Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2018/1342 Esas 2020/3138 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1342
Karar No: 2020/3138
Karar Tarihi: 20.10.2020

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2018/1342 Esas 2020/3138 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalılar, müvekkil kooperatifin yönetim ve tasfiye kurulu üyeliğini yaptıkları sırada ferdileşme ve tapu masrafları nedeniyle ortaklardan fazladan tahsil edilen paranın himayelerinde kaldığını iddia ederek, kooperatifin faiz ödemek zorunda kalmasına sebep olan su faturasının zamanında ödenmemesi nedeniyle sorumlu tutulmuştur. Davacı kooperatif ise davalıların kooperatifin zararına neden olduklarını ileri sürerek, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme, yapılan incelemeler sonucunda, dava dışı yüklenici firma ile yapılan sözleşme gereği kooperatifin zarara uğratıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Ayrıca, davalıların vekalet ücretlerinin ayrı ayrı ödenmemesi gerektiği belirtilerek, kararın düzeltilerek onanması kararlaştırılmıştır.
Kanun Maddeleri: HUMK'nın 438/7. maddesi.
23. Hukuk Dairesi         2018/1342 E.  ,  2020/3138 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün davalılar vekilince duruşmalı, davacı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı ... vekili Avukat ..., davalı asıl ... ve vekili Avukat ... ile davacı kooperatif vekili Avukat ..."ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - KARAR -

    Davacı vekili, davalıların, 29.06.2001 ila 01.03.2009 tarihleri arasında müvekkili kooperatifin yönetim ve tasfiye kurulu üyeliğini yaptıklarını, ferdileşme ve tapu masrafları nedeniyle ortaklardan fazladan tahsil edilen paranın davalıların uhdesinde kaldığını, su faturasının zamanında ödenmemesi nedeniyle kooperatifin faiz ödemek zorunda kaldığını, 08.11.2009 tarihli genel kurulda sorumluluk davası açılması için genel kurulca karar alındığını ileri sürerek, şimdilik 381.280,65. TL kooperatif zararının faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili, dava açma koşullarının bulunmadığı gibi kooperatifin zarara da uğratılmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Davalılar ... ve ... vekili, davanın zamanaşımı süresi içinde açılmadığını, hesap tetkik komisyonu kurulmasına ve dava açılmasına ilişkin genel kurul kararlarının iptaline karar verildiğinden dava şartının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalıların yönetim kurulunda görev yaptıkları dönemde dava dışı yüklenici firma ile tapu ve ferdileşme işlemleri için yapılan sözleşme gereği 700.000,00 TL ile anlaşma sağlandığı, defter kayıtlarına göre yükleniciye 642.459,65 TL ödeme yapıldığının yer aldığı ancak defterlerin delil vasfında olmaması nedeni ile bu miktarın dikkate alınmadığı, banka kayıtlarına göre yüklenici firmaya yapılan toplam ödemenin 524,459,65 TL olduğu ancak verilen hizmet karşılığının 265.459,65 TL olması gerektiği, dava dışı yüklenici firmaya 258.554,15 TL fazla ödeme yapılmak sureti ile kooperatifin zarara uğratıldığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili, davalılar ..., ... vekili ile davalı ... vekili temyiz etmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalılar ..., ... vekili ile davalı ... vekilinin tüm davacının aşağıdaki bendin dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
    2-Mahkemece reddedilen kısım yönünden davalılar vekilleri için tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, her bir davalı vekili için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiş ise de, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi ve yeniden yargılamayı gerektirmemesi nedeniyle kararın hüküm kısmının HUMK"nın 438/7. maddesi uyarınca aşağıda belirtilen şekilde düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar ..., ... vekili ile davalı ... vekilinin tüm, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm kısmının (8) nolu bendinde yer alan “ayrı ayrı ölçümlenen” kelimlerinin çıkarılmasına, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davacıdan peşin alınan harcın istek halinde iadesine, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz edenden alınmasına, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davacı yararına takdir olunan 2.540,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 20.10.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.