Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2019/602 Esas 2019/1687 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/602
Karar No: 2019/1687

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2019/602 Esas 2019/1687 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Bu hukuk davası, bir tatil sitesindeki 49 numaralı bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ve diğer bağımsız bölümlerin arsa paylarına eklenerek tapu kaydının yapılması talebiyle açılmıştır. Ancak dava, önceden açılmış ve halen derdest olan benzer bir dava sebebiyle dava şartı açısından eksiklikler içermekteydi. İlk dava sadece site yönetim kurulu tarafından açılmışken, bu dava kat malikleri tarafından açılmıştı ve önceki kararın bu dava açısından kesin hüküm ya da derdestlik oluşturmayacağı belirtilmiştir. Mahkeme, açılan davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay, söz konusu kararı bozmuş ve davacıların temyiz itirazlarının kabul edilmesine karar vermiştir. Kararda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 303. maddesi açıklanmıştır.
20. Hukuk Dairesi         2019/602 E.  ,  2019/1687 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacılar ...ve arkadaşları vekili Av. ... tarafından istenilmekle, tayin olunan 12/03/2019 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden davacılar ...ve Arkadaşları vekili Av. ... geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı dava dilekçesi ile diğer kat maliklerince aynı davalıya aynı nedenlerle ve aynı taleple ikame edilmiş ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/364 Esas sayılı dosyasının halen derdest olduğundan işbu davanın ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/364 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini, ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi Dereyanı mevkiinde kain 42 pafta, 102 ada 23 parsel nosunda kayıtlı taşınmaz üzerinde kurulu kat mülkiyetine konu ... Tatil Sitesine ait "Sosyal Tesis" niteliğindeki 140/8504 arsa paylı usul ve kanuna aykırı olarak davalı adına tescil edilen 49 nolu bağımsız bölümün tapu kaydının iptaline ve 49 nolu bağımsız bölümün 140/8504 arsa payının, aynı ana taşınmaz üzerine kurulu bulunan diğer 48 adet her bir bağımsız bölümün tapu kayıtlarına sahip oldukları arsa payları oranında eklenerek tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/379 Esas sayılı dosyasının tarafları, konusu ve sebebi aynı olup bu davanın daha önce açıldığı ve halen derdest bulunduğu, mahkemenin dava dosyası ile bu dava dosyasının taraflarının, taleplerin, dayanakların ve dava konusunun aynı olduğu, bu şekilde elimizdeki davada, HMK"nın 114/ı maddesinde düzenlenen dava şartı eksikliği bulunup tamamlanması mümkün olmayan eksikliklerden sayıldığı anlaşılmakla, açılan davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda kesin hüküm 303. maddede ayrıntılı olarak düzenlenmiş olup buna göre; bir davaya ait şekli anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir.
    Dosya içerisinde bulunan ve mahkemece kesin hüküm olarak değerlendirilen, ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/379 Esas sayılı dosyanın kararının incelenmesinden, davacı tarafın ... Sitesi Yönetim Kurulu olduğu anlaşılmaktadır.
    Eldeki davada ise davacı taraf dava konusu sitedeki kat malikleri olup, önceki kararın bu dava açısından kesin hüküm ya da derdestlik oluşturmasından söz edilemez.
    Hal böyle olunca, ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/379 Esas sayılı dosyasının iş bu dava açısından kesin hüküm ya da derdestlik oluşturmayacağı hususları gözetilerek, mahkemece işin esasının incelenmesi ile toplanmış ve toplanacak delillere göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı ve yerinde olmayan gerekçelerle ret kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, Yargıtaydaki duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir edilen 2.037,00.-TL vekalet ücretinin davalı ..."dan alınarak, kendilerini vekil ile temsil ettiren davacılara verilmesine, temyiz harcının istek halinde iadesine 12/03/2019 günü oy birliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.