1. Ceza Dairesi 2019/3795 E. , 2020/309 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten öldürmek
HÜKÜM : TCK"nin 81, 266, 29, 62, 53, 63. maddeleri uyarınca; 15 yıl hapis cezası.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ..."in maktul ..."ı kasten öldürme suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, tahrik ve takdiri indirim sebeplerinin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre bozma kararına uyularak verilen hükümlerde isabetsizlik görülmemiş olduğundan, katılan vekilinin delillerin hatalı değerlendirildiğine, haksız tahrik hükümlerinin uygulanmaması gerektiğine, sanık müdafiinin haksız tahrik indiriminin yetersiz olduğuna, azami oranda indirim yapılması icab ettiğine, yetersiz gerekçe ile hüküm kurulduğuna ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak ONANMASINA, hükmolunan cezanın miktarı ve temyiz incelemesi dışında tutuklulukta geçen süre göz önüne alınarak sanık müdafiinin tahliye taleplerinin reddine, 04/02/2020 gününde Üye ..."in haksız tahrik hükmünün makul oranda uygulanması gerekçesi ve oy çokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY:
Sanık ...’in maktul ...’ı kasten adam öldürmek suçundan yerel mahkemece TCK’nin 81, 266, 29, 62. maddeleri gereğince cezalandırılmasına dair kararın temizi üzerine Dairemiz tarafından kararın onanmasına dair kararına tüm dosya kapsamı ve delil durumuna göre sanık ... hakkında haksız tahrik indirimi yapılırken, TCK’nin 29. maddesi gereği asgari oranda tahrik indirimi yapılmasının dosya kapsamı ve delil durumu ile uyumlu olmadığını, haksız tahrik indiriminin alt sınırdan değil makul oranda yapılmasını gerektiğini düşündüğümden yerel mahkeme kararını onaylayan Dairemizin çoğunluk görüşüne katılmıyorum.
Şöyle ki; sanık ... infaz koruma memuru olup bir olay nedeniyle hastanede olan arkadaşları ..."ı almak için yine meslektaş olan ... ve ...’i alarak arkadaşlarının bulunduğu hastaneye resmi kıyafetleri ile gitmişlerdir. Burada arkadaşları ...’ın trafikte tartıştığı ve kavga ettiği kişilerle tartışma çıkması ..."ın aracına karşı tarafın zarar vermesi üzerine sanık ve arkadaşları karakola gitmiş ve orada bir süre beklemişler, karşı grubun da buraya gelip kalabalık bir şekilde toplanıp kendilerine sataşmaları üzerine polisler araya girerek karşı grubu engellemişlerdir.Bu hususlar dosyada bulunan tutanaklarla sabittir.
Bir süre karakolun önünde bekleyen sanık ... kendisi ile meslektaş olan arkadaşları ... . olduğu halde kendisine ait Citroen C5 marka araçla karakoldan ayrılmış dosya kapsamındaki tutanaklara göre karşı taraftan olan kişilerde sanık ...’in kullandığı aracın peşinden açık renkli başka bir araca binerek sanığın aracını takip etmeye başlamıştır. Dosyada bulunan kamera kayıtlarından sanıkların bulunduğu aracın önünün bir süre sonra içinde maktulün de bulunduğu araç tarafından kesilerek durdurulduğu, maktulün bulunduğu araçtan birkaç kişinin inerek sanığın bulunduğu araca doğru koştukları ve burada bir arbedenin yaşandığı belirlenmiştir. Ancak kamera bakış açısı ve olayın gece saatlerinde oluşu nedeniyle net bir görüntü elde edilememiştir .
Dosya kapsamına göre, olay sırasında meydana gelen arbedede sanık ...’in üst dudağından aldığı bir darbe nedeniyle yaralandığı ve yine dosyada bulunan Olay yeri inceleme raporuna göre sanık ...’e ait ... plakalı aracın sol ön camında dıştan oluşturulmuş bir cam kırığının bulunduğu, yine aracın içerisinde bu kırılan cam parçalarının mevcut olduğu tespit edilmiştir,yine dosyada tanık olarak ifadesine başvurulan infaz koruma memuru ... de savcılık aşamasında verdiği ifadesinde kendileri karakoldan ...’in aracıyla ayrıldıkları sırada bir başka aracın kendilerinin önünü keserek birkaç kişinin bu araçtan inip kendilerinin bulunduğu araca doğru saldırdıklarını ...’i darp ettiklerini ve ...’in aracının camını patlattıklarını söylemiştir. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde içlerinde maktul ...’ın da bulunduğu grubun sanığın aracını takip ettikleri ve bir süre sonra aracının önünü kestikleri ellerinde belirlenemeyen cisimlerle saldırıp ...’i ve aracı darp ettikleri ..."in üst dudağının yaralandığı, aracının da camının patladığı, bunun üzerine sanık ...’in görevi nedeniyle yanında bulundurduğu tabancasını çıkartarak birkaç el ateş ettiği, maktülün de bu atışlar sonucu hayatını kaybettiği sabittir. Olayın başka bir olaydan sonra arkadaşlarını ziyaret için hastaneye ve oradan da karakola giden sanık ... ve yanındaki arkadaşlarına karşı maktulün de içinde bulunduğu grubun saldırmasından kaynaklandığı, sanık ..."in ..."ın trafikte tartışma yaşaması olayında orada bulunmadığı, hastanede maktul tarafının ..."ın aracına zarar vermeleri üzerine ... ve yakınlarının da karakola gittikleri, maktulün içinde bulunduğu grubun ilk olarak burada saldırgan davranışlarına başladıkları ve kollukça uzaklaştırıldıkları ve tutanakla bunun tesbit edildiği ancak, maktul ve yakınlarının grubunun sanık ... ve yakınlarını karakoldan ayrılıp gitmeleri üzerine başka bir araçla takibe başladıkları, bir süre sonra da aracın önünü kestikleri ve sanık ..."e vurmaları sonucu ...’in silahla ateş edip maktulü öldürdüğü sabittir. Haksız tahrik hükümleri uygulanırken haksız tahriki oluşturan eylem veya eylemlerin neler olduğu ve nasıl geliştiğini belirlemek zorunludur. Böylelikle haksız tahrikin sanıkda meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin boyutu ve olayın oluş şekli birlikte değerlendirilebilecektir. Maktul ve yanındaki üç dört kişilik grubun ilk önce karakol önünde sanık ve yakınlarına saldırmaları, polisin ayırması sonucu sanık ve arkadaşlarının oradan sanığın aracına binerek ayrıldıkları ancak maktulün de içinde bulunduğu 3-4 kişilik grubun açık renkli bir araçla sanığın aracını takibe aldıkları ve bir süre sonra sanığın aracının önünü keserek durdurup topluca saldırıp açık olan ön camdan sanığa ve aracının camına vurmaları sanığı yaralayıp aracın camını da patlatmaları, bu olaylardan sonra sanığın yanında taşıdığı tabanca ile ateş ederek kendilerine saldıran grup içindeki maktulü öldürdüğü birlikte değerlendirildiğinde, sanığın maruz kaldığı tahrikin boyutunun kanunda alt ve üst sınırları belirlenen tahrik indirimi ile ilgili düzenlemede makul seviyede tahrik indiriminden yararlanmasını gerektirir boyutta olduğunu kabul ettiğimden, sanık hakkında asgari tahrik indirimi yapılmasına dair yerel mahkeme kararını onaylayan Dairemizin çoğunluk görüşüne katılmıyorum. Saygılarımla.