18. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/10411 Karar No: 2014/11469 Karar Tarihi: 26.06.2014
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/10411 Esas 2014/11469 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Kayseri 6. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012 yılında verdiği bir kararda, kamulaştırmasız el atma nedeniyle taşınmaz bedelinin tahsili istenilmiş. Mahkeme davanın kabulüne karar vermiş, ancak karar davalı Kayseri Büyükşehir Belediyesi tarafından temyiz edilmiş. Yargıtay ise davanın kabul edildiği konusunda hüküm vermiş. Ancak, raporlarda fiilen el atıldığı belirtilen parselin kendiliğinden oluşan bir toprak yol olduğu ortaya çıkmış. Kamulaştırmasız el atma olgusunun varlığının kabul edilmesi için bir kamu hizmeti sunulması amacıyla taşınmaza kalıcı ve sürekli olarak fiilen el atılması gerektiği belirtilerek, taşınmazın fiilen el atıldığı bölümü yeniden incelenmesi ve hangi idare tarafından, ne zaman, ne şekilde el atıldığının tespit edilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Ayrıca, 6487 sayılı Yasa ile değiştirilen Kamulaştırma Kanununun Geçici 6. maddesinin 7 ve 13. fıkraları gereği, maktu vekalet ücreti takdir edilmesi ve karar ve ilam harcının maktu olarak belirlenmesi gerektiği hatırlatılmıştır. Kararda ayrıca, HUMK.nun 428.maddesi uyarınca hüküm BOZULMUŞ ve temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine karar verilmiştir.
18. Hukuk Dairesi 2014/10411 E. , 2014/11469 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri 6. Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 11/12/2012 NUMARASI : 2012/205-2012/56
Dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak taşınmaz bedelinin tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı Kayseri B.. B.. vekilince temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki kanıt ve belgelerin incelenmesinde; dava konusu . parsel sayılı 3892,59 m² yüzölçümlü taşınmazın fen bilirkişisi raporunda 240,98 m²"lik kısmına fiilen el atıldığının belirtildiği, imar planında yol olarak belirlenen taşınmazın geri kalan bölümünde fiili el atmanın bulunmadığı, mahkemece fiili el atma ve imar planından kaynaklanan mülkiyet kısıtlamasından dolayı kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak taşınmazın tüm bedelinin davalı Kayseri Büyükşehir Belediyesinden tahsiline karar verildiği anlaşılmıştır. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; 1-Dava konusu taşınmazla ilgili tanzim edilen raporlar ve dosyada mevcut resimleri incelendiğinde fiilen el atıldığı belirtilen toplam 240,98 m²’lik bölüme stabilize yol yapıldığı iddia edilmişse de, bu kısmın komşu parsellerden gelip gitmeler nedeniyle kendiliğinden oluşan toprak yol olduğu görülmüştür. Bir taşınmazda kamulaştırmasız el atma olgusunun varlığının kabul edilmesi için usulüne uygun kamulaştırma işlemi yapılmadan, kamulaştırma yetkisine sahip kamu idaresi tarafından bir kamu hizmeti sunulması amacıyla taşınmaza kalıcı ve sürekli olarak fiilen el atılması gerekir. Taşınmaz ilgili bölümünde kendiliğinden oluşan toprak yolun kamulaştırmasız el atma niteliği taşımadığı ortadadır. Taşınmazın fiilen el atıldığı belirtilen kısmı bu ilkeler yönünden yeniden incelenerek fiilen el atma olgusu ayrıntılı araştırılıp, başta belirtilen ilke doğrultusunda taşınmaza hangi idare tarafından, ne zaman, ne şekilde el atıldığı tespit edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken davalı Kayseri B.. B..nca taşınmaza fiilen atıldığına dair hiçbir tespitte bulunulmadan eksik inceleme ile karar verilmesi, 2-11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun değiştirilen Geçici 6. maddesinin 7 ve 13. fıkralarında getirilen “Bu madde kapsamında açılan davalarda mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespiti davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir.” ve “…bu fıkra kapsamında kalan taşınmazlar hakkında açılan ve kesinleşmeyen davalarda da uygulanır.” düzenlemeleri karşısında maktu vekalet ücreti takdir edilmesi ve karar ve ilam harcının maktu olarak belirlenmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.