Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2010/683 Esas 2010/1339 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/683
Karar No: 2010/1339
Karar Tarihi: 11.02.2010

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2010/683 Esas 2010/1339 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2010/683 E.  ,  2010/1339 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 04.03.2005 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 30.10.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı, 658 parsel numaralı taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiş, davalı davayı kabul etmiş, ... dava konusu taşınmazı satış vaadi sözleşmesi ile satın alması nedeni ile haklarının zarar göreceğini belirterek davalı yanında katılma talebinde bulunmuş; mahkemece davalı yanında katılma talebi kabul edilmiş, yargılama sonunda mahkemece dava takip edilmediğinden açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı temyiz etmiştir.
    HUMK’nun 53. maddesinde hakkı veya borcu bir davanın sonucuna bağlı olan üçüncü kişinin, iki taraftan birine katılmak için davaya müdahale edebileceği ve 57. maddesinde de davaya katılanın katıldığı tarafla birlikte hareket edeceği, fakat hükmün katılınan tarafa yönelik verileceği kuralı yer almaktadır. Bu nedenle davaya katılan yararına veya aleyhine hüküm verilmesi mümkün değildir. Hukuk usulünde bunun aksini gösteren bir hüküm de mevcut değildir. Katılanın yalnız, HUMK’nun 420. maddesi hükmü gereğince davaya katıldığı günden sonra katlandığı yargılama giderlerini istemeye hakkı vardır. Davaya katılan yararına reddedilen dava için vekalet ücreti takdir edilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Mahkemece katılan leh ve aleyhine vekalet ücreti takdir edilemeyeceği göz önünde tutulmaksızın katılan ... lehine 575 TL vekalet ücreti takdiri doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekir ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün HUMK’nun 438/VII. maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının üçüncü paragrafı 2 cümlesi olan “Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 575,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınıp müdahil davalıya verilmesine” ifadesinin hükümden tamamen çıkartılarak, hükmün DEĞİŞTİRİLMİŞ ve DÜZELTİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 11.02.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.













    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.