Esas No: 2017/3614
Karar No: 2020/5295
Karar Tarihi: 24.11.2020
Danıştay 10. Daire 2017/3614 Esas 2020/5295 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2017/3614
Karar No : 2020/5295
KARARIN DÜZELTİLMESİNİ
İSTEYEN (DAVALI) : … Komutanlığı…
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı davanın kabulü yolundaki kararının onanmasına dair Danıştay Onuncu Dairesinin 24/05/2017 tarih ve E:2014/5063, K:2017/2601 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, kendisine ait … plakalı 1986 model … kamyonunun … isimli şahıs tarafından göçmen kaçakçılığında kullanıldığından bahisle 2002 yılında müsadereye alınıp, 26/01/2012 tarihinde kesinleşen … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:… K:… sayılı kararı ile davacıya iadesine karar verilmesi sonrası, 21/06/2012 tarihinde aracın iadesi için aracın bulunduğu … Jandarma Komutanlığına gidildiğinde aracın 23/07/2005 tarihinde müsadere altında iken yandığının öğrenilmesi üzerine aracın müsadere altında iken yanmasında davalı idarenin kusurunun bulunduğu iddiasıyla aracın değeri olan 65.000,00 TL tazminatın faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin; … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla davacıya ait olan … plakalı 1986 model … kamyona, göçmen kaçakçılığında kullanıldığından bahisle 2002 yılında el konulduğu, 2012 yılında kesinleşmiş olan … Ağır Ceza Mahkemesi kararı ile davacıya ait aracın, araç kayıt maliki davacı tarafından rızası ile kullanıldığına dair delilin bulunmadığı anlaşıldığından davacıya iadesine karar verildiği, ancak davacının aracının 2005 yılında müsadere altında yanması neticesinde aracını teslim alamadığı, aracın müsadereye alındığı tarihten itibaren mahkeme kararı verilene kadar ilgili idareler tarafından zarar görmemesi hususunda gerekli önlemler alınıp aracın korunması gerekirken, davalı idare organı olan … İlçe Jandarma Komutanlığınca aracın korunamadığı, aracın yanmasına sebebiyet verildiği görülmüş olup, olayda davalı idarenin hizmet kusuru bulunduğu, yapılan ara kararı ile davacıya ait aracın hurda (yanmış) halinin davacıya teslim edilip edilmediğinin sorulduğu, aracın hurda halinin davacıya teslim edilmediğinin davalı idare tarafından bildirildiği, davacıya ait olan aracın yanmış ve hurdaya çıkmış olması nedeniyle değerinin faiziyle birlikte tespit edilmesine ilişkin olarak …Ticaret Odası'na yapılan ara kararı neticesinde, aracın 2002 yılı değeri ve değerine ilişkin faiz hesaplarının gönderildiği, … Ticaret Odası tarafından gönderilen 25/02/2014 tarihli yazı da dikkate alınmak suretiyle; davacının uğramış olduğu zararın 65.000,00 TL olduğu, ayrıca davacının hurda aracı teslim almadığı davalı idare tarafından ifade edildiğinden davacı tarafından hurda aracın teslim alınması durumunda aracın hurda bedelinin de ödenecek tazminat bedelinden düşülmesi gerektiği hususunun açık olduğu gerekçesiyle davanın kabulüyle 65.000,00 TL maddi tazminatın davanın açıldığı 31/12/2012 tarihinden tibaren işleyecek yasal faiziyle davalı idare tarafından davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Davalı idarenin temyiz başvurusu üzerine Danıştay Onuncu Dairesinin 24/05/2017 tarih ve E:2014/5063 K:2017/2601 sayılı kararı ile temyize konu karar hukuk ve usule uygun bulunmuş ve kararın onanmasına karar verilmiştir.
