11. Hukuk Dairesi 2014/16516 E. , 2015/1525 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada (Kapatılan) Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 27/05/2014 tarih ve 2013/219-2014/174 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, asıl davada, davacı ... ve dava dışı ...., ... ve (Şirket çalışanlarına devredilmek üzere) ... (alıcılar) arasında akdolunan 12.02.2004 tarihli sözleşme ile davalılardan ...’nin ...’nin %17,52 hissesini asaleten, davalılardan ...’nin %82,44 hissesini vekâleten adı geçen alıcılara devrettiğini, müvekkili davacının daha sonra diğer hissedarlardan devirler suretiyle toplam şirket sermayesinin %94,65’ine isabet eden hissesinin sahibi olduğunu, sözleşme ekleri arasında yer alan 30.06.2003 tarihli teklif bilançosu ile 31.01.2004 tarihli devir bilançosuna itibar edilerek şirket hisselerinin devralındığını, oysa 2035 adet hayat sigortası poliçesinin şirket kayıtlarına sokulmamış olduğunun, bu poliçelere ilişkin karşılıkların Hazine"ye yatırılmadığının ve şirketin muhafazası gereken “matematiksel karşılıklar hesabı” karşılığı tutarların kayıtlara hiçbir şekilde aktarılmadığının şirketin devrinden çok sonra fark edildiğini, bu nedenle 2004 yılı bilanço matematik karşılığının 5.846.846,02 YTL eksik hesaplandığını, şirketin bu uygulamasının ilgili tutar kadar dönem kârının yüksek yada zararın düşük gösterildiğinin saptandığını, şirketin hem teklif bilançosunda hem de devir bilançosunda gözükmeyen 5.846.846,02 YTL fazladan yükümlülüğünün bulunduğunu, bu nedenle müvekkilinin saklanan yükümlülükler kadar sermaye artırımına gittiğini ve şirkete ilave sermaye koymak zorunda kaldığını, oluşan zarardan davalıların sorumlu olduğunu ileri sürerek, 5.846.486,02 YTL yükümlülüğün temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiş, birleşen dava da ise, devir bilançosuna yansıtılmayan başka yükümlülüklerinin de bulunduğunun tesbit edildiğini, muallak hasar karşılıkları gideri ve reassürör payının eksik gösterildiğini ve dönem zararının olduğundan az yansıtıldığını, bu şekilde bir kısım yükümlülüğün mali tablolara yansıtılmadığını ve dönem zararının bu tutar kadar eksik gösterildiğini; sağlık branşı cari riskler karşılığı hesabının olması gerekenden eksik gösterilerek dönem zararının olması gerekenden az gösterildiğini, buna göre 675.147 YTL yükümlülüğün mali tablolara yansıtılmayarak, dönem zararının anılan tutar kadar eksik gösterildiğini; yine saplık branşında ...’den alınan krediler karşılığı gerçek üretime dayanmayan fiktif poliçeler üretildiğinin anlaşıldığını, fiktif kayıtlar nedeni ile hem üretim/gelir kayıtlarının ve hem de sigortalılar hesabının gerçeği yansıtmadığını, bu şekilde dönem zararının 1.683.706 YTL eksik gösterildiğini, sağlık branşı sigortalılarından prim alacakları tahsilinde problem olanlar için ayrılması gereken karşılıkların eksik hesaplandığını ve 54.917 YTL yükümlülüğün gizlendiğini, şirket ile ... arasındaki sözleşme gereği ... tarafından düzenlenen 336.148 YTL tutarındaki hizmet faturalarının gider yazılmaması suretiyle dönem zararının bu tutar kadar eksik gösterildiğini, ...’den kullanılan kredilere ilişkin 316.707 YTL finansman giderinin gelir tablosunda gösterilmediğini, bu nedenle 2003 yılı zararının bu kadar eksik gösterildiğini, ifade edilen tüm bu zarar kalemlerinin devir tarihi olan 12.02.2004 tarihinden önceki döneme ilişkin olduğunu, bunların gizlendiğini, devralınan şirket kayıtlarında yer alamayan yükümlülüklerin ifası için davacının sermaye artışına gitmek zorunda kaldığını, davacıya karşı davalıların, saklanılan şirket yükümlülükleri nedeni ile sorumlu olduklarını; bu nedenle şirketin devir tarihinden önceki döneme ait 5.776.331,00 YTL zararının 31.12.2003 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, 1 yıl içinde dava açılmadığı gerekçesiyle zamanaşımı def"i ile birlikte davacının devir sözleşmesinin alıcılarından sadece biri olduğunu, devir aldığı pay oranında talepte bulunma hakkına sahip olduğunu, bu nedenle aktif dava ehliyetinin bulunmadığını, ...’nin kanunla verilen görevleri ifa etmekle yükümlü bir kamu kurumu olması nedeniyle davanın idari yargının görev alanına girdiğini, 12.02.2004 tarihli devir sözleşmesine göre davacının devraldığı şirketin kayıtlarını ve işyerlerini incelediğini, devir tarihinden önceki döneme ilişkin olarak ...’ye hiç bir başvuru hakkının bulunmadığını peşinen kabul ettiğini, ayrıca sözleşmeye göre devir tarihi öncesinden kaynaklanan ileriye yönelik tüm borç ve taahhütlerin 1 yıl içinde ...’ye karşı ileri sürülebileceğinin kararlaştırıldığını, bu nedenle davacının ...’ye karşı bir talepte bulunamayacağını, ayrıca ..."nin sorumluluğunun devrettiği hisse oranı olan %17.52 ile sınırlanmış olduğunu, davacının sorumluluk sınırını tespit ederek dava açması gerektiği halde, bunun yapmadığını ve hasarın tamamını ...’den talep ettiğini savunarak, asıl ve birleşen davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı vekili, hisse devrine ilişkin 12.02.2004 tarihli sözleşmeye davalı şirketin aktif olarak katılmadığını, satış bedelinden herhangi bir pay almadığını, 01.01.2003 tarihinden itibaren ..."nin yönetim ve denetiminin ..."nin tayin ettiği yöneticiler vasıtasıyla yürütüldüğünü, bu nedenle müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını savunarak, asıl ve birleşen davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve dosya kapsamına göre; taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 4.2.1 maddesinde devredilen şirketin geçmişten kaynaklanan ve ileriye dönük olarak ortaya çıkacak tüm borç ve taahhütlerinden davalının sorumluluğunun düzenlenildiği, devredilen hisselerin %10"u ve bunun üzerindeki kısmının devaralanlar dışında üçüncü kişilere geçmesi halinde davalının sorumluluğunun sona ereceğinin belirtildiği, somut olayda hisse devralan ... ile ..."nin sahibi oldukları hisseleri 3. kişi konumundaki dava dışı ..."ye devrettikleri, devredilen hisse oranının sözleşmede belirlenen %10"luk sınırın üzerinde olduğu, davacı tarafından sonradan bu hisselerin devralınmasının durumu değiştirmediği, 3. kişiye yapılan hisse devirleri nedeniyle davalının sözleşmeden kaynaklı sorumluluğunun ortadan kaltığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 30,20 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 09.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.