Esas No: 2021/40807
Karar No: 2022/2469
Karar Tarihi: 16.02.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/40807 Esas 2022/2469 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, bir muhasebe bürosunda çalışırken mükelleflerden alınan paraları özel işlerinde kullandığı için güveni kötüye kullanma suçundan mahkum edilmiştir. Ancak suç vasfında hata yapılarak suçun \"hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma\" şeklinde değerlendirilmesi gerektiği göz ardı edilmiştir. Diğer bir suçlamada ise sanık, bir şirketin ortaklarına karşı güveni kötüye kullanma suçundan mahkum edilmiştir. Ancak Anayasa Mahkemesi'nin bir kararı nedeniyle, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir. Karar, 5237 sayılı TCK'nin 155/2 ve 155/1 maddelerine atıfta bulunmaktadır.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Güveni kötüye kullanma
1) Sanığın, katılan ...'na yönelik eylemi nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan kurulan mahkumiyet hükümüne ilişkin temyiz incelemesinde;
Sanığın, serbest muhasebeci olan katılan ...’nun yanında çalıştığı dönemde katılana, KDV ücreti, sigorta primi ile muhasebe ücreti olarak verilmek üzere çok sayıda mükellef tarafından verilen paraları sanığın katılana vermek yerine özel işlerinde kullandığı iddia ve kabul olunan eylemin zincirleme şekilde 5237 sayılı TCK’nin 155/2. maddesinde düzenlenen “hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma” suçunu oluşturacağı gözetilmeden, suç vasfında hataya düşülerek TCK’nın 155/1. maddesi uyarınca “güveni kötüye kullanma” suçundan hüküm kurulması,
2) Sanığın, katılanlar ... Sağlık Hizmetleri Tic. Ltd şirketinin ortakları ... ve ...'a yönelik eylemi nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine ilişkin temyiz incelemesinde;
Sanığa isnat edilen ve üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren güveni kötüye kullanma suçundan dolayı kurulan hükümlerden sonra, 16.03.2021 tarih ve 31425 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli 2020/81 Esas ve 2021/4 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’na 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesinin (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin basit yargılama usulü yönünden Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edilmiş olması karşısında, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve katılanlar vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1 maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun'un 326/son maddesi uyarınca sanığın, katılan ...'na yönelik eylemine ilişkin ceza miktarı bakımından kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 16.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.