10. Hukuk Dairesi 2008/15190 E. , 2010/2575 K.
"İçtihat Metni".......
Davacı..... vekili, zararlandırıcı sigorta olayı sonucu yaşamını yitiren sigortalının hak sahiplerine yapılan sosyal sigorta yardımları nedeniyle uğranılan zararın, 506 sayılı Kanunun 26’ncı maddesi hükmü gereğince davalı işverenden rücuan tazminini istemiştir.
Mahkemece, uyulan bozma ilâmı uyarınca, inceleme yapılarak davanın kısmen kabulü yönünde karar verilmiştir.
Hükmün, taraflar vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre; davalı vekilinin tüm, davacı Kurum vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) Dairemizin bozma ilâmında belirtilen Anayasa Mahkemesi iptal kararı üzerine, mahkemece, yürütülen yargılamada yapılan değerlendirme sonunda, hak sahiplerine bağlanan gelirlerin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerleri doğru belirlenmiş ise de; fiili ödeme ve ilk peşin değerler toplamının davalının %75 kusur oranına uygulanması sonucu elde edilen tutarın, istem sınırları içerisinde kaldığı dikkate alındığında, anılan miktarın karara bağlanması gerekirken, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu, davacı Kurum talebinin hak sahibi çocuklar yönünden daha az olduğu yönündeki yanılgılı değerlendirmeye dayalı olarak eksik rücu alacağının hüküm altına alınması isabetsiz olduğu gibi; dava tarihi itibarıyla yürürlükteki mevzuat ve içtihatlara uygun olarak açılan davanın, söz konusu iptal hükmü nedeniyle oluşan hukuksal durum karşısında kısmen reddine karar verilmesinde, tarafların sorumluluğu bulunmamasına karşın, mahkemece yanılgılı değerlendirme sonucu, yargılama sonunda davacı Kurum davada kısmen haksız çıkan taraf olarak nitelendirilip vekil ile temsil olunan davalı yararına avukatlık ücreti belirlendikten sonra Kurumun anılan ücret yönünden sorumluluğuna karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
./..
-2-
Ne var ki; bu aykırılıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 438’inci maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
S O N U Ç : Hüküm fıkrasında yer alan sözcüklerin çıkartılarak yerine;
“1-) Davanın kısmen kabulüne; eşe bağlanan gelir yönünden 63.119,46 TL., .....’a bağlanan gelir yönünden 23.903,92 TL., ....’a yapılan fiili ödeme yönünden 16.019,48 TL., cenaze giderleri karşılığı yönünden 122,44 TL. olmak üzere toplam 103.165,30 TL. rücu alacağının onay ve ödeme tarihlerinden itibaren işleyen yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacı Kuruma verilmesine;
2-) Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince belirlenen 9.090,00 TL. avukatlık ücretinin davalıdan alınarak vekil ile temsil olunan davacı Kuruma verilmesine;
3-) 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince belirlenen 5.570,90 TL. karar ve ilâm harcının, daha önce yatırılan 5.656,25 TL. harçtan mahsubu ile kalan 85,35 TL.nin karar kesinleştiğinde ve isteği durumunda davalıya geri verilmesine;
4-) Yargılamada harcanan 643,60 TL. giderden, tarafların haklılık payları gözetilerek takdiren 633,00 TL.sinin davalıdan alınarak davacı Kuruma verilmesine ve kalan giderin davacı Kurum üzerinde bırakılmasına,” sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 25.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.....