6831 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2017/5235 Esas 2018/737 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/5235
Karar No: 2018/737
Karar Tarihi: 24.01.2018

6831 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2017/5235 Esas 2018/737 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ağaç kesme suçlamasıyla yargılanan sanığın yerel mahkeme tarafından beraat ettiği ancak temyiz sonucunda mahkeme kararının bozulduğu ve davaya yeniden bakılması gerektiği belirtilmiştir. Suç tutanağında yer alan ve orman bilirkişi raporunda da teyit edilen suça konu yerin etrafının tel örgüyle çevrili olduğu, orman örtüsü tahrip edilerek zeytin fidanlarının dikildiği, suç konusu yerin toplamda 5870 m2 alanı kaplayıp kesinlemiş orman kadastrosu sınırları içinde bulunduğu ve kesinleşen orman kadastrosunun herkes tarafından bilinmesi gerektiği belirtilmiştir. Sanığın tapulu arazisi üstündeki hakimiyeti, işgal edilen alanın hatadan kaynaklanmayacak kadar geniş olduğu, tapulu araziyle suça konu yerin bir bütün halinde kullanıldığı, kesinleşen orman kadastrosunun herkes tarafından bilinmesi gerektiği dikkate alınarak sanığın sabit olan eylemi nedeniyle 6831 sayılı Kanunun 93/1-2 maddeleri ile cezalandırılması gerektiği ancak yerel mahkemenin beraat kararı verdiği görülmüştür. Bu nedenle mahkeme kararı bozularak yeniden yargılama yapılması kararlaştırılmıştır.
Kanun maddeleri:
- 6831 Sayılı Orman Kanunu'nun 93/1-2 maddeleri
- 5320 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 8/1
19. Ceza Dairesi         2017/5235 E.  ,  2018/737 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 6831 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Beraat

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi,kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    İddianamede belirtilmekle yetinilen ağaç kesme eylemine ilişkin soruşturma yürütülerek karar verilmesi mümkün görülmüştür.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Davanın dayanağını oluşturan suç tutanağında çiftliğe ait tel ihatanın suça konu yeri içine aldığının belirtilmesi, mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen orman bilirkişi raporunda; suça konu yerin, etrafının tel örgüyle çevrili olduğu, orman örtüsü tahrip edilerek zeytin fidanlarının dikildiği, suç konusu yerin toplamda 5870 m2 alanı kaplayıp kesinlemiş orman kadastrosu sınırları içinde bulunduğu hususlarının belirtilmesi, Orman İdaresinin 04.07.2014 tarihli cevabi yazısında suça konu yerde 25.03.2010 tarihinde orman kadastrosunun kesinleşmiş olduğunun bildirilmesi, soruşturma aşamasında sanık suça konu yerin bitişiğinde bulunan tapulu arazisini kullanmadığını beyan ettiği halde sorgusunda arazisini yöneten her alanda amir işçilerin mevcut olduğunu, tutanak tutulduktan sonra teli geriye çektirdiğini, işçilerinin hata ile tapulu araziyi aştıklarını, ağaçları tapulu arazisine diktiğini beyan etmesi karşısında amir konumunda bulunan çiftlik sahibinin tapulu arazisi üstündeki hakimiyeti, işgal edilen alanın hatadan kaynaklanmayacak kadar geniş olduğu, tapulu araziyle suça konu yerin bir bütün halinde kullanıldığı, kesinleşen orman kadastrosunun herkes tarafından bilinmesi gerektiği de dikkate alınarak sanığın sabit olan eylemi nedeniyle 6831 sayılı Kanunun 93/1-2 maddeleri ile cezalandırılması yerine yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,
    Kanuna aykırı ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 24/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.