KARAR DÜZELTME
TALEP EDENİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, zarar üçüncü kişinin eyleminden kaynaklandığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği, tazminat miktarının rayicin çok üstünde, gerekli ve yeterli bir araştırma yapılmaksızın tespit edildiği ve temyiz aşamasındaki iddiaların değerlendirilmediği, ileri sürülerek Danıştay Onuncu Dairesince verilen kararın düzeltilmesi istenilmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Düzeltilmesi istenen kararın usul ve yasaya uygun olduğu, ileri sürülen nedenlerin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 54. maddesine uymadığı, bu nedenle istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Karar düzeltme isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi hükmüne uygun bulunduğundan, davalı idarenin karar düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay Onuncu Dairesinin 24/05/2017 tarih ve E:2014/5063 K:2017/2601 sayılı kararı kaldırılarak uyuşmazlık yeniden incelendi:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Davacı tarafından, kendisine ait … plakalı 1986 model … kamyonunun … isimli şahıs tarafından göçmen kaçakçılığında kullanıldığından bahisle 2002 yılında müsadereye alınıp, 26/01/2012 tarihinde kesinleşen … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile davacıya iadesine karar verilmesi sonrası, davacı tarafından 21/06/2012 tarihinde aracın iadesi için aracın bulunduğu … Merkez Jandarma komutanlığına gidilip aracın 23/07/2005 tarihinde müsadere altında iken yandığının öğrenilmesi üzerine aracın müsarede altında iken yanmasında davalı idarenin kusurunun bulunduğu iddiasıyla aracın değeri olan 65.000,00 TL tazminatın faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle bakılmakta olan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 125. maddesinin 1. fıkrasında idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtildikten sonra, son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmış, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1-b maddesinde ise, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları, idari dava türleri arasında sayılmıştır.
Genel anlamı ile tam yargı davaları, idarenin faaliyetlerinden ötürü, hakları zarara uğrayanlar tarafından idare aleyhine açılan tazminat davalarıdır. Bu tür davalarda mahkeme, hem olayın maddi yönünü, başka bir ifadeyle zararı doğuran işlem veya eylemleri, hem de bundan çıkabilecek hukuki sonuçları tespit edecektir.
İdare kural olarak, yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlü olup; idari eylem ve/veya işlemlerden doğan zararlar, idare hukuku kuralları çerçevesinde, hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazmin edilmektedir.
İdarenin yürütmekle görevli olduğu bir hizmetin kuruluşunda, düzenlenişinde veya işleyişindeki nesnel nitelikli bozukluk, aksaklık veya boşluk olarak tanımlanabilen hizmet kusuru; hizmetin kötü işlemesi, geç işlemesi veya hiç işlememesi hallerinde gerçekleşmekte ve idarenin tazmin yükümlülüğünün doğmasına yol açmaktadır. Bu bağlamda hizmet kusuru, özel hukuktaki anlamından uzaklaşarak nesnelleşen, anonim bir niteliğe sahip, bağımsız karakteri olan bir kusurdur. Hizmet kusurundan dolayı sorumluluk, idarenin sorumluluğunun doğrudan ve asli nedenini oluşturmaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden; davacıya ait … plakalı 1986 Model … kamyonun, araçta şoför olarak çalışan ... tarafından göçmen kaçakçılığında kullanıldığından bahisle 2002 yılında müsaderesine karar verildiği, ceza yargılaması sonunda ise … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla suçta kullanılan aracın kayıt maliki davacıya iadesine karar verildiği, kararın 26/01/2012 tarihinde kesinleştiği, davacının kararın kesinleşmesini 21/06/2012 tarihinde öğrenmesi üzerine aynı gün aracın iadesi için … Jandarma Komutanlığına başvuruda bulunduğu, aracın ... Merkez Jandarma Komutanlığında tutulurken 23/07/2005 tarihinde meydana gelen yangın sırasında yanarak kullanılamaz hale geldiği, yangına neden olan şahıs hakkında … Sulh Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla taksirle yangına sebebiyet vermekten mahkumiyet kararı verildiği ve bunun üzerine aynı gün … Asliye Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasından aracın değerinin tespitinin talep edildiği, tespite esas bilirkişi raporunun 13/08/2012 tarihinde davacıya tebliğ edilmesi sonucunda, aracın 2002 yılındaki değerinin 20.000,00 TL - 22.000,00 TL civarında olduğunun öğrenildiği, 29/09/2012 tarihli dilekçe ile davalı ... Bakanlığına aracın değeri olan 65.000,00 TL'lik zararın tazmin edilmesi amacıyla başvuruda bulunulduğu, başvuruya herhangi bir cevap verilmemesi üzerine ise iş bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece, aracın değerinin tespit edilebilmesi amacıyla yapılan ara karara cevaben verilen … Ticaret ve Sanayi Odasının 25/02/2014 tarihli yazısında aracın 2002 yılında benzerlerinin 20.000,00 TL - 22.000,00 TL civarında olduğu, yasal faiz hesaplamasına göre aracın değeriyle beraber 64.000,00 TL - 66.000,00 TL arası olduğunun bildirilmesi üzerine aracın değerinin 65.000,00 TL olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiği görülmektedir.
