
Esas No: 2019/12238
Karar No: 2020/4258
Karar Tarihi: 17.03.2020
Hırsızlık - konut dokunulmazlığını ihlal etme - mala zarar verme - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2019/12238 Esas 2020/4258 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal etme, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Suça sürüklenen ... hakkında, atılı suçlardan yapılan yargılama sonucunda verilen hükmün Dairemizin 10.01.2018 gün ve 2016/11097 esas, 2018/309 sayılı kararıyla mala zarar verme suçundan red, hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarından onanarak kesinleşmesinden sonra, suça sürüklenen çocuğun yaşının mahkeme kararı ile düzeltilerek ihbarda bulunulması üzerine, yazılı şekilde karar verildiği, yapılan yargılamanın "yargılamanın yenilenmesi" niteliğinde olduğu anlaşılmakla;
İncelenen dosyada çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; yerel mahkemece suça sürüklenen ... hakkında hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçlarından verilen 23.05.2014 tarihli mahkûmiyet hükmünün temyiz incelemesi sonucu Dairemizin 10.01.2018 gün ve 2016/11097 esas, 2018/309 sayılı kararı ile kısmen reddi ve kısmen onanmasından sonra, ihbar üzerine yerel mahkemece yeniden yapılan duruşma sonunda 17.07.2019 tarihinde verilen kararın istinaf yasa yoluna mı temyiz yasa yoluna mı tabii olduğudur.
5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 8/1. maddesi, “Bölge adliye mahkemelerinin, 26.9.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2"nci maddesi uyarınca Resmî Gazetede ilân edilecek göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 322"nci maddesinin dördüncü, beşinci ve altıncı fıkraları hariç olmak üzere, 305 ilâ 326"ncı maddeleri uygulanır.” şeklinde düzenlenmiştir.
7 Kasım 2015 tarihli ve 29525 sayılı Resmi gazetede Bölge Adliye Mahkemelerinin 20/07/2016 tarihinde tüm yurtta göreve başlayacağı ilan edilmiş ve aynı tarihte Bölge Adliye Mahkemeleri faaliyete başlamıştır.
Görüldüğü üzere, Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete başlama tarihi olan 20/07/2016 tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 322"nci maddesinin dördüncü, beşinci ve altıncı fıkraları hariç olmak üzere, 305 ilâ 326"ncı maddelerinin uygulanacağı, 20/07/2016 tarihinden sonra verilen kararlar hakkında ise 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerinin uygulanacağı anlaşılmaktadır.
Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde; suça sürüklenen ... hakkında hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçlarından verilen mahkûmiyet hükmünün Dairemizin 10.01.2018 gün ve 2016/11097 esas, 2018/309 sayılı kararı ile kısmen reddi ve kısmen onanması suretiyle kesinleştiği, dosyanın yeniden ele alınması sonrasında yazılı şekilde hüküm kurulduğu, anılan hükümlerin de suça sürüklenen ... müdafii tarafından temyiz edildiğinin anlaşılması karşısında; suça sürüklenen ... hakkında Ankara 1. ... Mahkemesince 17.07.2019 gün ve 2018/641 esas ve 2019/332 karar sayılı hükmün Bölge adliye mahkemelerinin göreve başladığı 20/07/2016 tarihinden sonra verilmiş bulunması nedeniyle kanun yolu incelemesinin istinaf olduğu anlaşılmakla, istinaf talebinin itiraz mercii tarafından incelenmesi için dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE, 17.03.2020 gününde oy çokluğu ile karar verildi.
(Muhalif) (Muhalif)
KARŞI OY:
Kesinleşmiş olan mahkeme kararlarının yeniden yargılamaya konu edilmesi halinde önceki hüküm artık geçerliliğini kaybetmekte, devam etmekte olan infaz işlemlerine ara verilmekte, hakkında hüküm verilen şahıslar yeniden sanık sıfatını kazanmakta, yargılamanın sonunda yeni bir hüküm verilmek suretiyle infaz işlemleri bu yeni karar üzerinden devam etmektedir. Yargılamanın yenilenmesi kararı ile teknik olarak bir önceki kararın kesinleştiğinden bahsetmek mümkün değildir.
Önceki aşamalarda temyiz edilmek suretiyle Yargıtay denetiminden geçen bir ilamın kesinleşmesinden sonra her hangi bir sebeple yeniden yargılama konusu yapılması ve 20/07/2016 tarihinden sonra karara bağlanması halinde temyiz veya istinaf kanun yollarından hangisine tabi olduğu konusunda odaklanan tartışmada, Yargıtay denetiminden geçmek suretiyle kesinleşen kararların yargılamanın yenilenmesi yöntemiyle tekrar ele alınması durumunda önceden kesinleşen kararın hükümsüz kaldığında bir tereddüt bulunmamaktadır.
Yargılamanın yenilenmesine karar veren merci herhalükarda yeni bir hüküm tesis etmek zorunda olacaktır. Temyiz mercii olarak yargılama aşamasında Yargıtayın denetiminden geçmesinden sonra kesinleşen bir kararın bilahare her hangi bir nedenle ortadan kaldırılmasından sonra verilen kararların Temyiz kanun yoluna tabi olduğunu, aksinin kabulünün uygulamada çelişkili kararların çıkmasına neden olacağını, CMK’nın 308. maddesinde düzenlenen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itiraz hakkını anlamsız kılacağını değerlendirdiğimizden, çoğunluğun dosyanın itiraz mercine iadesi yönündeki kararına iştirak edilmemiştir.