9. Hukuk Dairesi 2021/2057 E. , 2021/5770 K.
"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 7. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 6. İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı şirkette aralıksız olarak çalıştığını, sekreter olarak başladığını,daha sonra şube müdürü olarak görev yaptığını, davacıya vekalet sözleşmesi ve acente sözleşmesi adı altında dayatılarak sözleşme imzalatıldığını ancak hiçbir zaman davacıya acenteye tanınan imkanların tanınmadığını, fiilen merkezin verdiği emir ve talimatlar çerçevesinde şubenin işleyişini sağlayan, davalı şirkete bağlı çalışan davacının evraklar üstünde acente gibi gösterildiğini, çalışan işçilerinde müdürlerin işçisi gibi gösterildiğini, muvazaalı acentelik sözleşmelerinin tüm Türkiye’deki şube müdürlerinden rızaları alınmadan, dayatılarak imzalatıldığını, işçilerin çalışmak zorunda olduklarından işlerini kaybetme korkusu ile imzalamak zorunda kaldıklarını, davacının işten çıkarılmasına rağmen şubenin aynı şekilde faaliyetine devam ettiğini, fazla çalışma ücretlerinin ödenmediğini, yıllık izin ücreti ödenmediğini,1 Mayıs ve 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dışında tüm resmi ve dini bayramlarda çalıştığını, davacıdan alınan senedin iptaline karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının davalı şirket bünyesinde sekreter olarak çalışmaya başladığını, talebi üzerine davalı şirket ile acentelik sözleşmesi imzalayarak faaliyet göstermeye başladığını, davacının Bağ-Kur yerine 4/A statüsünde emekli olmak istemesi nedeniyle acenteyi oğlu ...’ye devrettiğini, oğlunun yanında sigortalı olarak çalışmaya devam ettiğini, 2010-2014 yılları arasında davacı ile davalı şirket arasında hukuki bir ilişki olmadığını, taraflar arasında iş akdi olmadığından görev itirazında bulunduklarını, imzalanan acentelik sözleşmesi gereği gelen ve giden kargo sayısı esas alınarak sözleşmede belirlenen formüle göre davacıya her ay kestiği fatura karşılığı hakediş ödendiğini, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin acentelik sözleşmesi olduğunu, acentelik sözleşmesinin dayatılmadığını, acentelik sistemini bilerek işi aldığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti :
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, bir kısım işçilik alacaklarının kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
Karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesi"nce, acente olarak gösterilen davacının bağımsız bir tacir sıfatı ile hareket etmediği, davacının başlangıçtan itibaren davalı şirketin işçisi olduğu, taraflar arasında iş sözleşmesi bulunduğu, iş mahkemelerinin görevli olduğu, işçinin işini yaptığı yer mahkemesi olan ... Mahkemelerinin yetkili olduğu, kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücretinin zamanaşımına uğramadığı, fazla çalışma ücreti ve genel tatil ücreti yönünden dava dilekçesine karşı yapılan zamanaşımı itirazının nazara alındığı, iş yerinin kaçta açılıp kaçta kapanacağını hangi saatler arasında çalışılacağını bölge müdürünün belirlediği, davacının yönetici konumunda bir çalışan olmadığı, davanın kısmi dava olarak açıldığı, davalının ıslah dilekçesine karşı süresi içinde zamanaşımı itirazında bulunduğu, İlk Derece Mahkemesince bu husus gözetilmeden karar verilmesi hatalı olduğundan davalının istinaf itirazı olup, fazla çalışma ücreti ve genel tatil ücreti alacaklarının zamanaşımına uğramış olup, ıslah zamanaşımı nazara alındığında davacının brüt 23.505,09 TL fazla çalışma ücretinin bulunduğu, 1/3 hakkaniyet indirimi yapıldığında davacının brüt 15.670,06 TL fazla çalışma ücretinin bulunduğu,genel tatil ücretinin ıslah zamanaşımı nazara alındığında brüt 856,40 TL olduğu, 1/3 hakkaniyet indirimi yapıldığında davacının brüt 570,93 TL genel tatil ücretinin bulunduğu gerekçesiyle Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1-b-2 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında uyuşmazlık, işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait alacağı bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı Kanun"un 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 31. maddesinde, hakimin davayı aydınlatma ödevi düzenlenmiş olup, madde uyarınca, hakim uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabileceği, soru sorabileceği ve delil gösterilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, davalıya ait işyerinde 19 yıl 1 ay 2 gün çalışması bulunan davacının çalışma süresi boyunca hiç izin kullanmadığı kabulüne göre yıllık ücretli izin karşılığı alacak hesabı yapılmıştır. Davacının çalışma süresi boyunca hiç ücretli izin kullanmaması hayatın olağan akışına aykırı olduğundan, hakimin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 31. maddesinde düzenlenen davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde; mahkemece, davacı asilin çalışma süresi boyunca ücretli izin kullanıp kullanmadığı, kullanmış ise kaç gün yıllık ücretli izin kullandığı konusunda beyanı alınması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, kararın bir örneğinin İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgililere iadesine, 09.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.