Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2014/19699 Esas 2016/1276 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/19699
Karar No: 2016/1276
Karar Tarihi: 20.01.2016

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2014/19699 Esas 2016/1276 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2014/19699 E.  ,  2016/1276 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, ücret, fazla mesai ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde davalı ... avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, davalı yanında 03.09.2010-10.09.2012 tarihleri arasında iş sözleşmesiyle çalıştığını, iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini, asıl işveren okul aile birliğinin yasal temsilcisi ... ile taşeron diğer davalının alacaklarından birlikte sorumlu olduğunu ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret alacağı, fazla çalışma ücreti, yıllık izin ücreti alacaklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir.
    Davalılar, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının kıdem ve ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, yıllık izin ücreti ile aylık ücret taleplerinin kabulü ile davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğu gerekçesi ile talep edilen alacaklardan davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmalarına karar verilmiştir.
    Karar davalı ... vekili temyiz etmiştir.
    Taraflar arasındaki temel uyuşmazlık, davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunup bulunmadığı konusunda toplanmaktadır.
    4857 sayılı İş Kanunu"nun 2. maddesinde, işveren bir iş sözleşmesine dayanarak işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişi ya da tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar olarak açıklanmıştır. O halde asıl işveren alt işveren ilişkisinden söz edilebilmesi için öncelikle mal veya hizmetin üretildiği işyeri bulunan bir işverenin ve aynı işyerinde iş alan ikinci bir işverenin varlığı gerekir ki asıl işveren alt işveren ilişkisinden söz edilebilsin. Alt işverenin başlangıçta bir işyerinin olması şart değildir. Alt işveren, işveren sıfatını ilk defa asıl işverenden aldığı iş ve bu işin görüldüğü işyeri nedeniyle kazanmış olabilir.
    Asıl işverene ait işyerinde yürütülmekte olan mal veya hizmet üretimine ait yardımcı bir işin alt işverene bırakılması nedeniyle, alt işveren açısından bağımsız bir işyerinden söz edilip edilemeyeceği sorunu öncelikle çözümlenmelidir.
    Somut olayda davalılar arasında yapılan 05.11.2010 ile 05.11.2011 tarihli sözleşmeler kantin işletilmesine ilişkindir. Davalı ... diğer davalıya bağlı okul içindeki kantini işletmek üzere sözleşme imzalamıştır. Taraflar arasındaki ilişki kantinin kiralanması niteliğindedir. Davalılar arasında 4857 sayılı Kanun"un 2. maddesi anlamında asıl-alt işveren ilişkisi bulunmamaktadır. Mahkemece davalı ... yönünden açılan davanın reddi gerekirken işçilik alacaklarından sorumlu tutulması isabetsizdir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 20.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.