Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2012/12845 Esas 2013/11164 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/12845
Karar No: 2013/11164
Karar Tarihi: 11.06.2013

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2012/12845 Esas 2013/11164 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacılar ölümlü trafik kazasına dayalı manevi tazminat istemiyle davayı açmışlar, mahkeme davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Temyiz incelemesinde, kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken kişilere zarar vermesi ilgili kurumun hizmet kusurunu oluşturacağı, bu nedenle sorumluluğun kamu kurumuna ait olduğu belirtilmiştir. Dosya kapsamından davalı şoförün, kamu görevi sırasında trafik kazasına sebebiyet veren davaya konu olayla ilgili tazminat isteminde bulunulduğu, bu nedenle Anayasa'nın 129/5 maddesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Yasası'nın 13/1 maddesi gereğince kamu görevlisi hakkında adli yargı yerinde dava açılamayacağı belirtilerek dava reddedilmiştir. Kanun maddeleri: T.C Anayasası 40/III, 129/V, 657 Sy. K.13, HGK 2011/4-592 E., 2012/25 K.
4. Hukuk Dairesi         2012/12845 E.  ,  2013/11164 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacılar ...... vekili Avukat ... tarafından, davalılar Karayolları Genel Müdürlüğü vd. aleyhine 11/01/2007 gününde verilen dilekçe ile ölümlü trafik kazasına dayalı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 14/06/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere göre davalılardan .... Genel Müdürlüğü"nün, hakkındaki hükme ilişkin temyiz itirazları reddedilerek bu davalı hakkındaki hüküm onanmalıdır.
    2-Davalı ..."nın temyiz itirazlarına gelince;
    Dava, ölümlü trafik kazasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılarca temyiz edilmiştir.
    Kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken kişilere zarar vermesi ilgili kamu kurumunun hizmet kusurunu oluşturur. Bu durumda sorumlu, kamu görevlisinin emrinde çalışmakta olduğu kamu kurumu olup dava o kurum aleyhine açılmalıdır. (T.C. Anayasası 40/III, 129/V, 657 Sy. K.13, HGK 2011/4-592 E., 2012/25 K.) Bu konuda yasal düzenlemeler emredici hükümler içermektedir. Diğer yandan Sorumluluk Hukukunun temel ilkeleri açısından bakıldığında da bu şekilde düzenlemenin mevzuatta yer almış olması zarar görenin zararının karşılanması yönünde önemli bir teminattır.
    Dosya kapsamından davalı ..."nın diğer davalı ..."nde şoför olarak görev yaptığı ve bu görevi sırasında davaya konu trafik kazasına sebebiyet verdiği, davalının kamu görevini ifa ettiği sırada meydana gelen zararın kendisinden tazmini istendiğine göre, Anayasa"nın 129/5 maddesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Yasası"nın 13/1 maddesi gereğince kamu görevlisi hakkında adli yargı yerinde dava açılamayacağından husumet (taraf sıfatı yokluğu) nedeni ile davanın reddi gerekir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davalılardan ..."ya yönelik bölümünün BOZULMASINA; diğer davalı ..."nün temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddi ile kararın davalı ... yönünden ONANMASINA ve temyiz eden davalı ..."dan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 11/06/2013 gününde oyçokluğuyla karar verildi.


    KARŞI OY YAZISI

    Anayasa’nın 129/5. maddesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Yasası’nın 13/1. maddesi gereğince memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken kusurlu eylemleri nedeniyle oluşan zararlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve yasada gösterilen biçim ve koşullara uygun olarak idare aleyhine açılabilir. İdare aleyhine böyle bir davanın açılabilmesi, hizmet kusurundan kaynaklanmış, idari işlem ve eylem niteliğini yitirmemiş davranışlar ile sınırlıdır. Kamu görevlisinin, özellikle haksız eylemlerde, Anayasa ve özel yasalardaki bu güvenceden yararlanma olanağı bulunmamaktadır.
    Dava dilekçesinde belirtilen maddi olgulardan davalının salt kişisel kusuruna dayanıldığının anlaşılması karşısında öncelikle bu iddia doğrultusunda delillerin toplanıp değerlendirilerek sonuca varılması gerekir. Açıklanan nedenlerle dairemiz kararının (2) nolu bendine katılmıyorum. 11/06/2013





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.