Esas No: 2017/1168
Karar No: 2022/1699
Karar Tarihi: 17.02.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2017/1168 Esas 2022/1699 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Tekirdağ 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada uyuşturucu madde ticareti suçuyla 5 sanığın yargılandığı ve tüm sanıkların mahkum edildiği belirtiliyor. Ancak kararda bazı sanıkların yargılandığı olaylarla ilgili yetersiz delil olduğu ve bir sanığın ise suç tarihinden temyiz incelemesinin yapıldığı tarihe kadar olağanüstü dava zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşıldığından davanın düşürülmesi gerektiği ifade ediliyor. Kararda bahsedilen kanun maddeleri ise şöyle: 5237 sayılı TCK'nın 66. maddesinin 1. fıkrasının (d) ve (e) bentleri, 66. maddesinin 2. fıkrası ve 67. maddesinin 4. fıkrası, 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi, 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesi ve 5271 sayılı CMK’nın 223. maddesinin 8. fıkrası.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : TEKİRDAĞ 2. Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hükümler : Mahkûmiyet (Tüm sanıklar hakkında)
T
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Aralarındaki bağlantı nedeniyle Dairemizin 2017/6781 esas sayılı dosyası ile birlikte incelenmiştir.
A- Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde;
Suç tarihinden temyiz incelemesinin yapıldığı tarihe kadar 5237 sayılı TCK’nın 66. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi, 66. maddesinin 2. fıkrası ve 67. maddesinin 4. fıkrası nazara alındığında 10 yıl 15 aylık olağanüstü dava zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşıldığından; hükmün BOZULMASINA; bozma sebebine göre 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesinin 1. fıkrası ve 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5271 sayılı CMK’nın 223. maddesinin 8. fıkrası gereğince sanık hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
B-Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde;
Suç tarihinden temyiz incelemesinin yapıldığı tarihe kadar 5237 sayılı TCK’nın 66. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi, 66. maddesinin 2. fıkrası ve 67. maddesinin 4. fıkrası nazara alındığında 15 yıllık olağanüstü dava zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşıldığından; hükmün BOZULMASINA; bozma sebebine göre 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesinin 1. fıkrası ve 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5271 sayılı CMK’nın 223. maddesinin 8. fıkrası gereğince sanık hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
C- Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde;
Sanığın savunmasının aksine ele geçirilen uyuşturucu maddeyi kullanma dışında bir amaçla bulundurduğuna dair kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı, sabit olan fiilinin “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçunu oluşturduğu ancak, suç tarihinden temyiz incelemesinin yapıldığı tarihe kadar 5237 sayılı TCK’nın 66. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendi, 66. maddesinin 2. fıkrası ve 67. maddesinin 4. fıkrası nazara alındığında 8 yıllık olağanüstü dava zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşıldığından; hükmün BOZULMASINA; bozma sebebine göre 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesinin 1. fıkrası ve 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5271 sayılı CMK’nın 223. maddesinin 8. fıkrası gereğince sanık hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
D- Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde;
Olay tutanağı, sanığın savunması ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın savunmasının aksine, ele geçirilen uyuşturucu maddeler ile ilgisi olduğuna veya diğer sanıkların eylemlerine iştirak ettiğine ilişkin kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
E- Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde;
1- 06.05.2007 tarihinde, davası ayrı görülen sanık ... ve ...’in bulunduğu otobüste yapılan aramada net 197,08 gr esrar ele geçirilmesi olayında sanığın uyuşturucu madde ticareti yaptığının iddia edildiği, Yaşar ile Şafak’ın mahkemede doğrulanmayan ve atfı cürüm niteliğindeki soruşturma aşamasındaki beyanları dışında ele geçen uyuşturucu madde ile ilgisi bulunduğuna ilişkin sanığın savunmasının aksine kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden, anılan olayda sanığın beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,
