Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2010/46 Esas 2010/1329 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/46
Karar No: 2010/1329
Karar Tarihi: 11.02.2010

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2010/46 Esas 2010/1329 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2010/46 E.  ,  2010/1329 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 09.06.2008 gününde verilen dilekçe ile taşınmazın paftasında yol olarak gösterilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.07.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı, 2031, 2035, 2036, 2038, 2040 ve 2041 parsellerin deniz tarafında bulunan kadim yolun kadastro tespitinde “...” olarak bırakıldığını,kadim yolun tespiti ile paftasına işlenmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı Hazine vekili temyiz etmiştir.
    Türk Medeni Kanununun 715. ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/B maddesi gereğince yollar paralı veya parasız kullanımı kamuya tahsis edilen veya kamunun kadimden beri yararlandığı orta malı taşınmazlardır. Bu gibi yerlerin yüzölçümü hesaplanarak haritasında gösterilmesiyle yetinilir.
    Somut olayda; yapılan inceleme ve araştırma hüküm vermeye yeterli değildir.Dava konusu yer kadastro tespiti sırasında “...” olarak bırakılmış olduğundan yol olarak tespiti yapılan yerin kıyı kenar çizgisi içinde kalıp kalmadığı da incelenmelidir.Bu nedenle dava konusu yerde idarece 3621 sayılı yasanın 5. ve 9. maddeleri hükmü gereğince kıyı kenar çizgisinin tespit edilip edilmediği araştırılmalı, edilmiş ise idarenin kıyı kenar çizgisi ile ilgili paftası getirtilerek dava konusu yere uygulanmalıdır.İdarece kıyı kenar çizgisi tespiti yapılmamış ise; mahkemece kıyı-kenar çizgisinin 3621 sayılı Kanun hükümleri ve 13.03.1972 tarihli 7/4 sayılı ve 28.11.1997 tarihli 5/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararları doğrultusunda saptanması gerekir. Bu nedenle mahkemece, aralarında bu konuda uzman ziraat, harita mühendisi ve jeolog veya jeomorfologların bulunduğu bir bilirkişi heyeti oluşturmak suretiyle, bölgeye ait memleket ve askeri harita, hava fotoğrafları, getirtilerek mahalline uygulatılmalı, gerekir ise çeşitli katmanlardan alınacak toprak numunelerinde nitelik araştırması yaptırılmalı ve tüm bu çalışmalar sonucu tespit edilen kıyı kenar çizgisi esas alınarak dava konusu yerin kıyı kenar çizgisi içinde kalıp kalmadığı tespit edilmeli, kalmıyor ise yolun boyutları ve miktarı belirtilmek suretiyle haritaya bağlanmalıdır.
    Mahkemece eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulması doğru görülmemiş hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 11.02.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.












    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.