Esas No: 2019/6870
Karar No: 2022/2340
Karar Tarihi: 15.02.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/6870 Esas 2022/2340 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, 2009 ve 2010 yılında sahte fatura düzenleme suçundan yargılanmıştır. 2009 yılındaki hükmün temyiz incelemesinde, suçun olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle düşürülmesi sonucuna varılmıştır. Ancak, 2010 yılındaki hükmün temyiz incelemesinde, yeterli delil ve inceleme yapılmadan mahkûmiyet hükmü kurulduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle, hüküm bozulmuştur.
Kanun maddeleri açıklamaları:
- 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımı
- 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi (hükmün bozulması)
- 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi (kamu davasının düşmesi)
- CMK'nin 48. maddesi (tanık sıfatı)
- 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesi (uygulama yeniden değerlendirme)
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme
A)2009 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan verilen hükmün temyiz incelemesinde;
Sanığa yüklenen “2009 takvim yılında sahte fatura düzenleme ” suçunun Kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği ve bu itibarla sanığın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
B)2010 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan verilen hükmün temyiz incelemesinde;
Sanık hakkında “2010 takvim yılında sahte fatura düzenleme“ suçundan açılan kamu davasında; sanığın savunmasında, suça konu faturaları düzenleyen şirketin müdürü olduğunu, ancak sahte fatura düzenlemediğini, şirketin yetkilisinin ... ve ... olduğunu ve bütün işlemleri bu kişilerin yaptığını, sahte fatura düzenlenmesi konusunda bilgisinin bulunmadığını beyan etmesi, vergi tekniği raporunda ...’nun aynı zamanda muhasebeci olduğunun ve bilgi isteme yazısına cevap vermediğinin tespit edilmesi karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından;
1)Vergi dairesinden veya faturaları kullanan mükelleflerden temin edilecek faturaların sanığa gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması, kendisine ait olmadığını ... veya ...’ya ait olduğunu söylemesi halinde; ismi bildirilen kişilerin açık kimlik ve adres bilgilerinin tespiti ile tanık olarak çağrılması, duruşmada çekinme hakkı hatırlatıldıktan sonra faturalar gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması,
2) İsmi bildirilen kişilerin de faturalardaki yazı ve imzaların kendisine ait olmadığını söylemeleri halinde sanık ve bu kişilerin temin edilecek yazı ve imza örnekleri ile faturalardaki yazı ve imzaların kime ait olduğu hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması,
3)Faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ya da ismi bildirilen kişilere ait olmadığının anlaşılması halinde ise;
a)Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorulması, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi,
b)Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması, dava açılmış ise dosyalarının getirtilip incelenerek ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya alınması,
c)Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılarak CMK'nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatıldıktan sonra sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları, sanığı tanıyıp tanımadıkları ve faturaların düzenlenmesi konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile mahkûmiyet hükmü kurulması,
4)Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 15.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.