Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/4087
Karar No: 2014/11354
Karar Tarihi: 24.06.2014

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/4087 Esas 2014/11354 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, bir vakfın evlatları olduğunu iddia eden davacıların talebiyle açılmıştır. Mahkeme, yapılan yargılama sonucunda davacıların vakıf kurucusunun soyundan geldiklerinin ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak, Yargıtay'ın içtihadına göre bir vakıfta vakfeden ile soybağının kurulabilmesi için mutlaka vakfı kuran kişiyle bizzat irtibatın kurulması zorunlu olmayıp, bu konuda vakfın evladı olduğunu kesinleşmiş bir mahkeme kararı ile ispat edenlere veya tevliyeti evlatlarına bırakılmış vakıflarda mütevellilik yapanlarla yöntemince bağlantının kurulması yeterli görülmektedir. Dosyadaki bilgi ve belgeler incelendiğinde, davacıların vakfedenin evlatları olduğu belirlenmiştir. Bu nedenle, mahkeme kararı eksik inceleme ile verilmiş ve hüküm bozulmuştur. Türk Medeni Kanun öncesinde kurulan ve hala faaliyet gösteren vakıflarda kurucusu ile soybağı bulunup bulunmadığının tespiti için açılan davalarda, mutlaka maddi bir menfaatin bulunması gerekmeyip ilgilisi açısından hatıra değeri taşıyacağı veya manevi haz vereceği göz önünde bulundurulmalıdır.
Kanun Maddeleri: Türk Medeni Kanunu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HUMK) madde 428.
18. Hukuk Dairesi         2014/4087 E.  ,  2014/11354 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 05/06/2012
    NUMARASI : 2010/269-2012/175

    Dava dilekçesinde, vakıf evladı olduklarının tespitine karar verilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacılar vekili dava dilekçesinde, müvekkillerinin K. S.S.Vakfının evlatları olduklarının tespitine karar verilmesini istemiş, mahkemece, yapılan yargılama sonucu davacıların vakıf kurucusunun soyundan geldiklerinin ispat edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
    24.02.1943 tarih ve 27/11 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay uygulamalarına göre bir vakıfta vakfeden ile soybağının kurulabilmesi için mutlaka vakfı kuran kişiyle bizzat irtibatın kurulması zorunlu olmayıp, bu konuda vakfın evladı olduğunu kesinleşmiş bir mahkeme kararı ile ispat edenlere veya tevliyeti evlatlarına bırakılmış vakıflarda mütevellilik yapanlarla yöntemince bağlantının kurulması yeterli görülmektedir. Bundan ayrı bu tür davalarda hukuki yarar için mutlaka galle veya intifa hakkı gibi maddi bir menfaatin bulunması gerekmeyip Türk Medeni Kanunun yürürlüğünden önce kurulan ve bu güne kadar varlığını koruyarak faaliyette bulunan bir vakfın kurucusu ile aralarında soybağı bulunduğunun ve o kişinin evladı olduğunun tespiti, ilgilisi açısından önemli bir hatıra değeri olacağı ve manevi haz vereceği gözönünde bulundurularak böyle bir davanın açılmasında hukuki yararın bulunduğu uygulamada kabul edilmektedir.
    Dosya içindeki bilgi ve belgeler ile özellikle davacı tarafın temyiz dilekçesine ekli mahkeme kararının incelenmesinden; davacıların dedelerinin kardeşi olduğunu iddia ettikleri Ş. S.nun, Ankara 4.Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2002/72 E.-763 K. sayılı ilamıyla dava konusu K.S.S. Vakfı’nın evladı olduğuna karar verildiği ve bu kararın Yargıtay denetiminden de geçmek suretiyle kesinleştiği anlaşılmaktadır.
    Somut olayda mahkemece Ankara 4.Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2002/72 E.-763 K. sayılı dosyasının getirtilerek burada adı geçen Ş. S.nun, davacılarla varsa akrabalık ilişkisinin nüfus kayıtları ile denetime elverişli biçimde araştırılıp bu irtibatın sağlandığının tespit edilmesi halinde, vakfedenle davacılar arasında ilamlı bir bağ kurulduğundan davanın kabulüne, aksi halde reddine karar vermek gerekirken eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi