3. Hukuk Dairesi 2020/5653 E. , 2021/7771 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : MERSİN 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen alacak davasının ilk davanın kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile davanın kısmen kabulüne dair yeniden esas hakkında verilen kararın, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; ... Köyü 226 ada 3 nolu parseldeki belediyeye ait payını 02/07/2003 tarihinde encümen kararı ile 23.801,75 TL"ye satın aldığını, bedelini 4 taksit halinde ödediğini, hisse üzerinde kamu haczi olması nedeniyle tescilin yapılamadığını, davaya konu yerin adına tesciline mümkün olmaması halinde ödenen 23.800 TL"nin günümüz koşullarına göre uyarlanarak tahsilini talep etmiş; 12/12/2017 tarihli celsede tescil talebinden vazgeçtiğini bildirmiştir.
Davalı; kamu hacizleri kaldırılamadığından tapunun davacı şirket adına devredilmediğini 15/09/2010 tarihli yazı ile davacıya bildirildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, davacının iptal ve tescil talebinin feragat sebebiyle reddine, bedel talebinin kabulü ile dava tarihi itibariyle hissenin değeri olan 365.871,00 TL"nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hükme karşı, davalı tarafça istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; taraflarca imzalanan sözleşmenin resmi şekilde yapılmamış olması nedeniyle geçersiz bulunduğu davacı tarafın bu nedenle denkleştirici adalet ilkesi uyarınca bilirkişi tarafından belirlenen değeri talep edebileceği gereksiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, tapu iptali ve tescil talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacının alacak talebinin kısmen kabulü ile ödediği bedelin ifanın imkansız hale geldiği tarihteki alım gücüne uyarlanması sonucu bulunan 80.427,94 TL"nin davalıdan alınmasına karar verilmiş; karar, taraflarca temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre; davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Bir kamu kurumu olan davalı belediyenin güven aşılamak suretiyle davaya konu taşımazdaki payını 02/07/2003 tarihinde 23.801,75 TL’ye davacı şirkete sattığı, satış bedelinin ise 4 taksit halinde davalı belediyeye ödendiği tartışmasızdır. Davalı belediyenin kamuya sunduğu bu nitelikteki bir işlemde, güvenilir olması asıldır. Pay satışı yapılacağına güvenerek davalı belediyeye para yatıran davacı şirket, satım ilişkisinde edimini yerine getirmiş, davalı ... ise getirmemiştir. İfa, davalı belediyenin kusuru ile imkansız hale gelmiştir. Her ne kadar bölge adliye mahkemesince, sözleşmenin geçersiz olduğu ve denkleştirici adalet ilkesine göre belirlenen değerin hüküm altına alınması gerektiği belirtilmek suretiyle ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden denkleştirici adalet ilkesine göre belirlenen değer üzerinden hüküm tesisi yoluna gidilmiş ise de, yukarıda ifade edilen kamu kurumlarının güvenilirliği ilkesi nazara alındığında, davacı şirketin, sözleşmenin ifa edilmemesi nedeniyle, taşınmazdaki hissenin ifasının imkansız hale geldiği tarihteki rayiç değeri davalı belediyeden talep edebilecektir.
Bu itibarla, bölge adliye mahkemesince; taşınmazdaki payının ifasının imkansız hale geldiği tarihteki rayiç değerinin tespiti için bilirkişi görüşüne başvurulması ve ulaşılacak sonuca göre istinaf başvurusunun değerlendirilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile hazırlanmış bilirkişi raporuna göre yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK"nın 371. maddesi uyarınca bölge adliye mahkemesi kararının davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, dosyanın kararı veren bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 01/07/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.