15. Ceza Dairesi Esas No: 2018/3208 Karar No: 2018/2999 Karar Tarihi: 26.04.2018
Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/3208 Esas 2018/2999 Karar Sayılı İlamı
15. Ceza Dairesi 2018/3208 E. , 2018/2999 K.
"İçtihat Metni"
Dolandırıcılık suçundan sanık ..."nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 157/1 ve 52. maddeleri gereğince 2 yıl hapis ve 1.200,00 Türk Lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına dair Gölbaşı (Ankara) Asliye Ceza Mahkemesinin 02.07.2007 tarih ve 2007/203-248 sayılı kararının infazı sırasında, 02.12.2016 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde yapılan değişiklik neticesinde infaza konu ilamdaki suçun uzlaştırma kapsamına alındığından bahisle hükümlünün hukuki durumunun yeniden değerlendirilerek, infazın durdurulup durdurulmayacağına dair bir karar verilmesi yönündeki infaz savcılığının talebinin kabulüne ilişkin Gölbaşı (Ankara) 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 15.12.2016 tarihli ve 2007/203-248 sayılı ek kararını müteakip, uzlaşma sağlanamaması sebebiyle infazın devamına dair anılan Mahkemenin 11.03.2017 tarihli ve 2007/203-248 sayılı ek kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 23.06.2017 tarih ve 2017/809 değişik iş sayılı kararı aleyhine yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 29.03.2018 gün ve 94660652-105-06-13669-2017 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 03.04.2018 gün ve 2017/27848 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu. Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede; 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 254/1. maddesinde yer alan "Kamu davası açıldıktan sonra kovuşturma konusu suçun uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması halinde, kovuşturma dosyası, uzlaştırma işlemlerinin 253 üncü maddede belirtilen esas ve usûle göre yerine getirilmesi için uzlaştırma bürosuna gönderilir." şeklinde düzenleme karşısında, somut olayda sanığın 20.06.2006 tarihinde aynı müştekiye karşı işlediği başka bir dolandırıcılık suçuna dair Gölbaşı (Ankara) Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/224-2011/426 sayılı dosyasına ilişkin uzlaştırmacı görevlendirilmesinin yapıldığı, sanıkla irtibat sağlanamadığından bahisle söz konusu bu dosya için uzlaştırma işlemlerinin gerçekleştirilemediğinin bildirilmesi üzerine, incelemeye konu Gölbaşı (Ankara) Asliye Ceza Mahkemesinin 11.03.2017 tarih ve 2007/203-248 sayılı ek kararıyla uzlaşma sağlanamaması sebebiyle infazın devamına karar verilmiş ise de, her iki dosyanın birbirinden farklı olduğu, Gölbaşı (Ankara) Asliye Ceza Mahkemesinin 02.07.2007 tarih ve 2007/203-248 sayılı kararına yönelik bir uzlaştırmacı görevlendirilmesinin yapılmadığı ve söz konusu bu dosyaya ilişkin usulûne uygun uzlaştırma işlemlerini yapılması ve sonucunda göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 23.06.2017 tarih ve 2017/809 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca müteakip işlemlerin itiraz merciince yerine getirilmesine, hükümlü, bu suçtan cezaevine alınmışsa, İNFAZIN DURDURULMASINA, başka suçtan tutuklu veya hükümlü değilse bu suçtan derhal tahliyesi için ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılmasına, tahliyesi için ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılmasına, 26.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.