Nitelikli dolandırıcılık ve hakaret suçlarından sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 158/1-f, 125/1-2, 52 ve 62. maddeleri uyarınca 2 ay 15 gün hapis, 2 yıl 6 ay hapis ve 300,00 Türk lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına, hapis cezalarının aynı Kanun"un 58/6. maddesine göre mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine dair İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 21.04.2016 tarih ve 2015/320-2016/143 sayılı kararı aleyhine yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 13.03.2018 gün ve 94660652-105-34-406-2018 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21.03.2018 gün ve 2018/22810 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Sanığın tekerrüre esas alınan Sincan 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 18.11.2011 tarihli ve 2011/837-1225 sayılı kararına konu 1.860,00 Türk lirası adlî para cezasının, 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu 305/1-son maddesi uyarınca kesin olması karşısında, sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Hakaret suçundan kurulan hükümde, kesin olduğu için tekerrüre esas alınamayacak mahkumiyet kararı gerekçe gösterilmek suretiyle TCK’nın 58/3. maddesi gereğince seçenekli yaptırımlardan zorunlu olarak hapis cezasına hükmedilmesi hususunda da usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla, bu yönden de kanun yararına bozma isteminde bulunulup bulunulmayacağının takdiri için dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 26.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.