
Esas No: 2009/1100
Karar No: 2010/3485
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2009/1100 Esas 2010/3485 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Konya/Ereğli 2.Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
TARİHİ :29.7.2008
NUMARASI :Esas no:2008/11 Karar no:2008/262
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacının, davalının tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasına ilişkin harcı verilerek usulüne uygun olarak açılmış bir davası bulunmamasına göre davalı kocanın tüm, davacı kadının aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Toplanan delillerden; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda, mahkemenin de kabul ettiği üzere eşini döven hakaret eden, sadakatsizlikle suçlayan koca ağır kusurludur.
Türk Medeni Kanununun 174/2 maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK. md.4 BK. md. 42,43,44,49) dikkate alınarak davacı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.
3-Davacı, maddi ve manevi tazminat istekleri için 13.2.2006 tarihli dilekçe ile faiz talebinde bulunmuştur. Mahkemece hükmedilen maddi tazminat yönünden, faiz konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi usul ve yasaya aykırıdır.
4-Davacının çalıştığı süreler hariç olmak üzere tedbir nafakasına hükmedilmiş, ancak tedbir nafakasının geçerli olmadığı sürenin başlangıç ve bitiş tarihleri belirtilmemiştir. Hüküm, açık ve infazda tereddüte yer vermeyecek şekilde olmalıdır. (HUMK.md.388) Açıklanan bu kurala riayet edilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
S O N U Ç : Temyiz edilen kararın yukarıda 2, 3. ve 4. bentlerde açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise 1. bentte açıklanan nedenlerle ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın davalıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 60.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcın yatıran davacıya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 24.02.2010 (çrş.)