15. Ceza Dairesi 2015/4305 E. , 2018/3085 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık, iftira
HÜKÜM : a- TCK"nun 204/1, 62, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet (Tüm sanıklar hakkında ayrı ayrı) (Sanık ... hakkında ayrıca TCK’nın 58. maddesi)
b- TCK"nun 158/1-f, son, 62, 52/4, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet (Tüm sanıklar hakkında ayrı ayrı) (Sanık ... hakkında ayrıca TCK’nun 58. maddesi)
c- Sanık ... hakkında; TCK"nun 268/1. maddesi kapsamında aynı Kanun’un 267/1, 62, 53, 58. maddeleri gereğince mahkumiyet
Resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından sanıkların, iftira suçundan ayrıca sanık ...’ın mahkumiyetine ilişkin hükümler sanıklar müdafiileri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanıkların 14.350 TL bedelli ve 9.500 TL bedelli çekleri aldıkları araç karşılığında katılana verdikleri, daha sonra yapılan incelemede çeklerin tamamen sahte olduğunun belirlendiği, sanık ... yakalandığında, başkasının kimliğini kullanarak kendisini farklı bir isimle tanıttığı, böylece sanıkların resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını, sanık ...’ın da ayrıca iftira suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda,
1- Resmi belgede sahtecilik ve iftira suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde;
Sanık ... ve diğer sanıklar katılan ve tanık beyanları, kriminal raporu ile dosya kapsamına göre, suçların sanıklar tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanıklar müdafiilerinin suçların sabit olmadığı ve lehe hükümlerin uygulanması gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
2- Nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde;
Sanıklar, katılan ve tanık beyanları, kriminal raporu ile dosya kapsamına göre, suçların sanıklar tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanıklar müdafiilerinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (j), (k) ve (l) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari ve bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin TCK"nın 158/1-f son maddesi gereğince temel cezanın belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik olarak belirlenen temel cezanın daha sonra haksız elde olunan yararın iki katına çıkartılması suretiyle fazla adli para cezası tayini,
Kanuna aykırı olup, hükümlerin bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; adli para cezasının uygulanmasına ilişkin bölümlerin hüküm fıkralarından tamamen çıkartılarak, yerine, “Haksız menfaat miktarına göre sanığın 2385 gün adli para cezasıyla cezalandırılmasına, aynı Kanun"un 62. maddesi gereğince cezasından 1/6 oranında indirim yapılarak 1987 gün adli para cezasıyla cezalandırılmasına ve aynı Kanun"un 52. maddesi gereğince günlüğü 20.00 TL"den hesap edilmek suretiyle netice olarak 39.740 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına” cümlelerinin eklenmesi suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 07/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.