17. Hukuk Dairesi 2017/447 E. , 2017/5684 K.
"İçtihat Metni"
Davacı ... ... ile davalı ...Ş aralarındaki dava hakkında .../... 17. Asliye Ticret Mahkemesinden verilen 06.09.2013 gün ve 2013/57-2013/57 sayılı hükmün Dairenin 18.02.2016 gün ve 2016/1007-2016/1955 sayılı kararı ile onanmasına karar verilmiş olup, süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
1-Hakem Heyetince, başvurunun reddine dair verilen karar, davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmekle, Dairemizce, onanmasına karar verilmiş, davacı vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Hakem Heyetince, gerekli araştırma ve incelemeler yapılmadan yazılı gerekçeyle talebin reddi doğru olmayıp, Onama ilamımızda davacı vekilinin temyiz itirazlarının red edilmiş olması da hatalı olmuştur. Bu nedenle, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne karar verilmesi ve 18.02.2016 gün ve 2016/1007-2016/1955 sayılı onama kararının ortadan kaldırılması gerekmiştir.
2-Dava, destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalıya trafik sigortalı aracın sebep olduğu tek taraflı kazada müvekkilinin desteğinin öldüğünü açıklayıp 225.000,00 TL maddi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiş, Hakem Heyetince, kazanın meydana geldiği taş ocağının zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı kapsamında kalmadığından başvurunun reddine karar verilmiştir.
Bir rizikonun meydana getirdiği zararın ... kapsamına girebilmesi için, o rizikonun motorlu araç tarafından karayolunda meydana getirilmiş olması zorunludur.
Karayolları Trafik Kanunu’nun tanımlarla ilgili 3. maddesinde, karayolu; trafik için kamunun yararlanmasına açık olan arazi şeridi, köprüler ve alanlar olarak tanımlanmıştır. Aynı Yasa’nın 2/2. maddesinde, aksine hüküm
bulunmadığı hallerde, karayolu dışındaki alanlardan kamuya açık alanlar ile park, bahçe, park yeri, garaj yolu ve eşya terminali, servis ve akaryakıt istasyonlarında karayolu taşıt trafiği için faydalanılan yerler ile erişme kontrolü kara yollarının kamuya açık kesimlerinde ve belirli bir karayolunun bağlantısını sağlayan göl ve akarsular üzerinde kamu hizmeti gören araçların, karayolu araçlarına ayrılan kısımları da bu yasa uygulaması bakımından karayolu olarak kabul edilmiştir.
Somut olayda, kazanın meydana geldiği yer taş ocağı sahasıdır, rizikonun teminat dışında kaldığı, bu durumda davalı ... şirketince riziko zararının teminat kapsamında olmadığı savunulmuş, davacı vekilince kaza yerinin kamuya açık alan olduğu, taş ocağının karayolu üzerinde olduğu ve kazanın da karayolu üzerinde gerçekleştiği beyan edilmiştir. O halde hakem heyetince, yukarıdaki açıklamalar ışığında, kaza yerinin kaza tarihi itibariyle karayolu sayılan bir yer olup olmadığının belirlenmesi yönünden, karayolu ile bağlantısının bulunup bulunmadığı, bu suretle rizikonun teminat kapsamında kalıp kalmayacağı hususu saptanmalıdır. Karayolu ile bağlantılı olduğunun anlaşılması halinde davalı ... şirketinin gerçekleşen zarardan sorumlu olduğu kabul edilerek, davacıların destekten yoksun kalma zararına ilişkin olarak konusunda uzman bilirkişiden gerçek zarar konusunda rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 18.02.2016 gün ve 2016/1007-2016/1955 sayılı onama ilamının ortadan kaldırılmasına, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Hakem Heyeti"nce verilen 12.08.2013 gün ve 2013/E-987.53-2013/1577 sayılı kararın BOZULMASINA, tashihi karar ve temyiz peşin harçlarının istek halinde davacıya geri verilmesine, 18/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.