Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/17843
Karar No: 2010/2549
Karar Tarihi: 25.02.2010

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2008/17843 Esas 2010/2549 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2008/17843 E.  ,  2010/2549 K.

    "İçtihat Metni"

    .....

    Davacı vekili, ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tespitini istemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulü yönünde hüküm kurulmuştur.
    Hükmün, davalı ... Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1977 – 1993 dönemi yönünden 506 sayılı Kanun kapsamında 2199 prim ödeme gün sayısına sahip bulunan sigortalının 1993 yılında bekâr olarak yaşamını yitirmesi üzerine hak sahibi annesi konumundaki davacı tarafından 02.....2007 günü davalı Kuruma başvurularak ölüm sigortası hükümlerine göre aylık tahsis isteminde bulunulduğu, talebin reddedilmesinden sonra açılan işbu davanın yürütülen yargılamasında, ... Sandığı Ödemeler Dairesi Başkanlığı’nca düzenlenip mahkemeye gönderilen ....01.2008 tarihli cevap yazısı içeriğinden davacının eşi üzerinden dul aylığı aldığı anlaşılmaktadır.
    Davanın yasal dayanağı olan 506 sayılı Kanunun; “Ölüm sigortasından aylık bağlama şartları” başlığını taşıyan 66’ncı maddesinin 5561 sayılı Kanunla değişik (c) fıkrasında; beş yıldan beri sigortalı bulunup, sigortalılık süresinde en az 900 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş durumda ölen sigortalının hak sahibi kimselerine aylık bağlanacağı açıklanmış; “Ana ve babaya aylık bağlanması” başlıklı 69’uncu maddesinde; hak sahibi konumundaki ana ve babanın aylığa hak kazanabilmesinin ilk koşulu; sigortalının ölümü tarihinde, eşine ve çocuklarına bağlanması gereken aylıkların toplamının, sigortalıya ait aylıktan aşağı olması olarak belirtilmiştir. İkinci koşul, madde üzerinde 06.08.2003 günü yürürlüğe giren 4958 sayılı Kanunun 35’inci maddesi ile yapılan değişiklikten önce, “ana ve babanın geçimlerinin sigortalı tarafından sağlandığının belgelenmiş olması” iken, anılan düzenlemeyle bu şart, “... güvenlik kuruluşlarına tabi çalışmama veya 2022 sayılı Kanuna göre bağlanan aylık hariç olmak üzere buralardan her ne ad altında olursa olsun gelir veya aylık almama” olarak değiştirilmiş, ayrıca, 4958 sayılı Kanunun 53’üncü maddesi ile 506 sayılı Kanuna eklenen ek 46’ncı madde ile; bu maddenin yürürlüğe girmesinden sonra ölen sigortalıların anne ve babalarına bağlanan gelir ve aylıkların ... güvenlik kuruluşlarına tabi olarak çalışmaya başladıkları veya 2022 sayılı Kanuna göre bağlanan aylık hariç olmak üzere, buralardan her ne ad altında olursa olsun gelir veya aylık almaya başladıkları tarihi izleyen ödeme dönemi başından itibaren kesileceği yönünde düzenleme yapılmıştır.

    ...

