12. Hukuk Dairesi 2017/1226 E. , 2017/11934 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 22.11.2016 tarih, 2016/19440 E. - 2016/24072 K. sayılı Daire ilamının müddeti içinde4 tashihen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Sair karar düzeltme itirazları yerinde değil ise de;
Alacaklı tarafından, asıl kredi borçlusu ile ipotek veren taşınmaz maliki hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçildiği, örnek 6 numaralı icra emrinin düzenlenerek gönderilmesi üzerine, asıl borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; sair itirazlarının yanında takip öncesi işletilen faiz miktarı, faizin gider vergisi ile istenen faiz oranına itirazlarını ileri sürerek icra emrinin iptaline karar verilmesini istediği; mahkemece, şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
İİK"nun 150/ı maddesi uyarınca; krediyi kullandıran tarafça, noter aracılığıyla krediyi kullanan tarafın kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adresine gönderilen hesap özetine, borcun ödenmesine ilişkin ihtara ya da gayrinakdi kredi nedeniyle tazmin talebine, tebliğ edildiği veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde itiraz edilmemesi halinde ihtardaki borç miktarı kesinleşir. Ancak, böyle bir durumda, borçlu, ihtarnamedeki kesinleşen borç miktarına takip tarihine kadar işletilen faiz miktarına ve faiz oranına itiraz edebilir.
Şikayetçi borçluya 30.06.2015 tarihli hesap kat ihtarnamesinin gönderilip tebliğ edildiği, ihtarnameye borçlu tarafından itiraz edilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda, İİK"nun 150/ı maddesi gereğince hesap kat ihtarnamesindeki miktar kesinleşmiş olup, borçlunun alacak miktarına yönelik iddialarının icra mahkemesinde ileri sürülmesi mümkün olmayıp, ancak İİK"nun 149/a maddesi göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun"un 33/1-2 maddesine göre itfa ve imhal nedeniyle icranın geri bırakılmasını talep edebileceği gibi, takipte istenilen miktarın ihtarnameye uygun olmadığını ve itiraz edilmeksizin kesinleşen hesap kat ihtarnamesinin düzenlendiği tarihten, borçlunun temerrüde düştüğü tarihe kadar işleyen akdi faiz ile bu tarihten takip tarihine kadar işleyen temerrüt faiz miktarını, ayrıca işleyecek faiz oranını şikayet konusu yapabilir.
Somut olayda borçlunun, anılan madde koşullarında ihtarnameye itirazı gerçekleşmediğinden ihtarda belirtilen 849.654,29 TL (735.464,79 TL ve 114.189,50 TL) borç miktarı kesinleşmiş olup, takip talebinde istenen asıl alacak miktarı da ihtarname ile uyumludur.
O halde, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler gereğince mahkemece, itiraz edilmeksizin kesinleşen hesap kat ihtarnamesinin düzenlendiği tarihten, borçlunun temerrüde düştüğü tarihe kadar işleyen akdi faiz ile bu tarihten takip tarihine kadar işleyen temerrüt faiz miktarı ile işleyecek faiz oranı alacaklının talebi gözetilmek ve kredi sözleşmesi hükümleri de göz önüne alınmak suretiyle incelenerek, Yargıtay denetimine olanak tanıyacak biçimde bilirkişi incelemesi yaptırılıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, borçlunun bilirkişi incelemesi talebi reddedilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekirken, Dairemizce onandığı anlaşılmakla borçlunun karar düzeltme isteminin kısmen kabulü gerekmiştir.
Öte yandan, kararın gerekçesinde, talep ve yargılama konusu ile ilgisi olmayan hususlara yer verilmesi de yerinde görülmemiştir.
SONUÇ : Borçlunun karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 22/11/2016 tarih, 2016/19440 E. - 2016/24072 K. sayılı onama kararının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 05.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.