
Esas No: 2019/7351
Karar No: 2022/1600
Karar Tarihi: 16.02.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2019/7351 Esas 2022/1600 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanığı tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutmuş ancak tedbirin infazına başlamada hatalar yapıldığı için sanık hakkında mahkûmiyet hükmü verilmiştir. Ayrıca sanığın cezası, yasa değişikliği sonrası yanlış hesaplanmıştır ve Anayasa Mahkemesi'nin kararı gereği yeniden belirlenmelidir. Kanun maddeleri ise şöyle; 5560 sayılı Kanun ile değişik Türk Ceza Kanunu'nun 191/1. maddesi, 6535 sayılı Kanun'un 8. maddesi, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi ve 7242 sayılı Kanun.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması üzerine mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1- Kamu davasının ertelenmesi kararı 24/10/2014 tarihinde süpheliye tebliğ edildiği, Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğü tarafından çıkartılan ilk çağrı yazısının 22/10/2014 tarihinde şüpheliye tebliğ edildiği, kesinleşme süreleri dikkate alındığında 15 günlük itiraz süresine tabi erteleme kararı tebliğ edilmeden ve itiraz ... beklenilmeden, dolayısıyla kesinleşmeden Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı, kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararının, şüpheliye tebliğ edilmekle birlikte kesinleşmesi beklenmeden infazı için Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği, Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından düzenlenen ihtarlı çağrı kağıdının yükümlüye tebliğ edilerek tedbirin infazına başlanmasının hukukî sonuç doğurmayacağı anlaşıldığından, kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere kamu davasının durmasına ve gerekli tebligat işlemlerinin tamamlanarak kararın kesinleşmesi halinde infazına devam edilmesi için dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmesi yerine, yargılamaya devamla sanık hakkında mahkûmiyet hükmü kurulması,
2- Tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının infazına başlanması için Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından çıkarılan çağrı yazısını alan sanığın Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne müracaat ettiği, sanığın uyarılmasının ardından yeniden müracaat ederek oturumlara katıldığı ancak 27/02/2015 tarihli vaka sorumlusu görüşmesine katılmayan sanığa ikinci bir uyarı yapılmaksızın dosyanın kapatıldığı anlaşılmakla, olayda ısrar şartı gerçekleşmediğinden tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının infazının devamına karar vermek gerektiği gözetilmeyerek mahkûmiyet kararı verilmesi,
Kabule göre;
3- Suç tarihi olan 20/07/2014 tarihinden önce 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik ile ceza miktarının artırılarak “iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası” olarak düzenlendiği gözetilmeden suç tarihinden önce yürürlükte olan
5560 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191/1. maddesi uyarınca temel cezanın 1 yıl olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini,
4- Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve 7242 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanığın hukuki durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, CMUK'un 326/son. maddesi gereğince ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 16/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.