11. Hukuk Dairesi 2015/618 E. , 2015/1526 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 20/02/2014 tarih ve 2011/111-2014/24 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkil şirket nezdinde nakliyat emtea sigorta poliçesi ile sigortalanan dava dışı ..."ye ait 120 balya pamuğun ... Gümrüğü"nden sigortalının Kahramanmaraş"ta bulunan fakrikasına, davalının maliki olduğu, dava dışı ..."ün sevk ve idaresindeki araçla taşındığını, sefer sırasında çıkan yangın nedeniyle taşınan malların kısmen zayi olduğunu, hasar nedeniyle sigortalıya ödemede bulunulup ibraname alındığını ileri sürerek TTK"nın 1301 ve 781. maddeleri uyarınca sigortalıya ödenen 37.324,00 TL"nin 22.03.3011 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taşıma sırasında meydana gelen yangının müvekkilinin kusuru dahilinde gerçekleşmediğini, olay tarihinde yol güvenliğini tehdit ettiği söylenen yol kenarındaki ot ve çalıların ... çalışanlarınca kümelenip yakıldığını, bu sırada olay yerinden geçen kamyondaki pamuk emteasına sıçrayan kıvılcımdan kaynaklı olarak yangının çıktığını, müvekkilin sürücüsünün gerek yangın öncesinde gerekse yangın sonrasında her türlü tedbir ve önlemi aldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; somut olay nedeniyle açılan ceza davasında yangına sebebiyet verdiğinden bahisle ....nda çalışan taşeron işçilerin ceza aldığı, ceza dosyasında alınan rapor uyarınca yangın nedeniyle davalının sürücüsüne kusur yüklenilmediği, bu durum karşısında TTK"nın 781. maddesi uyarınca davalının kusursuzluğunu ispat ettiği, taşınan emteaların ambalajındaki uygunsuzluğun da zarara etken olduğu, davalının dışında gerçekleşen yangın ve zarar nedeniyle davalıya sorumluluk yüklenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, TTK"nın 1301. maddesi uyarınca nakliyat emtea sigorta poliçesiyle sigortalan malların taşınırken hasar görmesi nedeniyle sigortalıya yapılan ödemelerden kaynaklı rücuen alacak istemine ilişkindir.
TTK"nın 781. maddesinde taşıyıcının eşyanın kendisine teslim edildiği tarihten gönderilene teslim olunduğu tarihe kadar geçen müddet içinde; uğradığı zıya ve hasardan mesul olacağı; taşıyıcının zıya ve hasarın; kendi kusurundan doğmayan bir sebepten, eşyada zaten mevcut noksan ve ayıplardan, yahut eşyanın mahiyetinden veya ambalajın fena yapılmasından, gönderen veya gönderilenin fiilinden yahut verdikleri emir ve talimatın tatbikinden ileri geldiğini ispat edecek olursa mesuliyetten kurtulabileceği düzenlenmiştir. Mahkemece Sulh Ceza Mahkemesi"nin 2011/317 esas sayılı dava dosyasında
yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporları uyarınca; taşımayı gerçekleştiren araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı, meydana gelen hasarın üçüncü kişi konumundaki ....l Müdürlüğü"nün taşeron işçilerinin kusurundan kaynaklandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 53. maddesinde (TBK madde 74) Hakimin, zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza hakimi tarafından verilen beraat kararıyla da bağlı olmayacağı, ceza hakiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararının da, hukuk hakimini bağlamayacağı belirtilmiştir. Bu yasal düzenleme uyarınca kural olarak hukuk hakimi ceza yasasındaki hükümlerle ve ceza hakiminin kararıyla bağlı tutulmamıştır. Kanun koyucu cezayı müstelzim hükümlerle tazminatı öngören hükümleri sevk ederken farklı görüşlerle hareket etmiş olup bu itibarla medeni hukuk ile ceza hukuku açısında sorumluluk hal ve şekillleri birbirinden farklı niteliktedir. Somut olayda; ceza yargılaması sırasında araç sürücüsü ve davalı taşıyıcı suçtan zarar gören sıfatıyla ve katılan olarak davada yer almış, toplanan deliller ceza yargılamasına konu suça yönelik olarak değerlendirilmiştir. Bununla birlikte mahkemece yargılama sırasında kusur ve sorumluluğa ilişkin iki ayrı bilirkişi heyetinden rapor alınmış olup bahsi geçen raporlarda; hasara sebebiyet veren yangının dıştan gelen bir etkiyle başlamış olması muhtemel ise de taşıyıcının, yardımcı kişi veya çalışanlarının basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğünün bulunduğu, taşıyıcının, yardımcı kişi ve çalışanların kusurundan kendi kusuruymuş gibi sorumlu olacağı, somut olayda, araç sürücüsünün taşıdığı yükün muhafazasına, yangından kaçmaya ve yangının sonuçlarından kurtulmaya ilişkin gerekli tedbirleri almayıp hasara sebebiyet verdiği, BK"nın 51. maddesi uyarınca meydana gelen hasardan davalı taşıyıcının sorumlu olduğu belirtilmiştir. Mahkemece tazminata ve hukuki sorumluluğa ilişkin açılan davada TTK ve BK hükümleri uyarınca kusuru ve sorumluluğu değerlendiren raporlar gözetilmeksizin, somut olaya uygun olmayan ceza yargılamasına ilişkin kurallar ve esaslar çerçevesinde alınan rapor uyarınca davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, temyiz olunan hükmün davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin kabulüyle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 09/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.