Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2010/623 Esas 2010/1335 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/623
Karar No: 2010/1335
Karar Tarihi: 11.02.2010

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2010/623 Esas 2010/1335 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2010/623 E.  ,  2010/1335 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.07.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 03.04.2008 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 15.12.2009 günü yapılan mürafa icrasından sonra dosyada görülen eksiklik nedeniyle evrak mahalline iade edilmiştir. Anılan eksikliğin giderilmesinden sonra dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    _K A R A R_

    Dava, İcra ve İflas Kanununun 277. ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış, tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
    Davalı borçlu mali durumunun bozulması üzerine iptale konu taşınmazları diğer davalıya iyiniyetle sattığını, davanın reddini savunmuştur.
    Üçüncü kişi davalı ... ise iyiniyetli alıcı olduğunu, taşınmazların tapudaki işlem sırasında fazla harç ödenmesinden kaçınmak için değerlerinin düşük gösterildiğini, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, dava kabul edilerek çekişme konusu taşınmazların davalı üzerinde olan kaydının iptali ile borçlu davalı ... adına tesciline karar verilmiştir.
    Hükmü, davalılar temyiz etmiştir.
    İcra ve İflas Kanununun 278. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre tasarrufa konu taşınmazın gerçek değeriyle satış değeri arasındaki fark pek aşağı ise o tasarrufun mutlak surette iptali gerekir. Burada alıcının iyi niyetli olup olmamasının bir önemi yoktur. Somut uyuşmazlıkta bilirkişilerce taşınmazın tasarruf tarihindeki değeri 159.932.50 TL olarak saptanmış, ancak satış toplam 15.000 TL üzerinden yapılmıştır. Böyle olunca, istemin hüküm altına alınmasında bir yanılgı yoktur. Ancak;
    Yukarıda vurgulandığı üzere dava niteliği itibariyle davalılar arasındaki tasarruf iptali istemine ilişkindir. Bundan amaç İcra ve İflas Kanunun 277. ve bunu izleyen maddeleri gereğince yapılan tasarrufların butlanına hükmetmektir. Özellikle dava taşınmaz mülkiyetine ilişkin bulunduğu takdirde davalı üçüncü kişi üzerindeki kaydın tashihine mahal olmadan alacaklı olan kişi bu taşınmazın haciz ve satışını isteyerek hakkını elde edebilir (İcra ve İflas Kanunu m.283). O yüzden mahkemece tasarrufun iptali ile yetinilmesi gerekirken tapu kaydının iptaline karar verilerek kaydın borçlu davalı üzerine geçirilmesi doğru değildir.
    Karar bu nedenle bozulmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASNA, peşin harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 625,00 TL Yargıtay duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, 11.02.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.