
Esas No: 2015/223
Karar No: 2017/5735
Karar Tarihi: 22.05.2017
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/223 Esas 2017/5735 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki, ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davacıların kızı Mevlüde"ye plakası tespit edilemeyen aracın çarpıp kaçmasıyla ölümlü kaza meydana geldiğini, davacıların ölen kızlarının desteğinden yoksun kaldıklarını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL. destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 24.12.2013 tarihli ıslah dilekçesiyle, taleplerini 32.951,00 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, kaza tarihi itibariyle geçerli olan limitle sınırlı olarak ve zarara sebep olan sürücünün kusuru oranında zarardan sorumlu olduklarını, kazadaki kusur oranları ile desteğin müterafik kusurunun belirlenmesi için rapor alınması gerektiğini, kaza tarihinden faiz isteminin yersiz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kabulü ile davacı ... için 17.210,00 TL. ve Payam için 15.741,00 TL. tazminatın, dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; özellikle, dava dışı ... şirketi tarafından trafik sigortası yapılmış aracın zarara sebep olduğuna ilişkin davalı savunmasının, ceza soruşturması kapsamında yapılan araştırmalar ile zarara sebep olanın tespit edilememesi nedeniyle takipsizlik kararı verilmiş olması nedeniyle yerinde bulunmamasına göre; davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle, ölenin yakınlarının destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı taraf, davaya konu kazayı yapan ve davacıların desteği Mevlüde"nin ölümüne neden olan aracın tespit edilememiş olması nedeniyle davalıya husumet yöneltmiştir. Davalının sorumluluğu, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu ve Güvence Hesabı Yönetmeliği"ne dayanmakta olup; sorumluğu, zarara sebep olan meçhul araç sürücüsünün kusuruyla sınırlı olduğu gibi, ölenin ya da davacıların müterafik kusurunun bulunması halinde, o oranda da davalının zarardan sorumsuzluğunu kabul etmek gerekir.
Mahkeme tarafından, davacılar desteğinin ölümüne yol açan kazada tarafların kusur oranlarının belirlenmesi konusunda hiçbir inceleme yapılmadığı; hükme esas alınan hesap raporunu düzenleyen bilirkişi tarafından da, meçhul araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu kabulüyle hesaplama yapıldığı görülmektedir.
Davacıların desteği, kaza tarihinde 2 yaşında olup, sokakta tek başına oynarken meçhul aracın çarpması sonucu ölmüştür. Ölen çocuğun yaşı itibariyle, velayet hakkına sahip olan davacı anne babanın çocuk üzerinde gözetim yükümlülüğü bulunduğu izahtan varestedir. Bu nedenle, davacıların küçük çocuk üzerindeki gözetim yükümlülüklerini ihlal edip etmedikleri, ihlal varsa bu hususun kazadaki etkisi ve davacıların kusur oranının ne olacağı konularının irdelenmesi ve kusur oranlarının tespitinin teknik bilgi gerektirmesi nedeniyle de bilirkişi raporu alınması gerektiği açıktır.
Bu durumda mahkemece, yukarıda ifade olunan hususlar gereği, ... Müdürlüğü fen heyeti ya da Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi"nden, tüm dosya kapsamı, ceza dosyası ve kazanın oluş biçimi gözetilerek, küçük çocuk üzerindeki anne babanın gözetim yükümlülüğünü ihlal bulunup bulunmadığı ile kusur oranlarının belirlenmesi konusunda ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken; eksik incelemeyle yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 22/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.