Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/566
Karar No: 2021/4716
Karar Tarihi: 23.02.2021

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2021/566 Esas 2021/4716 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2021/566 E.  ,  2021/4716 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen karar, süresi içinde duruşmalı olarak davalı vekili tarafından temyiz edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı işveren yanında 2012 yılı Ekim ayında mikser şoförü olarak çalışmaya başladığını ve 2014 yılı Haziran ayına kadar çalıştığını, iş akdine haksız ve bildirimsiz olarak son verildiğini, davacının aylık sadece 2 gün izin yaptığını, fazla mesai yaparak çalışmasına rağmen karşılığı olan ücretlerinin ödenmediğini, hafta sonu ve resmi tatillerde de çalışmaya devam ettiğini, izin haklarının kullanılmadığını, 2 aylık ücretinin ödenmediğini ileri sürerek ödenmeyen kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti alacağı, ödenmeyen maaş ücreti alacağı, fazla çalışma alacağı, resmi tatil alacağı ile dini bayram çalışma ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının çalışmalarının kesintili olduğunu, kendi isteği ile işi bıraktığını, kıdem tazminatının ve fazla çalışma ücretlerinin ödendiğini ve bu nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece davanın kabulü hakkında verilen 28.03.2016 tarihli ilk karar Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 2017/25336 esas 2019/21471 karar sayılı 25.11.2019 tarihli bozma ilamında yazılı gerekçelerle bozulmuş, Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz Başvurusu:
    Karar, davalı vekili tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Davada hukuki dinlenilme ve savunma haklarının kısıtlanıp kısıtlanmadığı hususu uyuşmazlık konusudur.
    Savunma hakkı Anayasa’mızın hak arama hürriyeti başlıklı 36. maddesinde "Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir." düzenlemesi ile açıkça hüküm altına alınmıştır.
    İddia ve savunma hakkı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun hukuki dinlenilme haklı başlıklı 27. maddesi ile usul hukukumuza yansıtılmıştır. Anılan maddenin birinci fıkrasında davanın taraflarının kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip oldukları belirtildikten sonra maddenin ikinci fıkrasında bu hakkın "açıklama ve ispat hakkı"nı da içerdiği vurgulanmıştır. Davanın taraflarının usul hukuku hükümlerine aykırı olarak açıklama ve ispat hakkını kullanmalarının kısıtlanması, iddia ve savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğurur.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 27. maddesinde yer bulan “Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Mahkeme, iki tarafa eşit şekilde hukukî dinlenilme hakkı tanıyarak hükmünü vermelidir. Anayasanın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olan hukukî dinlenilme hakkı, adil yargılanma hakkı içinde teminat altına alınmıştır. Bu hakka, tarafın hâkime meramını anlatma hakkı ya da iddia ve savunma hakkı da denilmektedir. Ancak, hukukî dinlenilme hakkı, bu ifadeleri de kapsayan daha geniş bir anlama sahiptir. Bu hak çerçevesinde, tarafların gerek yargı organlarınca gerekse karşı tarafça yapılan işlemler konusunda bilgilendirilmeleri zorunludur. Kişinin kendisinden habersiz yargılama yapılarak karar verilmesi, kural olarak mümkün değildir.