El konulan aracın elkoyma süresince korunması ve muhafaza edilmesi yükümlülüğünün idarelere ait olduğu kuşkusuz olup, aracın bu muhafaza altında zarar görmesi halinde ise oluşan zararlardan idarelerin sorumlu olacağı açıktır.
Bu itibarla; Jandarma tarafından muhafaza edildiği sırada davaya konu aracın yanması üzerine araç bedeli olarak ortaya çıkan zarardan davalı idarenin sorumlu olacağı sonucuna varılmaktadır.
Uyuşmazlığın ise zarar olarak ortaya çıkan araç bedelinin nasıl hesaplanacağından kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
Davacının aracının ceza yargılamasında müsaderesine karar verildiği ancak bu müsaderenin … Ağır Ceza Mahkemesinin nihai kararı sonucunda aracın davacıya iadesine karar verilerek ortadan kaldırıldığı, anılan kararın kesinleşmesi üzerine davacının söz konusu davada taraf olmadığından dava dilekçesinde öğrenme tarihi olarak bildirdiği 21/06/2012 tarihinde … Jandarma Merkez Komutanlığına aracını teslim almak amacıyla başvurmasına karşın aracın yanması nedeniyle teslim edilemediğinden davalı idarenin bu tarih itibariyle araç bedeli tutarından ve bu tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile oluşacak zarardan sorumlu olduğu sonucuna varılmaktadır.
Bu durumda; davaya konu aracın 21/06/2012 tarihi itibariyle değerinin tespit edilerek ve yasal faiz yürütülerek karar verilmesi gerekirken davanın kabulü yolunda verilen kararda hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın kabulüne ilişkin, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine, 24/11/2020 tarihinde esas yönünden oy birliği gerekçe yönünden oy çokluğuyla kesin olarak karar verildi.
(X)-KARŞI OY :
Olayda, idarenin hizmet kusuru bulunduğu hususunda tartışma bulunmamaktadır. Ancak maddi zarar hesaplanırken, aracın değerinin tespitine ilişkin olarak … Ticaret Odası tarafından gönderilen ve mahkemece hükme esas alınan 25/02/2014 tarihli yazıda, aracın ilk olarak müsadereye alındığı tarih olan 2002 yılındaki değeri (20.000,00 - 22.000,00) üzerine 2014 yılına kadar yasal faiz hesabı yapılarak aracın değerinin 64.000,00 TL - 66.000,00 TL arasında olduğu tespit edilmiş ve İdare Mahkemesince de bu durum dikkate alınarak 65.000,00 TL zararın davanın açıldığı tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Aracın değerinin tespit edilmesine ilişkin olarak; …Asliye Hukuk Mahkemesinin E:… D. İş dosyasında yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda ve … Ticaret Odası tarafından gönderilen 25/02/2014 tarihli yazıda bahse konu aracın 2002 yılındaki değerinin 20.000,00 TL - 22.000,00 TL arasında olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda, söz konusu aracın ilk olarak el konulan tarih olan 2002 yılındaki değeri (20.000,00 TL - 22.000,00 TL) esas alınmak suretiyle maddi zararın tespit edilip, mahkemece de, tespit edilen bu miktara (20.000,00 TL - 22.000,00 TL) idareye başvuru tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiz uygulanması suretiyle bir karar verilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, mahkeme kararının maddi tazminatın hesabına yönelik kısmının bu gerekçeyle bozulması gerektiği oyuyla, aksi yönde oluşan Daire kararının gerekçesine katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.