11. Hukuk Dairesi 2014/14806 E. , 2015/1516 K.
"İçtihat Metni"ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 29/05/2014 tarih ve 2012/411-2014/152 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirket nezdinde 0001-0420-00015331 numaralı Nakliyat Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunan ..."ye ait emtiaların Çin"den İstanbul"a kadar davalının sorumluluğunda taşındığını, taşınan emtiaların ... gemisine yüklendiğini ve Ambarlı limanına geldiğini, ordan da İstanbul- Arnavutköyde bulunan alıcı firmaya teslimi sırasında emtianın hasara uğramış olduğunun tutanakla tespit edildiğini, taşıma sırasında meydana gelen hasardan davalının sorumlu olduğunu, müvekkil şirket sigortalısı tarafından yapılan hasar ihbarı sonrasında sigortalının zararının karşılandığını, sigortalısına 02.05.2011 tarihinde 5.458,00 USD ödeyen müvekkilinin sigortalısının haklarına halef olması dolayısıyla davalı aleyhine başlattığı icra takibine yapılan haksız itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu hasarın deniz yolu ile yapılan taşımadan kaynaklandığının iddia edilmiş olması nedeniyle davanın Denizcilik İhtisas Mahkemesi"nce görülmesi gerektiğini, ayrıca dava konusu malların taşıması işinin müvekkil şirket tarafından değil, dava dışı ... ... tarafından üstlenildiğini, müvekkili şirketin acente olarak yalnız navlun faturasını üstlendiğini,bu nedenle müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, ayrıca alacağın TTK"nın 1188. maddesinde belirtilen 1 yıllık sürenin geçirilmiş olması nedeniyle zamanaşımına uğradığını ve malların Ambarlı Limanı"na kadar eksiksiz, hasarsız olarak gününde teslim edilmesinden sonra, yükün davacı tarafça boşaltıldığını, bu sırada meydana gelen hasardan müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını ve rücuen tazminat talebine konu meblağın fahiş olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İhbar olunan ... vekili, mahkemenin görevli olmadığını ve hasar nedeniyle müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, dava dışı sigortalıya ait emtianın Hongkong"tan gemiye yüklenmek suretiyle İstanbul Ambarlı Limanına kadar davalı taşıyıcı ... sorumluğunda ... tarafından taşındığı, yükün gemiden tahliyesinden sonra gümrüklenmesi yapılarak ... Uluslararası Taşımacılık firmasının aracıyla Bolluca fabrika sahasına getirildiği, emtianın boşaltılması sırasında 1 kap kartlara anten takma makinesinin hasara uğramış olduğunun tespit edildiği, tutanak tutulduğu ancak, hasarın taşımanın hangi aşamasında oluştuğunun tespit edilememiş olması nedeniyle davalının sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, taşıma rizikolarına karşı sigortalanan emtianın, davalı tarafından gerçekleştirildiği iddia edilen uluslararası deniz taşıması sırasında uğradığı hasar bedelinin rücuen tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı, dava konusu hasarın deniz yolu ile yapılan taşıma sırasında meydana geldiğini iddia etmiş olup, uyuşmazlık, TTK’nın “Deniz Ticareti” başlıklı dördüncü kitabı kapsamında yer almaktadır.
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu"nun 24.03.2005 tarih ve 188 sayılı kararının 18. maddesi ile İstanbulda kurulup faaliyete geçirilen Deniz İhtisas Mahkemeleri"nin yargı alanı, İstanbul il mülki hudutları olarak belirlendiğinden, İstanbul ili mülki hudutları içerisinde bulunan Bakırköy Mahkemeleri bakımından da Deniz Ticaret ve Deniz Sigortaları"ndan kaynaklanan uyuşmazlıklarda HSYK tarafından görevlendirilen Ticaret Mahkemeleri ihtisas mahkemesi olarak görevlidir. Görev hususu re"sen ve davanın her aşamasında incelenmesi gereken hususlardan olduğundan, mahkemece davanın görev yönünden reddi gerekirken, esası hakkında hüküm tesis etmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
2- Bozma neden ve kapsamına göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle, kararın BOZULMASINA, (2) no"lu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 09/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.