
Esas No: 2016/10508
Karar No: 2016/10419
Karar Tarihi: 23.12.2016
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/10508 Esas 2016/10419 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Daha önce tescil harici bırakılan yerlerin 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun Geçici 8. maddesine istinaden yapılan kadastrosu sırasında Kutlubeyler Mahallesi çalışma alanında bulunan 101 ada 134 parsel sayılı 483,34 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanışımı zilyetliği nedeniyle avlulu dam vasfıyla davalılar murisi ... adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, çekişmeli taşınmazın öncesinin orman olmadığı, taşınmazın devletin hüküm ve tasurrufu altındaki yerlerden olduğu ve davalı yararına zilyetlik koşullarının oluşmadığı iddiasıyla, çekişmeli taşınmazın Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, taşınmazın Hazine adına tapuya tesciline, muhdesatın davalı murislerine ait olduğunun beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili ve davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, her ne kadar taşınmaz davalının zilyetliğinde ise de hayvan damı ve benzeri yapı yapmak şeklindeki kullanımın ekonomik amaca uygun zilyetlik olmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava konusu yer, 1978 yılında yapılan tapulama sırasında tespit dışı bırakılmış, daha sonra 3402 sayılı Yasa"nın 8. maddesi gereği yapılan kadastro çalışmalarında avlulu dam vasfıyla davalı adına tespit edilmiştir.
Genel olarak taşınmazların kazandırıcı zamanaşımı zilyetlik yoluyla edinilmelerini düzenleyen 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddelerinde, davasız (çekişmesiz-nizasız) ve aralıksız (fasılasız) yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişinin taşınmazın mülkiyetini kazanacağı hüküm altına alınmıştır. Kanunda açıkça düzenleme bulunmamakla birlikte, taşınmazların, zilyedi adına tescil edilebilmesi için, diğer kazanma koşullarının yanında ekonomik amaca uygun tasarruf edilmesi de gerekmektedir. Mahkemece davalı tarafın zilyetliğinin süresi ve sürdürülüş biçimi ile taşınmazın ekonomik yarar sağlanması mümkün yerlerden olup olmadığı yönünden yapılan araştırma, 1958 ve 1995 tarihli hava fotoğrafı incelemelerinin jeodezi veya fotogrametri mühendisi uzman bilirkişiye yaptırılmamış olması sebebiyle de hüküm vermek için yetersizdir. Her ne kadar "hayvan damı" veya "dam" olarak kullanım tek başına imar-ihya ile kazanım için yeterli değilse de, hava fotoğrafları üzerinde inceleme yapan orman mühendisi bilirkişi ile ziraat bilirkişisi tarafından taşınmazın etrafının dikenli tel ile çevrili olduğu, eğimin düzeltildiği ve 60-70 yıl önce imar-ihyası tamamlanmış olduğuna dair rapor düzenlenmiş olduğu halde hangi gerekçe ile aksi kanaate ulaşıldığı Mahkemece açıklanmamış, taşınmazın daha önce tarım arazisi olarak kullanılmış olup olmadığı açıklığa kavuşturulmamıştır. Eksik araştırma, inceleme ve
uygulamaya dayalı olarak karar verilemez. Hal böyle olunca; sağlıklı sonuca ulaşabilmek için 2015 yılında yapılan kadastro tespitinden önceki üç farklı zamana ait stereoskopik hava fotoğrafları getirtilmeli, bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi ve aynı yöntemle belirlenecek taraf tanıkları ve 3 kişilik ziraat mühendisi, jeodezi veya fotogrametri veya harita mühendisinden oluşacak uzman bilirkişi kurulu katılımıyla keşif yapılmalıdır. Keşifte çekişmeli taşınmazların tespit tarihinden önceki dönemde niteliğinin ne olduğu, taşınmaz üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği hususlarında yerel bilirkişi ve tanıklardan maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler, gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeli, 3 kişilik ziraatçi bilirkişi kurulu vasıtasıyla taşınmazların önceki niteliğinin, hangi tarihte imar-ihyaya başlandığı, tamamlandığının, ekonomik amacına uygun zilyetliğine ne zaman başladığı ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü hususları özellikle irdelenmeli, 3 farklı zamana ait olan hava fotoğrafları stereoskop aletiyle üç boyutlu olarak jeodezi veya fotogrametri mühendisi tarafından incelenmeli, fen bilirkişisine keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, ayrıntılı rapor ve harita düzenlettirilmeli; bundan sonra komşu taşınmazların da dikkate alınarak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece, bu yönler göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden ..."ya iadesine,
23.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.