Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2012/13647
Karar No: 2014/9083
Karar Tarihi: 03.07.2014

Sanık için çocuğun nitelilikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - diğer sanıklar için çocuğun nitelikli cinsel istismarı - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2012/13647 Esas 2014/9083 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkûm edilmiştir. Dosyanın incelenmesinde, deliller ve iddia savunma duruşmaları göz önüne alınarak suçların unsurlarına uygun şekilde tefsir ve tatbikat edildiği görülmüştür ve sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları reddedilmiştir. Ancak, mağdurun annesi olan sanığın aile içerisindeki sosyal konumunu, örf ve adetlerin etkilerini, olayın oluş şeklini dikkate alarak beraat yerine mahkûmiyet kararı verilmesi hatalı bulunmuş ve sanık için bozma kararı verilmiştir. Kararda, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarla ilgili olarak 6545 sayılı Kanun'un incelenmesi de yapılmıştır. Kanun maddeleri: 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi, CMUK'nın 321. maddesi, ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda değişiklik yapan 6545 sayılı Kanun.
14. Ceza Dairesi         2012/13647 E.  ,  2014/9083 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Sanık ... için çocuğun nitelilikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, diğer sanıklar için çocuğun nitelikli cinsel istismarı
    HÜKÜM : Mahkûmiyet

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, 28.06.2014 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda değişiklik yapan 6545 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemeler de gözetilerek dosya incelenip gereği düşünüldü:
    Sanık ..., ve... hakkında kuruluna hükümlerin yapılan incelemesinde:
    Delillerle iddia ve savunma duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş sübutu kabul olunan fiilerin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan, sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
    Sanık ... hakkında kurulan hükmün yapılan incelemesinde:
    Mağdur ..."in annesi olan sanık ...’nün yaşam koşulları gereği aile içerisindeki sosyal konumuna, kırsal bölgelerdeki örf adet kurallarına ve olayın oluş şekli değerlendirildiğinde, sanığın atılı suça bilinçli olarak iştirakinin bulunmadığı gözetilmeden atılı suçtan beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,
    Kanuna aykırı, sanık müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.07.2014 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    Karşı Oy

    Mağdure ve sanık aynı köylü olup, ailelerinin evlendirdiği 11.08.2005 tarihinde, mağdure 14 yaş 11 ay 2 günlük, sanıkta 17 yaşındadır. Mağdurenin görünüm olarak 15 yaşından büyük olduğu ifade edilmektedir. Suçun unsuru olan 15 yaşın ikmaline günler kalmıştır.
    Sanık, mağdurenin 15 yaşında ortaokulu bitirdiğini, aradan 1 yıl geçtiği için 16 yaşında olduğunu tahmin ettiğini beyan etmektedir. Keza mağdurenin aldırılan Ereğli devlet hastanesi, mağdurenin radyolojik olarak 15 yaşından büyük, Zonguldak ATK şube müdürlüğü ise, fizyonomik olarak ta 15 yaşından büyük olduğunu belirtmekte, ATK 6. ihtisas kuruluda radyolojik olarak 15 yaşın ikmal edildiğini belirtmekle birlikte fizyolojik olarak yaşın nüfus kaydına uygun olduğunu ifade etmektedir. Bu durumda mağdurenin yaşı konusunda doktorların bile farklı ve yanılgılı bir durum içerisinde olabilecekleri anlaşılmaktadır. Kaldı ki suçun unsuru olan 15 yaşın ikmaline günler kalmıştır. Adli tıp 14 yaşında olup 15 yaşı ikmal etmeyen bu kişiler için, 15 yaşın için de bulunduğunu ancak bu yaşın ikmal edilmediği şeklinde ifade etmektedir. Gündelik yaşamda hukuken yaş ikmalini bilmeyenler ise, yaş sorulduğunda içinde bulunulan yaşı söylemektedir. Dosyamızdaki beyan ve savunmalar, mağdure ile ilgili doktor raporları, 15 yaşın ikmaline günler kalması ve tüm dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde sanığın, mağdurenin suçun unsuru olan yaşını gerçekten tam olarak bildiği ve bunu bilerek atılı suçu işlediği hususunun şüphede kaldığını gösterdiğinden sanığın beraatine karar verilmesi kanaatinde olduğumdan sayın çoğunluk görüşüne katılmıyorum.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi