19. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/12506 Karar No: 2014/9484 Karar Tarihi: 20.05.2014
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2013/12506 Esas 2014/9484 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İstanbul 34. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülen bir menfi tespit davasında, davacılar müvekkillerinin bonoya imza atmadığını belirterek borçlarının olmadığının tesbit edilmesini istemiştir. Davalılardan biri bu iddiayı reddetmiş ve bononun şirketin yetkili temsilcisi tarafından imzalandığını belirtmiştir. Mahkeme, bononun yetkili temsilci tarafından imzalandığını tespit edip davayı reddetmiştir. Ancak Yargıtay, bonoya imza atmayan müvekkilin adına açılan davanın kabul edilmesi gerektiğini belirterek kararı bozmuştur. Kararda, dava konusu bonoya istinaden hakkında takip yapılan davacılardan E.. D..'in bonoda adı ve imzası bulunmamasına göre onun adına açılan davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda herhangi bir kanun maddesi belirtilmemiştir.
19. Hukuk Dairesi 2013/12506 E. , 2014/9484 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 34. Asliye Ticaret Mahkemesi TARİHİ : 24/04/2013 NUMARASI : 2011/287-2013/95
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacılar vek. Av. A.. K.. ile davalılardan B.. Ç.. vek. Av. Ö.. Ö.. gelmiş, diğer davalı ve ihbar olunan taraftan kimse gelmemiş olduğundan, onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, müvekkili E.. D.." in bonoda imzası bulunmamasına rağmen hakkında icra takibi yapıldığını, müvekkili şirketin ise davalılara bir borcunun bulunmadığını belirterek takip konusu bonodan dolayı müvekkillerinin borçlu olmadıklarının tesbitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı B. Ç. vekili, bononun şirketin yetkili temsilcisi tarafından imzalanmış olması nedeniyle bedelsizlik iddiasının ancak yazılı delile ispat edilebileceğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı Z. Ç. davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, bononun şirketin yetkili temsilcisi tarafından imzalanmış olduğu, bedelsizlik iddiasının ise ancak yazılı delille ispat edilebileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, kararı davacılar vekili temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava konusu bonoya istinaden hakkında takip yapılan davacılardan E.. D..’in bonoda adı ve imzası bulunmamasına göre onun adına açılan davanın kabulüne karar vermek gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte gösterilen sebeple hükmün BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacılardan E.. D.. lehine takdir edilen 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacı E.. D..’e ödenmesine, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı B. Ç. lehine takdir edilen 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davacılardan E. Group Emlak Danışmanlık Ltd. Şti’nden alınarak anılan davalıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 20.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.