18. Ceza Dairesi 2019/18469 E. , 2020/6324 K.
"İçtihat Metni"
KARAR
Hakaret suçundan sanık ..."un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 125/2 maddesi yollamasıyla 125/1, 125/4, 52/2 ve 62. maddeleri uyarınca iki kez 1.740,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, cezalarının aynı Kanun’un 51/1. maddesine göre ertelenmesine ilişkin Gaziantep 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/04/2017 tarihli ve 2015/780 esas, 2017/208 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 24/10/2019 gün ve 2019/99833 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında: “ 1- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun “İşlediği suçtan dolayı iki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkûm edilen kişinin cezası ertelenebilir. Bu sürenin üst sınırı, fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş olan kişiler bakımından üç yıldır. Ancak, erteleme kararının verilebilmesi için kişinin; a) Daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkûm edilmemiş olması, b) Suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşması, gerekir.” şeklindeki 51/1. maddesinin emredici hükmü karşısında, sanık hakkında belirlenen adlî para cezasının ertelenemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde,
2- Sanığın Özel Sevgi Hastanesinde çalışan eşine pet şişe atılması olayıyla ilgili kamera kayıtlarını istediği, bu nedenle ilgililere müracaat ettiği, kamera kayıtlarının verilmemesi üzerine çıkan tartışmada sanığın"sinkaf ol git başımdan seni de, başhekimini de hastaneni de sinkaf ederim" diyerek katılan ..."e ve başhekim olan katılan ..."e hakaret ettiği olayda her ne kadar mahkemesince sanık hakkında her iki katılana yönelik hakaret eylemleri nedeniyle katılan sayısınca 2 kez hakaret suçundan cezalandırılmasına karar verilmiş ise de, 5237 sayılı Kanun"un 43/2. maddesi uyarınca aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek fiille işlenmesi durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği cihetle, sanığın adı geçen müştekilere yönelik hakaret eylemini aynı suç işleme kararı içinde işlediği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal İnceleme:
1- Bir nolu isteme yönelik incelemede;
TCK"nın 51. maddesinde iki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkûm edilenlerin cezasının ertelenebileceği, fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş olanlar bakımından bu sürenin üst sınırının üç yıl olduğu belirtilmiştir. Bu düzenlemeye göre 647 sayılı Kanun"un 6. maddesinden farklı olarak, TCK"nın 51. maddesi uyarınca ne şekilde hükmedilmiş olursa olsun, para cezalarının ertelenmesi mümkün değildir.
Bununla birlikte, koşulları oluşmamasına karşın adli para cezasının ertelenmesine ilişkin bu karar, sanık aleyhine temyiz yoluna başvurulmaksızın kesinleştiğinden kazanılmış hakka konu oluşturacaktır.
Nitekim bu husus Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 21/11/2006 tarih ve 2006/3-246, 261 sayılı kararında; “Olayımızda; yasa yararına bozmaya konu edilen hukuka aykırılık, mahkumiyet hükmünün esasına dahil olan bir hususla ilgilidir. Dolayısıyla, söz konusu hukuka aykırılığın 5271 sayılı Yasanın 309. maddesinin 4. fıkrasında sayılan dört halden birisi içerisinde mütalaa edilebilmesi mümkün değildir. Şu halde; 5271 sayılı Yasanın 309. maddesinin 4. fıkrasındaki kararlardan birisi verilemeyeceğine göre, Özel Dairece; hükmün, 5271 sayılı Yasanın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, “para cezalarının ertelenemeyeceği yönüyle aleyhe sonuç doğurmayacak biçimde bozulması” ile yetinilmesi, bunun yanında başka bir karar verilmemesi gerekirken, hükümde aleyhe sonuç doğuracak biçimde düzeltme yapılmış olması isabetli bulunmamıştır.” şeklinde açıklanmıştır.
Yukarıda yapılan açıklamalara göre, sanık hakkında hükmolunan adli para cezalarının ertelenmesine karar verilmesi hukuka aykırıdır.
İki nolu isteme yönelik incelemede;
TCK’nın “Zincirleme Suç” başlıklı 43. maddesinin 1. fıkrasında; “Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır. Bir suçun temel şekli ile daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli şekilleri, aynı suç sayılır. Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır” şeklinde zincirleme suç tanımlanmış, ikinci fıkrasında ise; “Aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda da, birinci fıkra hükmü uygulanır” denilmek suretiyle zincirleme suçtan farklı bir müessese olan, aynı nev’iden fikri içtima kuralı düzenlenmiştir.
Türk Ceza Kanunu sistematiğinde, kural olarak yasadaki suç tanımına uygun her bir netice ayrı bir suç oluşturmasına karşın, bu kuralın istisnaları olarak, TCK’nın “suçların içtimaı” bölümünde, 42, 43 ve 44. maddelerine yer verilmiştir. Aynı nev’iden fikri içtima halinde, fiil yani hareket hukuksal anlamda tektir ve bu fiille aynı suç birden fazla kişiye karşı işlenmektedir. Bu durumda hareket tek olduğu için, fail hakkında tek bir ceza verilecek, ancak bu ceza mağdur sayısı fazla olduğu için, TCK’nın 43/1. maddesine göre artırılacaktır. (Ceza Genel Kurulunun 05/06/2012 tarih ve 15/491-219 sayılı ilamı da bu doğrultudadır.)
İnceleme konusu somut olayda; sanığın, özel hastanede çalışan eşine pet şişe atılması olayıyla ilgili kamera kayıtlarını istediği, bu nedenle ilgililere müracaat ettiği, kamera kayıtlarının verilmemesi üzerine çıkan tartışmada sanığın "sinkaf ol git başımdan seni de, başhekimini de hastaneni de sinkaf ederim" diyerek katılan ..."e ve başhekim olan katılan ..."e hakaret ettiği olayda, mahkemesince sanık hakkında her iki katılana yönelik hakaret eylemleri nedeniyle katılan sayısınca iki kez hakaret suçundan cezalandırılmasına karar verildiği, ancak sanığın katılanlara, aynı anda ve tek bir fiille hakarette bulunması şeklinde gerçekleşen eylemi nedeniyle, TCK’nın 43. maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerekirken, her bir katılan için ayrı ayrı ceza verilmesinin hukuka aykırı olduğu belirlenmekle kanun yararına bozma talebinin kabulü gerekmiştir.
Sonuç ve Karar:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1-Hakaret suçundan sanık ... hakkında verilen Gaziantep 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/04/2017 tarihli ve 2015/780 esas, 2017/208 sayılı kararının, CMK"nın 309. maddesi uyarınca ( bir nolu kanun kanun yararına bozma istemi yönünden aleyhe sonuç doğurmamak üzere) BOZULMASINA,
2- İki nolu kanun yararına bozma istemi yönünden CMK"nın 4-b fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, dosyanın Yüksek Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 02/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.