Esas No: 2017/11333
Karar No: 2022/2374
Karar Tarihi: 16.02.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/11333 Esas 2022/2374 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hakkında 2010 ve 2011 yıllarında sahte fatura kullanma suçundan açılan davada, sanık faturaların gerçek bir ticari ilişkiye dayandığını savunmuştur. Mahkeme, maddi gerçeğin belirlenmesi bakımından vergi inceleme raporlarının, ilgili takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan dava açılıp açılmadığının araştırılması gibi çeşitli incelemeler yapılmasını gerektiğini belirtmiştir. Mahkeme ayrıca, her takvim yılında işlenen sahte fatura kullanma suçlarının ayrı suçları oluşturduğunu ve farklı beyanname dönemlerinde işlenen sahte fatura kullanma suçlarının ise zincirleme suç oluşturduğunu vurgulamıştır. Kararda, 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiği ve yeniden değerlendirilmesi gerektiği de belirtilmiştir. Kanun maddeleri olarak, 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesi ve 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi gösterilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanık hakkında “2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura kullanma” suçlarından açılan kamu davasında; sanığın savunmasında, suça konu faturaların gerçek bir ticari ilişkiye dayandığını beyan etmesi karşısında; maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından;
1)Faturaları düzenleyen mükellef hakkında tanzim edilen vergi inceleme raporlarının ilgili vergi dairesinden getirtilmesi,
2)Aynı mükellef hakkında ilgili takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise dosyaların getirtilerek incelenmesi ve ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya alınması,
3)Gerektiğinde, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için; faturaları düzenleyen mükellefe ait mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim ve tesellüm belgelerinin, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesaplarının ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgeler ile faturaları düzenleyen mükellefin yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığına ilişkin belgelerin getirtilmesi, faturaları düzenleyen mükellef ile kullanan mükellefin ticari defter ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile mahkûmiyet hükmü kurulması,
4)Kabule göre de;
a)Her takvim yılında işlenen sahte fatura kullanma suçlarının birbirinden ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu, aynı takvim yılında farklı beyanname dönemlerinde işlenen sahte fatura kullanma suçlarının ise zincirleme suç oluşturduğu gözetilmeden, hangi takvim yılından hüküm kurulduğu da belirtilmeksizin sanık hakkında tek hüküm kurulması,
b)5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafilerinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, sonuç ceza bakımından kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 16.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.