Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/15186
Karar No: 2010/2551
Karar Tarihi: 25.02.2010

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2008/15186 Esas 2010/2551 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2008/15186 E.  ,  2010/2551 K.

    "İçtihat Metni"

    ....
    Davacı ..... Başkanlığı vekili, itirazın iptali ile icra inkâr tazminatı istemiştir.
    Mahkemece; yargılama aşamasında ödenen asıl alacak yönünden hüküm kurulmasına yer olmadığı, faiz tutarına ilişkin davanın kabulü, icra inkâr tazminatı isteminin reddi yönünde karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı Kurum vekilinin, aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-) Dava; 506 sayılı Kanun hükümlerine göre davalıya bağlanan yaşlılık aylıklarının yersiz ödendiğinin anlaşılması üzerine yasal faiziyle birlikte kendisinden geri alınması için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali ve takibin devamı ile icra inkâr tazminatı istemlerine ilişkindir. Davanın yasal dayanaklarından olan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 67’nci maddesinin ikinci fıkrasında, borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse alacaklı yararına ve istem üzerine tarafların durumuna, davanın ve hüküm altına alınan şeyin tahammülüne göre, hüküm altına alınan tutarın yüzde kırkından aşağı olmamak üzere uygun bir tazminata karar verileceği yönünde düzenleme öngörülmüş olup, itirazın iptali davalarında icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, diğer koşulların yanında takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Anılan tür bir alacaktan söz edilebilmesi için ise gerçek tutarın belli ve sabit olması veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için alacağın tüm unsurlarının bilinmesi ya da bilinebilecek durumda bulunması gereklidir. Buna göre, alacağın likit nitelikte olduğunun kabulü için borçlu tarafından tutarın araştırılarak belirlenmesi olanağının varlığı yeterlidir.
    Diğer taraftan; 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 164’üncü maddesinin birinci fıkrasında, avukatlık ücretinin, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan tutarını veya değerini ifade ettiği belirtildikten sonra, son fıkrasında, dava sonunda verilecek kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek avukatlık ücretinin avukata ait olduğu bildirilmiş, 169’uncu maddesinde de; anılan ücretin yargı makamlarınca karşı tarafa yükletileceği açıklanmıştır. Yargılama giderlerinden sayılan, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 423, 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 169 ve 13.12.2007 günü yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 1. maddesinde düzenlenen, bağımsız bir varlığı olmayan ve ait
    ./..
    -2-

    olduğu davanın konusunu oluşturan hak ve alacağa sıkı sıkıya bağlı bulunan avukatlık ücretinin, haksız çıkan tarafa yükletilmesi gerekli olup, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 388 ve 389. maddeleri uyarınca hükmün taraflara yönelik olarak kurulması da zorunludur.
    Ayrıca; 492 sayılı Harçlar Kanununun “Harç Alma Ölçüleri” başlığını taşıyan 15’inci maddesinde, yargı harçlarının (1) sayılı tarifede yazılı işlemlerden değer ölçüsüne göre nispi esas üzerinden, işlemin türüne ve niteliğine göre maktu esas üzerinden alınacağı; “Harcın Nispeti” başlıklı 21’inci maddesinde, yargı harçlarının (1) sayılı tarifede yazılı oranlar üzerinden alınacağı belirtilmiş; 2008 yılı için geçerli Tarifede de karar ve ilam harcının, konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi durumunda hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden %054 oranına göre nispi belirleneceği yönünde düzenleme yapılmıştır.
    Yukarıdaki açıklamalar ışığında inceleme konusu dava değerlendirildiğinde;
    a-) Yersiz ödenen aylıklar toplamı olan asıl alacağın, icra takip ve dava tarihi itibarıyla varlığı ve tutarının belli ve sabit, dolayısıyla, likit nitelikte olduğu belirgin bulunduğundan; takibe haksız itiraz eden davalı borçlunun, davacı alacaklı Kurum yararına hüküm altına alınan asıl alacak tutarının %40’ı oranında tazminatla sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu anılan istemin reddi yönünde hüküm kurulması,
    b-) Avukatlık Kanununun, avukatla iş sahibi arasındaki iç ilişkiyi düzenleyen 164’üncü maddesinin son fıkrasına yanlış anlam yüklenerek, taraflar yararına hükmolunması gereken avukatlık ücretine ilişkin olarak, mahkemece yanılgılı değerlendirme sonucu davacı Kurum vekiline yönelik karar verilmesi,
    c-) İstem tutarı alacak toplamı üzerinden eksik avukatlık ücretinin hüküm altına alınması,
    d-) İcra takibine ve davaya konu olup hükmedilen tutar üzerinden nispi karar ve ilâm harcı yerine maktu harcın belirlenmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    Ne var ki; bu aykırılıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
    S O N U Ç : Hükmün birinci paragrafında yer alan “KISMEN” sözcüğünün çıkartılmasına, ikinci paragrafında yer alan “İnkar tazminatı talebinin REDDİNE,” sözcüklerinin çıkartılarak yerine “Asıl alacak tutarı üzerinden %40 oranına göre belirlenen 4.104,37 TL. icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacı Kuruma verilmesine,” sözcüklerinin yazılmasına, aynı paragrafta yer alan “1.231.31.YTL” rakamlarının çıkartılarak yerine “2.615,20 TL.” rakamlarının yazılmasına, hükmün üçüncü paragrafında yer alan “14.00.YTL” rakamlarının çıkartılarak yerine “696,12 TL.” rakamlarının yazılmasına, aynı paragrafta yer alan “vekiline” sözcüğünün çıkartılarak yerine “Kuruma” sözcüğünün yazılmasına ve bu şekliyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 25.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.
    .....

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi