17. Hukuk Dairesi 2015/252 E. , 2017/5742 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, plakası tespit edilemeyen aracın, davacının yolcu olarak bulunduğu araca arkadan çarpmasıyla oluşan kazada, davacının yaralanıp %43 oranında malul kaldığını, davacının zarara uğramasına yol açan aracın tespit edilememesi nedeniyle, davalının zarardan sorumlu olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL. sürekli maluliyet tazminatının, dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 26.03.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle, taleplerini 162.781,98 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kabulü ile 162.781,98 TL. tazminatın, dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dava tarihi olan 17.12.2012 tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 4/1-a maddesi gereği, her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu"nda düzenlenen hususlar mutlak ticari davalardır. TTK"nun 5/1. maddesi gereği ticari davalara bakmakla görevli mahkeme, asliye ticaret mahkemeleridir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden itibaren yasanın 5/3. maddesi gereği asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki, işbölümü olmaktan çıkmış görev
ilişkisi haline gelmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 1.maddesi gereği göreve ilişkin kurallar, kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.
Somut olayda; uyuşmazlığın temelinde 3. kişinin haksız fiili bulunmakta ise de, davalının sorumluluğu ... hukukundan (sigortacılık yasasından) kaynaklanmaktadır. ... hukuku 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 6. kitabında 1401 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Bu durumda, Türk Ticaret Kanunu"nda düzenlenen hususlardan olması nedeniyle, dava mutlak ticari dava olup, asliye ticaret mahkemesinin görev alanı içinde olduğundan, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken; işin esasına girilerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2-Bozma ilamının kapsam ve şekli göz önünde bulundurularak, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 22.5.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.