1. Hukuk Dairesi 2009/13769 E. , 2010/739 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-ECRİMİSİL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, kayden paydaşı olduğu 1033 parsel sayılı taşınmazında bina yapımı konusunda davalıların miras bırakanı olan ... ile inşaat sözleşmesi düzenlediklerini, ancak yapılan binanın 3,5 katının kaçak, 2,5 katının imara uygun olduğunu, davalıların ihtarnameyle temerrüde düştüklerini, imara uygun olduğu kabul edilen dükkanın 1/2"si ile 3 dairenin tamamının davalılar tarafından kullanıldığını ileri sürüp, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğinde bulunmuş, bilahare davalılarca kullanılan daire sayısının 4 olduğunu ve maddi hatayı bu şekilde düzelttiğini beyan etmiş; 28.05.2007 tarihli ıslah dilekçesiyle de ecrimisil miktarına ilişkin talebini arttırmıştır.
Davalılar, dava konusu taşınmazda sadece davalı ..."nin Mart 2004 tarihinden itibaren oturduğunu, diğer davalıların kullanımlarının bulunmadığını, ayrıca miras bırakanın yapmış olduğu inşaat sözleşmesinin hukuki geçerliliğini koruduğunu ve imalat bedelleri ödeninceye kadar ecrimisil ve elatmanın önlenmesinin istenemeyeceğini, bu konuda hapis haklarının söz konusu olduğunu belirtip, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalılar vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 13.10.2009 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz edilen vekili Avukat...geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz eden vs. vekili avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
“Dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillere göre, mahkemece kayda üstünlük tanınmak suretiyle elatmanın önlenmesi yönünden yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalıların bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.
Ancak, gerek 10.07.1940 tarih 2/77 Sayılı İnançları Birleştirme Kararı, gerekse TMK.nun 995. maddesi birlikte yorumlandığında, davalı tarafa yaptığı inşaatın bedeli için tazminat ödeninceye kadar davalı tarafın taşınmazı elinde tutma hakkına sahip olduğu ve kendilerinden bu nedenle haksız işgal tazminatı istenemeyeceği kuşkusuzdur.
Somut olayda, anılan tazminatın eldeki davanın yargılaması sırasında ödendiği, başka bir ifadeyle; davadan önce değinilen tazminatın ödenmediği açıktır. Bu durumda, davalıların ecrimisille sorumlu tutulmalarına yasal olanak yoktur.
Hal böyle olunca, ecrimisil yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Davalıların bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.01.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.