4. Hukuk Dairesi 2012/12096 E. , 2013/11147 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
..
Davacı ... vekili Avukat ... ... tarafından, davalı ... ve diğerleri aleyhine 13/09/2007 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23/11/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Davalılardan ... İl Özel İdaresi, ... Köyü Muhtarlığı ve ... Köyü Muhtarlığı"nın temyiz itirazları yönünden:
Dava, haksız fiil nedeniyle uğranılan maddi zararının ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istem kabul edilmiş; karar davalılar tarafından temyiz olunmuştur.
Davacı, davalıların kendisine ait taşınmazdan izinsiz ve bedel ödemeksizin toprak almaları nedeniyle taşınmazının kullanılamaz hale geldiğini belirterek uğradığı zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
Dosya arasındaki bilgi ve belgelerden, davacıya ait taşınmazdan davalı ... Köyü Muhtarlığı"nın köy yollarını çakıllamak için, davalı ... Köyü Muhtarlığı"nın ise köy konağı inşası için toprak aldığı anlaşılmış olup davalı ... "nin ise 5286 sayılı Kanun uyarınca ... Genel Müdürlüğü"nün kaldırılarak İl Özel İdarelerine devredildiği için davalı gösterildiği anlaşılmaktadır
Davalılardan ... İl Özel İdaresi, ... Köyü Muhtarlığı ve ... Köyü Muhtarlığı bir kamu tüzel kişilikleridir. Anılan tüzel kişiliklerin eylem ve işlemleri kamusal nitelikte olup kamu hizmeti kavramı çerçevesindedir. İstemin ileri sürülüş ve olayın gerçekleşme biçimine göre davanın anılan davalılara yöneltilmesinin nedeni de davalı idarelerin hizmet kusurundan doğan zararın ödetilmesi istemidir. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasası’nın 2/1-b maddesi gereğince bu tür istemlerin tam yargı davası olarak idari yargı yerinde açılacak davada ileri sürülmesi gerekir. Mahkemece, davalı idareler yönünden
uyuşmazlığın çözümünde idari yargı yerinin görevli olduğu benimsenerek yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliği nedeni ile dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
2-Davalılardan ... ve ..."ın temyiz itirazlarına gelince:
Dosya kapsamından; 06/09/2006 tarihinde ... Köyü muhtarı olarak görev yapan dava dışı ...ı"nın ... Ticaret Odası"nda çalışan davalı ..."u telefonla aradığı ve köy yollarını çakıllamak için toprağa ihtiyacı olduğunu belirterek iş makinesi talep ettiği, davalı ..."un kabul etmesi üzerine dava dışı köy muhtarı ...ı"nın davalı ..."ı arayarak kamyonu ile köy yolu ihtiyacı icin alınacak toprağı taşımasını istemesi üzerine davalının davacıya ait taşınmazdan toprak aldığı anlaşılmaktadır.
Davalılardan ... ve ..."ın iş sahibi olan ... Köy Muhtarlığı adına hareket etmeleri nedeni ile bu davalılar hakkındaki davanın husumet yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan yazılı gerekçeyle, işin esası yönünden inceleme yapılarak yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda (1-2) sayılı bentlerde gösterilen nedenlerle davalılar yararına BOZULMASINA; bozma nedenine göre, davalıların öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve temyiz eden davacılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 11/06/2013 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Dava, davacıya ait taşınmazdan davalı ...Köyü Muhtarlığının köy yollarına çakıl dökmek için, davalı ....Köyü Muhtarlığı"nın ise köy konağı inşaatında kullanmak için çakıllı toprak almaları nedeniyle, davalı ... İdaresinin ise 5286 sayılı Kanun"un ek 2. maddesinden kaynaklanan yasal durumdan dolayı, meydana getirilen zararın tazmini istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, davanın kabulü ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasına karar verilmiştir. Davalıların temyizi üzerine Dairemizin değerli çoğunluğunca, davanın kamu tüzel kişisi olan davalı köy muhtarlıkları ile diğer davalı ... idaresinin işlem ve eylemleri sebebiyle oluşan hizmet kusurundan kaynaklandığı gerekçesiyle bu davalılar yönünden davanın idari yargı yerinde açılması gerektiğinden bahisle yerel mahkeme hükmü bozulmuştur.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 11.02.1959 tarih. 1958/17 E. 1959/15 K. sayılı kararında içtihadı birleştirme kapsamında olmadığına yer verilerek vurgulandığı üzere;
Bir kamu kurumunca bir tesisin yaptırılması sırasında Devlet malı olmayan yerden toprak alınması veya böyle yerlere toprak ya da moloz yığılması neticesinde oluşan zararların tazmini davası, başkasının malına kamu kurumunun dilediği gibi el atma hakkı bulunmadığı, ayrıca plan, proje ve şartnamelere başkasının malına ihtiyaca göre el atılabilmesini gerektirecek esaslar konulamayacağından dolayı, haksız fiilden doğan bir tazminat davası sayılacağı bildirilmiştir.
Ayrıca, işlerin plan ve projelere uygun yapılmaması hali de idari karara aykırı bir hareket bulunması itibariyle yine idari kararın tatbiki olan bir eylem sayılamayacağı, bu bakımdan böyle bir iddia ile açılmış olan davanın haksız fiilden doğan bir davadan ibaret olacağı öngörülmüştür.
Yukarıdaki açıklamaların ışığında somut olayı değerlendirdiğimizde, dava haksız fiil neticesinde meydana gelen zararın tazmini davası olup, adli yargının görevleri arasındadır.Bu itibarla; sayın çoğunluğun davaya idari yargıda bakılması icap ettiğine ilişkin bozma kararının 1. bendine katılmıyorum. 11/06/2013