Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılanlar vekilinin bir nedene dayanmayan, sanığın ise ceza miktarına ve erteleme hükümlerinin uygulanması gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1-) Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 07/07/2009 tarih 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. maddesinin (g) bendinde yer alan "failin güttüğü amaç ve saik" gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi, 2-) Sanık hakkında tayin edilen adli para cezasının taksitlendirilmesi sırasında uygulama maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK"nın 232/6 maddesine aykırı davranılması, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak; yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca karar verilmesi mümkün bulunduğundan, maddenin verdiği yetkiye istinaden; hükmün 1. bendindeki “suç işleme sebep ve saikleri” ibaresinin çıkartılması ve 6. bendindeki “adli para cezasının” ibaresinden önce gelmek üzere “TCK"nın 52/4. maddesi gereğince” ibaresinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 12/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.