada kontrolden çıkan makinenin tutma kolunun ölen ...’in sol böbrek hizasına çarptığı, yırtılan böbreğinin ameliyat edildiği, dalağının alındığı, kaza tarihinden yaklaşık 8 ay sonra öldüğü olayda; Adli Tıp Kurumu 1.İhtisas Dairesi"nin 22/05/2013 tarihli raporunda; kişinin ölümünün künt gögüs ve kafa travmasına bağlı iç organ laserasyonuna bağlı gelişen iç kanama ve gelişen komplikasyonlar sonucu meydana gelmiş olduğu, kişinin 24/11/2008 günü meydana gelen yaralanma sonucu dalağın ameliyatla alındığı, böbrekteki laserasyon tamir edilerek batın içinde enfeksiyon geliştiği, bu enfeksiyon nedeniyle oluşan klinik tablo nedeniyle iyileşemeden öldüğü dikkate alındığında; kişinin 24/12/2008 tarihinde yaralanması ile 23/07/2009 tarihli ölümü arasında illiyet bağı bulunduğu mütalaa edilmiş olmakla mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığından tebliğnamede bu yönden bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
TCK’nın 22/4. maddesinin temel ceza tayini sırasında dikkate alınması gerekirken, sanığın temel cezası tayin edildikten sonra TCK’nın 22/4. maddesi uyarınca cezasının ¼ oranında indirilmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin sanığın kusuru olmadığına, eksik incelemeye ilişkin temyiz itirazlarının reddine ancak;







Sanık hakkında hükmolunan cezanın ertelenmesi sırasında, TCK"nın 51/7. maddesi gereğince denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde cezanın kısmen veya tamamen infazına karar verileceği ve 51/8.maddesi gereğince “denetim süresinin yükümlülüklere uygun ve iyi halli olarak geçirilmesi halinde cezanın infaz edilmiş sayılacağının” belirtilmemesi suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK" un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün 6. paragrafından sonra “TCK"nın 51/7. maddesi gereğince denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde cezanın kısmen veya tamamen infazına karar verileceği ve 51/8. maddesi gereğince denetim süresinin yükümlülüklere uygun ve iyi halli olarak geçirilmesi halinde cezanın infaz edilmiş sayılacağının ihtarına” ibarelerinin yazılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 14.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.