20. Hukuk Dairesi 2016/9054 E. , 2016/8456 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret ve ... 3. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R -
Davacı ... şirketi 16.12.2010 tarihli dilekçe ile; şirketleri tarafından kasko sigorta poliçesi ile sigortalanan aracın davalılar tarafından çalınarak parçalanması üzerine kasko sigortalısına hasar bedeli ödediklerini ileri sürerek ödenen 52.992,65.-TL hasar bedelinin davalılardan rücuan tahsiline karar verilmesi istemiyle Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açmıştır.
... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi; "...Davanın ticari dava niteliğinde olduğu, ..."nun 23.07.2015 tarih 1157 sayılı kararıyla ..."de müstakil Asliye Ticaret Mahkemesinin kurulup 07.09.2015 tarihinde faaliyete geçtiğinden davaya bakma görevinin Asliye Ticaret Mahkemesine ait olduğu..." gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
... Asliye Ticaret Mahkemesi ise "...Davanın 6102 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden önce Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığı, Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi arasındaki ilişkinin işbölümü ilişkisi olduğu, davalıların işbölümü itirazında bulunmadıklarından davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu... " gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı Kanunun 5. maddesinde "...Aksine hüküm olmadıkça, dava olunan şeyin değerine göre asliye hukuk veya sulh hukuk mahkemesi ticari davalara dahi bakmakla vazifelidir.
Şu kadar ki; bir yerde ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu Kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalarla hususi hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere ticaret mahkemesinde bakılır.
İkinci fıkrada yazılı hallerde, münhasıran iki tarafın arzularına tabi olmayan işler hariç olmak üzere, bir davanın ticari veya hukuki mahiyeti itibariyle mahkemenin iş sahasına girip girmediği yalnız iptidai itiraz şeklinde taraflarca dermeyan olunabilir. İtiraz varit görüldüğü takdirde dosya ilgili mahkemeye gönderilir; bu mahkeme davaya bakmaya mecburdur; ancak, davanın mahiyetine göre tatbiki gerekli usûl ve kanun hükümlerini tatbik eder. Ticari bir davanın hukuk mahkemesi, ticari olmayan bir davanın ticaret mahkemesi tarafından görülmesi hükmün bozulması için yalnız başına kafi bir sebep teşkil etmez.
Vazifesizlik sebebiyle dava dilekçesinin reddi halinde yapılacak muamelelere ve bunların tabi oldukları müddetlere dair usul hükümleri, iş sahasına ait iptidai itirazın kabulü halinde de tatbik olunur.” hükmüne yer verilmiştir.
Dava tarihi itibariyle yürürlükteki 6762 sayılı TTK uyarınca ayrı ticaret mahkemesi bulunan yerlerdeki Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi arasındaki ilişki
(görev değil) işbölümüne ilişkindir. Dava tarihinde ..."de ayrı Ticaret Mahkemesi bulunmayıp, ..."nın 23.07.2015 tarih 1157 sayılı kararıyla ..."de müstakil Asliye Ticaret Mahkemesi kurulup 07.09.2015 tarihinde faaliyete geçmiştir. Dava tarihinde müstakil Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmadığından iş bölümü itirazından sözedilemez.
Ancak, uyuşmazlık kasko sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın rücuan tahsiline ilişkindir. 22.3.1944 Tarih E. 37, K. 9, RG. 3.7.1944 sayılı İİK"da bu husus" Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dâva, sigorta poliçesinden doğan bir dâva değildir. Bu nedenle, halefiyet dâvası bir ticarî dâva sayılamaz. Bu dâva, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dâva gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dâva açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu dâvası için de söz konusudur." şeklinde vurgulanmaktadır. Davalılar ve kasko sigortasının sigortalısı tacir olmayıp, uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Bu durumda davanın dava tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK"nın 8. maddesi uyarınca genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK"nın 21 ve 22 maddeleri gereğince ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 06/10/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.