15. Ceza Dairesi Esas No: 2015/4075 Karar No: 2018/3068 Karar Tarihi: 07.05.2018
Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2015/4075 Esas 2018/3068 Karar Sayılı İlamı
15. Ceza Dairesi 2015/4075 E. , 2018/3068 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık HÜKÜM : 1-TCK’nın 158/1-j, 52/2, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığın, katılan ...’e ait nüfus cüzdanının üzerine kendi fotoğrafını yapıştırarak olay tarihinde .....şubesinden 17.500 TL kredi çektiği böylece nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği iddia olunan olayda, 5237 sayılı TCK"nın 158/1-j bendinde, dolandırıcılık suçunun, banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla işlenmesi nitelikli hal olarak kabul edilmiştir. Bu suçun oluşabilmesi için, kredi elde eden kişinin banka veya diğer kredi kurumu görevlilerini hile ile aldatmış olması gerekir. Krediyi alan kişinin aldatıcı herhangi bir eylemi olmaksızın, sırf banka elemanlarının kendi görevlerini layıkıyla yerine getirmemeleri yüzünden bir kredi açılmışsa dolandırıcılıktan değil, şartları varsa bankacılık suçundan bahsedilebilir. Bu suçun mağdurları banka ve diğer kredi kurumlarıdır. 5411 sayılı “Bankacılık Kanunu’nun 3. maddesinde banka, 48. maddesinde ise kredinin tanımı yapılmıştır. Tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlama suçun konusudur. Kredinin tahsis edilmesinin gerekli olup olmadığı, kredi verecek kuruluşun mevzuatında öngörülen düzenlemeler çerçevesinde belirlenir. Fiil, sahte kıymet takdiri raporları veya gerçeğe aykırı belgeler, bilançolar düzenleyerek hileli davranışıyla bunları aldatmaktadır. Sanık aşamalarda ki savunmalarında; katılan ..."in kimliğini kullanarak sahte oluşturduğu kimlik ile ... adına kredi çektiğini kabul etmiş, dosya içerisinde kredi işlemine ilişkin bir kısım fotokopi belgeler bulunmakta ise de yukarıda açıklandığı üzere suçun unsurlarının varlığının tespiti açısından mahkemece öncelikle davadan haberdar edilmeyen suçtan zarar görmüş bulunan ilgili banka vekili veya yetkilisinin duruşmaya davet edilerek beyanının alınması, yine ilgili banka şubesine müzekkere yazılarak, mevcut kredi başvurusunun ve sunulan belgelerin mevzuatlarında öngörülen düzenlemelere uygun olup olmadığı sorulması, kredi dosyası ve ekindeki belgelerin onaylı suretinin istenerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Kabule göre; Sanığın söz konusu kredi borcunun bir kısmını ödediğini beyan etmesi karşısında sanığın kısmi ödemede bulunup bulunmadığının araştırılarak kısmi ödeme var ise kısmi iade varsa, suçtan zarar gören bankanın kısmi iadeye rızasının bulunup bulunmadığının sorulması, zararın tam giderilmesi söz konusu ise, sanık hakkında TCK’nın 168/2. maddesi kapsamında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunun karar yerinde tartışılması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, 07/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.