    Bu aşamada; anılan yasal değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce gerçekleşen ölümlerde, hak sahibi anne ve/veya babaya aylık bağlanabilmesi için hangi koşulların aranması gerektiği üzerinde durulması gerekmekte olup, uyuşmazlığın çözümü, ... güvenlik hukukunun niteliğinin irdelenmesi ile birlikte kanunların zaman bakımından uygulanmasına ilişkin kuralların incelenmesini de zorunlu kılmaktadır. Kanunların geriye yürümesi konusunda mevzuatımızda genel bir düzenleme olmadığı gibi; konu ile ilgili ... Hukuk Genel Kurulunun ........2004 gün ve 528/533 sayılı ilâmında da açıkça belirtildiği gibi, kural olarak; her kanun, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren derhal hukuksal sonuçlarını doğurmaya başlar ve bu tarihten sonra meydana gelen olaylara ve ilişkilere uygulanır. Bu kuralın doğal sonucu da, kanunların yürürlüğe girmelerinden önceki olayları etkilemeyeceği, başka bir anlatımla geriye yürümeyecekleridir. Genel kural bu olmakla beraber; kamusal nitelikteki ... güvenlik hukukunda, süregelen uyuşmazlıklarda, tamamlanmamış hukuki durumlara yeni kanun veya düzenleyici kural “derhal yürürlüğe girme” niteliği nedeniyle uygulanmalı ve hukuki sonuçlarını doğurmalıdır. Tamamlanmış hukuki durumları yeni kanun veya düzenleyici kuralın etkilememesi ve onlar üzerinde hukuki sonuç doğurmaması ise kazanılmış hakları saklı tutma amacı taşımaktadır.
    Kanunların zaman yönünden uygulanmalarında söz konusu temel kural ortaya konulduktan sonra önemle belirtilmelidir ki; uyuşmazlığın dayanağını oluşturan inceleme konusu 4958 sayılı Kanunda yürürlüğe ilişkin özel bir düzenlemenin bulunmaması ve anılan Kanunla 506 sayılı Kanuna eklenen Ek 46’ncı maddenin bir yürürlük maddesi olmayıp, sadece bağlanan ölüm aylığının kesilmesi yönünde bir düzenleme içermesi karşısında, ... güvenlik kurallarının tanımlanan niteliği nedeniyle sonuç olarak, 69’uncu maddeyle ilgili görülmekte olan davalardaki uyuşmazlıklarda her iki düzenlemeden ana ve baba yararına olan düzenlemenin uygulanması gerekmektedir. Nitekim ... Hukuk Genel Kurulu’nun 06.04.2005 gün ve 2005/...-183 Esas, 2005/241 Karar numaralı ilâmında da aynı yaklaşım ve görüş benimsenmiştir. Önemle vurgulanmalıdır ki; yapılacak araştırma sonucu tahsis koşullarına ilişkin olarak değişiklik sonrası hükme dayanıldığı takdirde, aylık bağlama hakkını doğuran olayın, sözü edilen kanun değişikliği olduğu gözetilip, değişikliğin yürürlüğe girdiği günü izleyen ay başına karşılık gelen 01.09.2003 tarihinin aylık başlangıcına esas alınması da zorunludur.
    Bununla birlikte konuyla ilgili olarak belirtilmelidir ki, kanun koyucu tarafından kabul edilen 5510 sayılı ... ve ... Sigortası Kanununun 01.....2008 günü yürürlüğe giren ve “Ölüm aylığının hak sahiplerine paylaştırılması” başlığını taşıyan 34’ncü maddesinde kısmen benzer bir düzenleme yapılarak, diğer çocuklarından hak kazanılan gelir ve aylıklar hariç olmak üzere gelir ve/veya aylık bağlanmamış olması koşuluyla ana ve babaya aylık bağlanacağı hüküm altına alınmıştır. Kuşkusuz, bir önceki paragraftaki mantıksal yaklaşım gereğince, söz konusu madde hükmü esas alınarak aylığa hak kazanılma durumunda, tahsis hakkını doğuran olay, yeni yasal düzenleme olduğundan, aylık başlangıcına, 34’ncü maddenin yürürlük tarihini izleyen 01.....2008 günü esas alınmalıdır.
    Yukarıdaki açıklamalar ışığı altında inceleme konusu dava değerlendirildiğinde; mahkemenin, sözü edilen yasal değişikliği gözeten yaklaşımı yerinde ise de, ... Sandığı Genel Müdürlüğü’nce 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre eşi üzerinden kendisine dul aylığı bağlandığı belirlenen davacı yönünden, 506 sayılı Kanunun 69’ncu maddesinin 4958 sayılı Kanunla değiştirilmiş biçiminde yer alan ve/veya 5510 sayılı Kanunun 34’üncü maddesinde belirtilen aylık bağlama koşulunun gerçekleşmediği belirgin bulunduğu gibi,
    -...-.


    69’uncu madde değişikliği öncesi yürürlükte olan düzenleme kapsamında, eşi üzerinden dul aylığı alan davacının geçiminin, yaşamını yitiren sigortalı oğlu tarafından sağlandığının da kabul edilemeyeceği ve sonuç olarak davacının ölüm aylığına hak kazanamadığı açıktır.
    Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu, davacının ... güvenlik kurumlarından aylık veya gelir almadığı yönündeki yanılgılı değerlendirmeye dayalı olarak davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    S O N U Ç:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 25.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    ....

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi