Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/10527 Esas 2014/11466 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ : Samsun 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 26/11/2001
NUMARASI : 2000/258-2001/744

Dava dilekçesinde, davacının nüfus kayıtlarında "Fatma" ola ana adının "Hediye", anne "Hediye"nin nüfus kayıtlarında "14.02.1948" olan ölüm tarihinin "01.01.1961" olarak düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm N.. M.. tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı dava dilekçesinde, nüfus kayıtlarında “Fatma” olan anne adının “Hediye” ve 22.01.1938 doğumlu annesi Hediye’nin 14.02.1948 olan ölüm tarihinin de 01.01.1961 olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece, davanın kabulü ile davacının nüfus kayıtlarında “Fatma”olan anne adının “Hediye”, 22.01.1938 doğumlu “Hediye”nin 14.02.1948 olan ölüm tarihinin de 01.01.1961 olarak düzeltilmesine karar verilmiştir.
1-Nüfus kayıtlarındaki düzeltme istemine ilişkin davalar kamu düzeni ile yakından ilgili olup, mahkemelerin hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğu gözetilerek, somut olayda mahkemece salt taraflar ve tanık beyanları ile yetinilmeyip anne yönünden nüfus kaydının düzeltilmesine karar verilen davacı H.. A..’nun C. ve Ş. kızı olduğu iddiası ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp alınacak rapor da gözetilerek karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Kabule göre;
2-Nüfusa kayıtlı olmayan 22.01.1938 doğumlu “anne Hediye"nin" ölüm tarihinin mahkemece tespiti ile yetinilmesi gerekirken tesciline karar verilmesi,
3-Nüfusa kayıtlı olmayan C. ve Ş.kızı H.. A..’nun dosyada bulunan ölüm vakıa defterine göre 14.02.1948 tarihinde öldüğü anlaşıldığına ve 17.07.2000 tarihli duruşmada beyanları alınan davacının babası ve tanık anlatımlarından anne Hediye’nin 1959 yılında öldüğü bildirildiğine göre; mahkemece, tanık anlatımları ile belgeler arasındaki çelişki giderilmeden nüfus kaydının düzeltilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 26.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.