    Bu kapsamda hukuki dinlenilme hakkı, bilgilenme/bilgilendirme, açıklama yapma, yargı organlarınca dikkate alınma ve kararların gerekçeli olması gibi hususları içerdiği açıktır. Bilgilenme hakkı, yargılamanın içeriğine dair tam bir bilgi sahibi olmanın yanında gerek karşı tarafın gerekse de yargı organlarının dosya içeriğine yapmış oldukları işlemleri öğrenmelerini kapsar. Bilgilenme/bilgilendirme hakkının etkin biçimde kullanılabilmesi için gönderilecek tebligat ve davetiyelerde kanunda öngörülmüş şekil şartlarına sıkı sıkıya uyulması gerekmektedir. Ayrıca bu hak sadece davanın başındaki iddia ve savunmalar açısından değil yargılamanın her aşamasında dikkate alınmalıdır. Bu kapsamda devam eden bir yargılamada, tarafların açıklamaları için bilgilendirme yeterli olmayıp yargılamada yer alan diğer kişilerin (tanık, bilirkişi gibi) açıklamaları açısından da önemlidir. Bilgilenme hakkının usulüne uygun kullanımı ile tarafların haklarında öğrendikleri isnat ve iddialara karşı beyanda bulunabilme, davaya yönelik bilgi ve belge verebilme yani açıklama yapma hakkı da hukuki güvenceye bağlanmaktadır. Böylece davanın her iki tarafına eşit şekilde açıklama yapma hakkı tanınması ile adaletin görünür kılınması sağlanacaktır. Açıklamada bulunma hakkı, tarafların, yazılı veya sözlü şekilde iddia ve savunmalara karşı itirazda bulunabilme, davaya ilişkin beyanda bulunmalarını sağlar.
    Somut olayda; bozma ilamı sonrası yapılan yargılamada davalıya tebliğ edilen 21.01.2020 tarihli tensip zaptında duruşma günü 23.03.2020 olarak tayin olunmuş, bilahare 19.03.2020 tarihli ara karar ile 31.03.2020 tarihinde yeniden değerlendirilmek üzere duruşmanın 17.06.2020 gününe ertelendiği belirtilmiştir. Ancak, tayin edilen ikinci duruşma günü davalıya tebliğ edilmemiştir. Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucu aldırılan 09.03.2020 tarihli ek bilirkişi raporunun da davalıya tebliğ edilmeden karar verildiği anlaşılmaktadır. Daha önce verdiği karar aynı gerekçelerle bozulan İlk Derece Mahkemesince yukarıda açıklanan ilkelere aykırı alarak hukuki dinlenilme hakkına riayet edilmeden ve davalıya gerekli tebligatlar yapılmadan karar verilmesi savunma ve hukuki dinlenilme hakkının ihlali mahiyetinde olup, karar bu yönü ile bozmayı gerektirmiştir.
    2- Kabule göre ise; hükme esas alınan bilirkişi ek raporu denetime elverişli olmadığı gibi “fazla mesai alacağının bozma kapsamı dışında kaldığı” yönündeki değerlendirmenin de hatalı olduğu anlaşılmaktadır. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 2017/25336 esas 2019/21471 karar sayılı bozma ilamında, dosyada yer alan ödeme belgelerinin sadece maaş alacağı için değerlendirilmesi gerektiği hususunda bir bozma sebebine yer verilmemiştir. Şu halde mevcut belgelerin, içeriklerine göre uyuşmazlık konusu yapılan tüm alacak kalemleri yönünden ayrı ayrı değerlendirilmesi, bu yapılırken de mahsubu gereken bir ödeme varsa niteliğine göre ilgili alacak kaleminden düşülmesi gerekmektedir. Nitekim “para makbuzu” başlıklı belgelerde ve banka ödeme dekontlarında “maaş alacağı” “fazla mesai alacağı” ve “yemek bedeli alacağı” açıklamaları yer almaktadır. Mahkemece yapılması gereken iş, davalı yanca sunulan para makbuzları ile davacıya imzası karşılığı yapılan ödemelerin “maaş alacağı” ve “fazla mesai alacağı” talepleri yönünden ayrı ayrı değerlendirilmesidir. Diğer bir deyişle yapılacak hesaplamada, ödeme belgelerinde yer alan tutarın, miktarı uyuşmazlık konusu olmayan ücret alacağından mahsubu ile kalan kısmın fazla mesai alacağına ilişkin olarak ödendiğinin kabulü gerekmektedir.
    Bu yön gözetilmeden eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi bozma sebebidir.
    Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi