11. Ceza Dairesi Esas No: 2017/16948 Karar No: 2020/1434 Karar Tarihi: 18.02.2020
Sahte fatura düzenleme - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/16948 Esas 2020/1434 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2017/16948 E. , 2020/1434 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Sahte fatura düzenleme HÜKÜM : Sanık ... hakkında: Beraat Sanık ... hakkında: Mahkumiyet
I- Katılan vekilinin, 2007 takvim yılında kurulan beraat ve mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde ; Sanıklara yüklenen “2007 takvim yılında sahte fatura düzenlemek" suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibarıyla 5237 sayılı TCK"nin 66/1-e ve 67/4 maddelerinde öngörülen zamanaşımının suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, katılan vekilinin temyiz talepleri bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarıca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aynı Yasanın 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak sanıklar hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK"nin 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddeleri gereğince DÜŞMESİNE, II- Katılan vekilinin, 2008 takvim yılı için sanık ... hakkında verilen beraat hükmü ile sanık ... hakkında verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde ; 1- Maslak Vergi Dairesi Müdürlüğünün 473 033 4071 vergi numaralı mükellefi olan ... Kağıt Matbaa Reklam Hizm. San. Ltd. Şti"nin ortakları olan sanıklar hakkında 2007-2008 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçunu işledikleri iddiasıyla açılan kamu davasında, sanıkların şirket işleriyle ilgilerinin bulunmadığı, sanık ...’ın işe alınma vaadiyle imza verdiğini savunmasına karşın suça konu şirket adresinde yapılan 04.10.2007 ve 18.02.2008 tarihli yoklama tutanaklarını imzaladığı, sanık ...’in ise şirketin sahte kimlikle kurulduğunu iddia etmesine karşın 26.09.2007 tarihli imza sirküleri ile noterde şirket adına imza örneği vermiş olması ancak dosyada bulunan fatura asılları üzerinde imza incelemesi yaptırılmamış olması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkarılması için faturaları kullanan şirket yetkililerinin CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanıkları tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların alınması konusunda sanıkların bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması, faturalarda yer alan imza ve yazıların sanıklara ait olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması, sonucuna göre toplanan tüm deliller değerlendirilip sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması, 2- Sanık ... yönünden kabule göre de; a) Her takvim yılı içinde düzenlenen faturaların ayrı suçları oluşturması, ancak aynı takvim yılına ait birden fazla fatura düzenlenmesi halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği dikkate alınarak, TCK"nin 43. maddesinin 1. fıkrasının uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, b) Hükümden sonra 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz talepleri bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 18.02.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.