2- 29.05.2007 tarihinde, sanığın evinde yapılan aramada net 15,04 gr esrarın ele geçirildiği olayda sanığın uyuşturucu madde ticareti yaptığının iddia edildiği, savunmasının aksine ele geçirilen uyuşturucu maddeyi kullanma dışında bir amaçla bulundurduğuna dair kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı, sabit olan fiilinin “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçunu oluşturduğu ancak, suç tarihinden temyiz incelemesinin yapıldığı tarihe kadar 5237 sayılı TCK’nın 66. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendi, 66. maddesinin 2. fıkrası ve 67. maddesinin 4. fıkrası nazara alındığında 8 yıllık olağanüstü dava zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşıldığından; sanık hakkında bu eylem nedeniyle düşme kararı verilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
F-Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde;
1- 25.04.2007 tarihinde kullanıcı sanıklar ... ... ve ... ...’in 20 adet uyuşturucu olduğu değerlendirilen hap ile yakalandığı olayda sanığın uyuşturucu madde ticareti yaptığının iddia edildiği, temyize gelen bu dosyada bu olayın soruşturması ile ilgili herhangi bir belgenin bulunmadığı görülerek bağlantı nedeniyle birlikte incelenen Dairemizin 2017/6781 esas sayılı dosyasında bulunan belgeler incelenerek yapılan değerlendirmede; olay tutanağına göre kullanıcı sanıkların bulunduğu araçla uyuşturucu nakledileceğinin öğrenilmesi üzerine Cumhuriyet savcısına durumun bildirildiği, aracın durdurularak arandığının belirtilmesine rağmen, dosya kapsamında CMK’nın 116, 117 ve 119. maddelerine uygun şekilde “arama kararı” veya “yazılı arama emri” ile, ele geçen maddeye ilişkin kriminal raporun bulunmadığı, olay tutanağı, ... ...’ın olay tarihinde kollukta verdiği ifadesinin aslına uygunluğu onaylanmamış fotokopi niteliğinde olduğu ve ... ..., ... ... ile ... ...’in mahkemede dinlenmemiş olduğunun anlaşıldığı, olay tarihinde arama kararı veya Cumhuriyet savcısı tarafından verilmiş bir yazılı arama emrinin bulunup bulunmadığı araştırılıp, ..., ... ile ...’ın mahkemede tanık olarak dinlenmesi, olay tutanağı ve ...’ın olay tarihinde kollukta verdiği ifadesinin aslı veya aslına uygunluğu onaylanmış örnekleri ile ele geçen maddeye ilişkin kriminal raporun denetime imkan verecek şekilde dosya arasına getirtilmesi ve okunmasından sonra sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik araştırma ile hüküm kurulması,
2- 29.04.2007 tarihinde sanığın uyuşturucu madde ticareti yaptığı iddia edilmişse de; bu olaya ilişkin herhangi bir soruşturma evrakının dosyada bulunmadığı anlaşılmakla, bu olaya ilişkin soruşturma evraklarının aslı ya da aslına uygunluğu onaylanmış örneklerinin denetime imkan verecek şekillde dosya arasına getirtilmesi ve okunmasından sonra sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik araştırma ile hüküm kurulması,
3- Kabule göre; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20/11/2018 tarih, 2016/6-986 esas ve 2018/554 sayılı kararında da belirtildiği üzere, suç tarihinde 15-18 yaş aralığında olan sanık hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 35/1. maddesi uyarınca sosyal inceleme raporunun aldırılmaması ve aynı maddenin 3. fıkrası gereğince sosyal inceleme raporu aldırılmama nedeninin gerekçeli kararda tartışılmaması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
G-Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde;
Sanığın savunmasının aksine ele geçirilen uyuşturucu maddeyi kullanma dışında bir amaçla bulundurduğuna dair kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı, sabit olan fiilinin “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçunu oluşturduğu ancak, suç tarihinden temyiz incelemesinin yapıldığı tarihe kadar 5237 sayılı TCK’nın 66. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendi, 66. maddesinin 2. fıkrası ve 67. maddesinin 4. fıkrası nazara alındığında 8 yıllık olağanüstü dava zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşıldığından; hükmün BOZULMASINA; bozma sebebine göre 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesinin 1. fıkrası ve 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5271 sayılı CMK’nın 223. maddesinin 8. fıkrası gereğince sanık hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
17/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.