
Esas No: 2015/9446
Karar No: 2016/6319
Karar Tarihi: 13.04.2016
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2015/9446 Esas 2016/6319 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : 466 sayılı Kanun gereğince tazminat
Hüküm : 8.187,15 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminatın veberaat ettiği dosyada ödenmesi gereken 900 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Davacı vekilinin 02.05.2013 tarihli dilekçesi ile müvekkili davacının bir suç soruşturması nedeniyle tutuklu kaldığını, yapılan yargılama sonunda üzerine atılı suçtan beraatine hükmedildiğini belirterek 466 sayılı Kanun gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin açılan davanın kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Yapılan incelemeye, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre, davacı vekilinin ve davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Tazminat davasına dayanak teşkil eden İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesinin, 2001/181 Esas - 2006/274 Karar sayılı beraat hükmünün 10.04.2007 tarihinde kesinleşti, buna dair şerhin ve kesinleşme şerhli karar suretinin davacıya tebliğ edildiğine dair tebligat parçasının dosya içeriğinde bulunmadığı görülse de, dayanak ceza dava dosyasından Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/189 sayılı, Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/13 değişik iş sayılı ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2012/1-577 sayılı dosyalarından, davacıya ait tutuklama ve tahliye müzekkerelerinin istendiğinin ve dava açıldığı sırada davacının kesinleşen mahkumiyet hükümlerinin infazı amacıyla cezaevinde bulunduğunun anlaşılması karşısında, davacının hakkında verilen beraat hükmünün kesinleştiğinden dava tarihi itibariyle haberdar olup olmadığının belirlenmesi bakımından, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/189 sayılı, Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/13 değişik iş sayılı, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2012/1-577 sayılı dosyaları ile cezaevinden firar etmesi nedeniyle Erciş Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği bildirilen davacıya ait infaz dosyasının getirtilerek, davacının beraat hükmünün kesinleşmesinden haberdar olup olmadığının, tazminat davasının 466 sayılı Kanunda öngörülen 3 aylık sürede açılıp açılmadığının araştırılmaması,
2- Dairemizce yapılan temyiz incelemeleri sırasında aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı olarak birden fazla davanın açıldığının tespit edildiğinin anlaşılması karşısında; ... zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı açılmış dava olup olmadığının ilgili birimlerden ve özellikle maliye ...sinden sorulup, Ulusal Yargı Ağı Sistemi üzerinden de araştırılarak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
3-Kabul ve uygulamaya göre ise;
a- Manevi tazminat miktarı belirlenirken objektif bir kriter olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, gözaltına alınmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre, tutuklandığı 25.10.2000 tarihinden itibaren faize hükmedileceği gerekmesi suretiyle tazminat davasının kesinleştiği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle, hakkaniyet ölçüsünü aşmayacak bir şekilde, hak ve nasafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, 335 gün süreyle tutuklanan davacı için hükmedilen manevi tazminat miktarının bu ölçülere uymayıp fazla tayini,
b- Davacının tutuklandığı dönem içerisinde maddi zararını vergi kaydı, gelir vergisi beyannamesi gibi itibar edilebilecek bir belgeyle ispatlayamadığı nazara alınıp, davacının vasıfsız bir işçi gibi değerlendirilerek tutuklu kaldığı dönemde 16 yaşından büyükler için geçerli net asgari ücret üzerinden kesinti yapmadan hesaplanan ve bilirkişi raporunda belirtilen 1.136,78 TL’nin maddi zarar olarak ödenmesine karar verilmesi gerekirken, bu miktara dava tarihine kadar işleyecek faiz miktarının maddi tazminat olarak ödenmesine karar verilmesi,
c- Talep uyarınca davacı için kabul edilen tazminat miktarlarına tutuklama tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken faize hükmedilmemesi,
d- 29/05/1957 tarih ve 4-16 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği üzere, ait olduğu davada hüküm altına alınması gereken vekalet ücreti, yargılama giderleri kapsamında olup bu hak asıl davadan bağımsız olarak dava konusu yapılamayacağından ceza davasında ödenmeyen vekalet ücretinin, maddi tazminat kapsamına dahil edilemeyeceği gözetilmeden, davacı lehine beraat hükmünün verildiği tarihte geçerli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince, hükmedilmesi gereken vekalet ücretinin maddi tazminat hesabına dahil edilmesi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin ve davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, isteme uygun olarak BOZULMASINA, 13.04.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.