11. Hukuk Dairesi 2014/17115 E. , 2015/1495 K.
"İçtihat Metni"FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 16/07/2014 tarih ve 2013/325-2014/198 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi .... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin ""..."" ibareli seri markaların markaları sahibi olduğunu, davalı şirketin, müvekkili şirkete ait ""..."" ibareli markalarla ayırt edilemeyecek derecede benzer "......" ibareli marka başvurusu yaptığını, ilgili başvuruya yaptıkları itirazın, TPE tarafından reddedildiğini, markaların ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu ileri sürerek, YİDK kararının iptaline, marka tescil edilmiş ise markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini ttalep ve dava etmiştir.
Davalı TPE vekili, iptali istenen YİDK kararının yerinde olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili, dava konusu marka ile davacı şirketin markaları arasında ayırt edilemeyecek derecede benzerlik olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı markaları ile başvuru konusu markanın 556 sayılı KHK 8/1-b anlamında benzer olduğu, tescil kapsamları aynı olan 29, 30 ve 35/06 mal ve hizmetler yönünden iltibas ihtimali bulunduğu, 35. sınıftaki diğer hizmetler yönünden tescil kapsamlarının farklı olması nedeniyle karıştırılma ihtimali bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, TPE YİDK kararının 29, 30 ve 35/06. sınıftaki mal ve hizmetler yönünden iptaline, markanın yukarıdaki mal ve hizmetler yönünden hükümsüzlüğüne, sair mal ve hizmetler yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dava, 556 sayılı KHK"nın 53. maddesine dayalı açılan TPE YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, kararda tarafların davaya konu tescilli markaların görsel unsurlara da yer verilmiştir. Mahkeme kararlarının niteliği ile hangi hususları kapsayacağına ilişkin yasal düzenlemeler incelendiğinde, davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri
Kanunu’nun “Hükmün Kapsamı” başlıklı 297. maddesinde mahkeme kararlarının nasıl yazılacağı, kararda hangi hususların yer alacağı açıkça gösterilmiştir. Hükümler, davayı esastan halleden ve taraflar arasındaki uyuşmazlığı sona erdiren nihai kararlardır (6100 sayılı HMK madde 294). Anayasa’nın 141. maddesi gereğince, bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olması gereklidir. Gerekçenin önemi Anayasal olarak hükme bağlanmakla gösterilmiş olup gerekçe ve hüküm birbirine sıkı sıkıya bağlıdır. Gerekçe, hakimin tespit etmiş olduğu maddi vakıalar ile hüküm fıkrası arasında bir köprü görevi yapar (Kuru Baki, Arslan Ramazan,Yılmaz Ejder, Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı, Yetkin Yayınları, Ankara 2011,22.Bası, s. : 472).
Bu açıklamalar ışığında somut olaya gelince; mahkeme kararının gerekçe kısmında davaya konu taraf markalarının görsellerine yer verilmiştir. Mahkemece, gerektiğinde hükmün eki niteliğinde kroki ve şekillere kararın ekinde yer verilebilirse de hükmün gerekçe kısmında, yukarıda anılan yasal düzenlemelere uygun düşmeyecek biçimde görüntü ve şekillere yer verilmesi, davadan yeni davalar doğmasına, tarafların yeniden uyuşmazlığa düşmelerine, infazda tereddüte neden olunmasına yol açabilecektir.
Ayrıca 6100 sayılı HMK"nın 445. maddesine göre, dava ve yargılama işlemlerinin elektronik ortamda gerçekleştirildiği hallerde UYAP kullanılarak veriler kaydedilir ve saklanır. Ancak dosyada tebliğe çıkarılan karar ile UYAP"ta kayıtlı kararın farklı olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre anılan yasal düzenlemelere uygun olarak yazılmış bir karar bulunmadığından kararın öncelikle bu nedenle bozulması gerekmiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre, davalılar vekillerinin uyuşmazlığın esasına yönelik temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekillerinin uyuşmazlığın esasına yönelik temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz eden davalılara iadesine, 09.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.